Huzurlarınızda Gizli Tanık: Deniz!

09 Kasım 2012 Cuma

Ergenekon davasının savcıları, duruşmaların tam bir arapsaçına dönmesinden acaba ne gibi bir yarar umuyorlar?

\n

Yargılama başladığı anda çoğu subay olan sanıkların, dönemin Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının tanık sıfatıyla dinlenmesine kulaklarını tıkayan mahkemeye bu hafta bir dizi gizli tanık çıkartıldı.

\n

Bu gizli tanıkların sesleri, teknolojinin olanaklarıyla değiştirilirken salondaki büyük ekrana yansıtılan, üstünde oynanmış görüntüleri de yüz nakli operasyonunu başarıyla geçirmiş hastaları anımsatıyor.

\n

Ceza Muhakemesi Yasamızın 58inci maddesinin 2nci fıkrası gizli tanığın “...kimliklerinin ortaya çıkmaması için gerekli önlemlerin alınacağını söyler.

\n

Önceki günkü Ergenekon duruşmasına Denizkod adı ile çağrılmış olan tanık, yargılanan sanıkların da oturumu izleyen dinleyicilerin de önünde gizli tanıklık hakkından ani olarak vazgeçmiş ve kimliği tutanağa geçirilirken kendisinin Şemdin Sakık olduğunu açıklamış; kimliği için de emekli teröristtanımını kullanmıştır.

\n

Bu açıklama, Ergenekon savcılarına da hâkimlerine de soğuk duş etkisi yapmış olmalıdır.

\n

33 silahsız Mehmetçiği, askerlik görevlerini sağ salim bitirmiş olarak evlerine dönerken binmiş oldukları otobüste kalleşçe pusuya düşürerek gözünü kırpmadan tarayacak kadar kan içmiş olan bir terörist, Silivrideki Ergenekon duruşmasında yargılanmakta olan sanık subaylar hakkında bildiklerini söylemek için tanıklığı istenmiş olan kişi ne yazık ki savcıların kendisine beslediği güven duygusu içinde oraya çağrılmıştır!

\n

Ankara Barosu Başkanı Avukat Prof. Dr. Metin Feyzioğlu gönderdiği mesajla İkinci Habur Vakasıolarak adlandırdığı bu duruma bakın nasıl isyan ediyor: 1- Şemdin Sakık on binlerce Türk askerinin, polisinin, kamu görevlisinin, öğretmenin, doktorun, küçük bebeklerin dahi katledilmesinden sorumlu terör örgütünün üst düzey yöneticisidir. 2- İddia edilen bir darbe teşebbüsünün yargılamasını yapmakta olan bir mahkemenin terör örgütü üst düzey yöneticisine gizli tanık sıfatı vererek onu koruma kalkanı altına alması, hukuki veya vicdani hiçbir gerekçeyle kabul edilemez. 3- Bu şahsın gizli tanık sıfatıyla tanık kürsüsüne çıkartılması; terörle mücadele görevlerinde bulunmuş asker ve polislerin; milletvekillerinin, gazetecilerin, siyasetçilerin yargılandığı bir davada kamu tanığı olarak dinlenmesi, Türkiyeyi bölmek için yıllardır en acımasız katliamları yapan terör örgütünün meşrulaşmasına ve ardından siyasallaşmasına hizmet edecektir. 4- Onbinlerce insanımızın katledilmesinden sorumlu terör örgütü yöneticisi şahıs, ismini açıklamasaydı, mahkemenin kendine sağladığı gizlilik kalkanından yararlanarak verdiği ifade, terör örgütünün toplumun gözünde meşrulaşmasını sağlayacaktı. İşte vahim olan buz gibi gerçek budur!5- Bu yapılan, vicdanlarımızdaki yarası henüz geçmemiş olan Habur Vakasının daha da ileri düzeyde bir tekrarıdır. 6- Hiç kuşkusuz izahı hukuken mümkün olmayan söz konusu yargısal uygulama, terör örgütüyle canları pahasına mücadele eden kamu görevlilerinin mücadele azmini etkileyecektir.7- Ancak Türk milletinin sağduyusu, bağımsızlığına, özgürlüğüne, demokrasiye ve vatanına sarsılmaz bağlılığı her zamanki gibi üstün gelecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Çünkü Türk milletinin görev belgesi Atatürkün Gençliğe Hitabesidir.İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal, Deniz kod adlı Şemsi Sakıkın, Silivri mahkemesi önünde anlattıklarının aslında tanıklık kurumu ile doğrudan ilişkisi olmadığı görüşündedir.

\n

Kocasakala göre, bir tanığın davayı aydınlatması, ancak beş duyusu ile yani görerek, işiterek ya da koku alarak veya tadarak algılamış olduklarını açıklaması koşulu ile anlam kazanır.

\n

Sakıkı yakalayan ve Türkiyeye getiren komutan, halen emekli Albay Mithat Işık, kendisinin ve silah arkadaşlarının iç sızısını 33 askerin katiline komutanları yargılatıyorlar!sözleriyle anlatıyor (Aydınlık 8 Kasım 2012).

\n

Daha önce 5 PKKlinin de tanık olarak çağırıldığını hatırlatan gazete, Sakıkın 4 Haziran 2008de Diyarbakırda üç savcıyla görüştüğünü de hatırlatıyor. Savcılarla Sakık arasındaki görüşme

\n

Ergenekon davasında yargılanan şüpheliler aleyhine kanıt bulabilmek için bu emekli TSK mensuplarına tanıklık yaptırtmak Metin Feyzioğlunun kendileri için kullandığıİkinci Habur Vakasının sahipleri olarak, çocuklarına nasıl bir miras bırakacaklar?

\n

Yarın 10 Kasım

\n

Ne yazık ki cuma günleri, bu köşe benim değil. Bu nedenle büyük kurtarıcı Atatürkü yitirişimizin 74üncü yılında, Atatürkçülerin alanlarda, caddelerde düzenleyeceklerini öğrendiğim anma törenlerinden bugün özetle söz edeceğim.

\n

Yurdumuzun her köşesinde, her Atatürkçünün, yaşları ne olursa olsun, bu anma törenlerine katılarak onun Gençliğe Hitabesinde söylediklerine yürekten yanıt vereceklerine hiç kuşkum yok.

\n

Genç yaşlı, sivil asker; işçi, esnaf, kamu görevlisi ya da emekli tüm Atatürkçüler; 10 Kasım 2012yi, üyesi ya da seçmeni oldukları partileri, sivil toplum örgütlerini bir yana bırakarak kol kola anmalıyız.

\n

Ben, bir Kadıköylü olarak saat 08.30da Fenerbahçe-Bostancı sahilinde oluşturulacak 6.5 kilometre uzunluğundaki Saygı Zincirinde eşimle birlikte yer alacağım.

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları