Başbakan'ın Resti...

26 Kasım 2008 Çarşamba

Hindistan gezisini sürdüren Erdoğanın, partisinin yerel seçimlerdeki iddiasını somutlaştırmak amacı ile, 29 Mart akşamı sandıklardan ikinci parti olarak çıktıkları takdirde Başbakanlığı bırakacağını söylediğini bildiren gazeteler, 22 Temmuzdan önce de, Tek başına iktidar olmazsa çekileceğim dediğini hatırlatıyorlar.

Her ikisi de seçmenler için uyarı amacına yönelik olan bu meydan okumalar arasında önemli farklar var. Erdoğan, genel seçimlerde hedefi AKPnin tek başına iktidar olması olarak belirlemişti.

29 Martta sandıktan il genel meclisleri ve belediye başkanlarını belirleyecek oylar çıkacak. Başbakan, oyların toplamının öteki partileri geçmiş olmasını şimdiden kendi zaferi olarak görmek, göstermek istiyor.

Benim kendisine önerim ise, daha önce koyduğu çıtadan vazgeçmemesi. Yani 22 Temmuzda AKPnin aldığı yüzde 47 oranındaki oydan bir eksik almaması. AKPnin genel seçimlerde aldığı oy yüzdesini, 29 Mart il genel meclis seçimlerinde tutturamazsa ne yapacağını da bugünden söylemesi. Dünyayı saran ve ülkemizde de, kendisinin önceleri bizi etkilemeyeceği tahminlerini yapmasına, daha sonra da teğet geçeceğini söylemesine yol açan ekonomik krize karşın, Erdoğanın AKPsi, yerel seçimlerden yine de birinci parti olarak çıkacak.

Kafaları dağınık liderlerin partileri

Kafaları dağınık liderlerin güdümündeki muhalefet partileri, daha önce kazandıkları mevzileri koruyabilirlerse, o sonuçları başarı olarak kutlayacaklar. Aralarında güç birliği yapmak şöyle dursun, CHP ile DSP örgütlerini daha şimdiden birbirlerine düşürmeyi amaçlayan kısır görüşlü yöneticilerin belirleyeceği seçim stratejileri, iktidar partisine ne yazık ki peşin avantaj sağlıyor.

Ana muhalefet partisinin sözcülüğünü de üstlenen genel saymanının verdiği demeçler ile DSP Genel Başkanının hafta sonunda yaptığı konuşma, iki parti arasında köprülerin atılmasını isteyenlerin ekmeğine yağ sürecektir.

Hürriyet gazetesinde Fatih Çekirgeye dün, yerel seçimlerde partisinin alacağı oy, geçen seçim sonuçlarından bir oy bile azalırsa görevini bırakacağını söyleyen Zeki Sezer, 30 Mart sabahı umarım ABDnin önceki Başbakanı Bushun girdiği depresyonu geçirmez.

DSPde muhalefet hareketi

Dün toplanan DSP Parti Meclisinde, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile üç eski DSPlinin yeniden üyelik isteklerinin benimsenmesine karşın, DSP Genel Merkezinde 23 yıllık tarihinde ilk kez, muhalefet hareketi sergilendi. Masum Türkerden boşalan genel sek-reterlik için Sezerin aday gösterdiği Süleyman Yağızın karşısında parti örgütünde çalışkanlığı ile anılan Mecit Şekercioğlu da aday oldu.

Pazar günü düzenlenen kuruluş yıldönümü kutlama etkinliğine DSPnin Kurucu Genel Başkanı Rahşan Ecevit gibi katılmayanlar arasında adı geçen Şekercioğlu bu son dakikada katıldığı seçim için 7 oy aldı. Ancak pazar günkü kutlama töreninde beş milletvekilinin yanı sıra Yılmaz Büyükerşenin de bulunmaması, Genel Başkana görevini bırakması için 30 Martı beklemesine gerek olmadığı anlamında bir çağrı olarak da yorumlandı. Rahşan Ecevit gibi, Büyükerşen ve partili beş milletvekilinin de yerel seçimlerde cumhuriyetçi partilerin liste birliği yapmanın gerekli olduğuna inandıkları; Eskişehir ve Orduda böyle bir birlikteliğin sağlanacağı belirtiliyor.

DSPnin eski Genel Sekreteri Masum Türkerin de, dün kendisini ziyaret eden Murat Karayalçına söylediği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmanız, çağdaş ve demokrat herkes için sevindiricidir sözleri, tabanda her cumhuriyetçi için ülke genelinde 29 Mart için uygulanacak yol haritası olarak görülmelidir.

Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları