Gecikmeli de Olsa...

20 Temmuz 2011 Çarşamba
\n

Barış Harekâtının 37nci yıldönümü kutlamalarına katılmak için bugün KKTCde olacak Başbakan Erdoğanın, Annan Planı tarihin çöplüğüne attığını ortaya koyan açıklaması, Kıbrıs Türklerinin geleceği açısından önemli bir adımdır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanından bu güvenceyi duymuş olmak sadece KKTC yurttaşlarını değil, 20 Temmuzdan önce ve o çıkarma esnasında canlarını veren şehitlerimizin ruhlarını da mutlu edecektir.

\n

Hem anavatanda hem de Kuzey Kıbrısta önemli sayıda insan, Rumların gerçekten Türklerle bir arada yaşamak istediği gibi tarihi bir yanılgıyı paylaşmıştır. Oysa ne dün ne de bugün öyle bir isteğin sahibi olmayan Kıbrıs Rumları, bu yöndeki iradelerini Annan Planı için yapılan referandumda sandıklara yansıtmış, Erdoğanın bu planın kabulünü sağlamak için kendi soydaşlarımıza yaptığı baskıları da Allahtan boşa çıkarmışlardır.

\n

Yoksa o baskı doğrultusunda Annan Planı kabul edilmiş olsaydı ve Ada Türkleri Rum yönetiminin dolaylı vesayeti altında yaşayan bir konuma getirilseydi, Kuzey Kıbrısta ne bugünkü huzurlu ve barışçıl bir ortamdan söz edebilirdik, ne de her gün artan ekonomik kalkınmadan.

\n

Hani Allahın tokadı deriz ya? Her adımını Ortodoks kilisesinden gelecek işaretlere bakarak atan Rumlar, Vasiliko Santralındaki patlama yüzünden elektriksiz kaldıkları için, bir türlü tanımaya yanaşmadıkları KKTCden tam da gününde enerji almak zorunda kalmıştır.

\n

Bu insani oluş bile fanatik Ortodoks Metropolit Hrisostomos tarafından kabul edilmek istenilmemektedir. Dün bir gazetede yer alan habere göre Metropolit efendi, vaaz vererek Türklerin elektriğini kabul etmektense kandil ışığında aydınlanmaya razı olmaktan söz etmektedir. (Star, 19 Temmuz)

\n

Bu kafanın sahipleri bir arada yaşamayı elbette istemez. Bu nedenle hem Ankara hem Atina hem de Lefkoşanın kuzey ve güneyindeki yönetimler için, artık AB istiyor diye boşuna kürek çekmek yerine, Adada iki ayrı devletin varlığını kabul etmekle yetinilmelidir.

\n

Türkiyeden başka hiçbir devlet tarafından varlığı resmen kabul edilmeyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Yönetimi, Kıbrıs Türk Federe Devleti gibi evrelerden sonra bugün fiilen varlığını sürdürmektedir.

\n

Toprağı, bayrağı, özgür ve demokratik seçimlerle oluşmuş parlamentosu, ordusu olan, ancak Rum lobisinin anlamsız baskısı yüzünden işgal edilmiş toprak statüsünde gösterilmek istenilen başka hangi devlet vardır ki, yurttaşları, kendilerini yönetmek gibi Birleşmiş Milletlerin mesela hem Atlantik Okyanusunda hem de Büyük Okyanusta onlarca devlete tanıdığı o doğal haktan yoksun bırakılmış olsun!

\n

20 Temmuz 1974te Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Kıbrıs Türklerine barış ve özgürlük getirmesi için Adaya çıkarma yapması kararını alan hükümetin bir üyesi, dahası o çıkarmayı açıklayan sözcüsü olmanın mutluluğu içinde, merhum Başbakan Eceviti, yardımcısı Erbakanı rahmet dilekleri ile anıyorum.

\n

Kıbrıs Türklerinin özgürlük savaşını yürüten sevgili dostum Rauf Denktaşa sağlıklı bir yaşam diliyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları