Öner Yağcı

Aydın

08 Temmuz 2023 Cumartesi

Aydın bereketimiz var, toprağımızdan tarih boyunca aydın fışkırmıştır.

Onca baskıya karşın yok edilemeyen aydın direnişinin görkemli örnekleriyle doludur tarihimiz.

Aydın kıyımını, aydın düşmanlığını, aydın ihanetini, aydın kirlenmesini de çok yaşadık, en çok aydın kıyımına uğrayan bir ülke olduğumuz da ne yazık ki gerçeğimiz.

Bunları birbirine karıştırarak genel bir aydından, aydın tavrından söz etmek doğru değildir.

AYDIN VE MÜCADELE

Aydın, toplumu değiştirmek amacıyla düşüncesini öncü kılmak için mücadele eden, birikimiyle yalnızlığa dayanabilen insandır.

İki yüz yıldır yurdu, toplumu için baş kaldırdı Türk aydını.

Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyet, kendi aydınını yaratmaya başlamıştı ki onlarca yıldır süren amansız bir aydın kırımıyla karşı karşıya geldik.

Aydınların duyarsızlığını, seslerinin çıkmadığını söylemenin gereği yok.

Aydınımız, kendisini yok etmek isteyen emperyalizmin ve işbirlikçilerinin saldırılarına karşı direne direne, kırıla kırıla yaşadı.

Nâzım Hikmet, “Biliyorsunuz,/ verdim ömrümü,/ en güzel/ en olacak/ en olması lazım şey için./ Fakat çoktur/ -sayılmayacak kadar-/ aynı işi benden evvel/ belki de benimkinden büyük bir inatla yapanlar” demişti.

İlhan Arsel’in Aydın ve ‘Aydın’, Yalçın Küçük’ün Aydın Üzerine Tezler, Çetin Yetkin’in Türk Direniş ve Devrimleri, Emre Kongar’ın Türk Toplumbilimcileri adlı kitaplarını anımsamak yeterli.

ÇIRPINAN AYDINLAR

Emperyalizme karşı mazlum ulusların mücadelesinin dinamiti, fitili, ateşleyicisi, öncüsü olan Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızın doğurduğu Cumhuriyetimizin yıldönümlerini son dönemlerde hep burukluklarla, kaygılarla, hüzünlerle kutluyoruz.

Aydınımız her şeye, her engele karşın Türkiye’nin parçalanması planlarına karşı uyarma ve bildiklerini paylaşma görevini ve sorumluğunu yerine getirmek için çırpınıyor ve kırılıyor.

Cumhuriyete ve aydına karşı saldırılar amansız boyutlarda.

AYDINLAR SUSMUYOR

Ataol Behramoğlu’nun “Ayıptır, günahtır, zulümdür, suçtur” başlıklı yazısını okumayan okusun mutlaka. (Cumhuriyet, 30 Haziran 2023)

Son bölümünde şöyle diyor:

“Sesimi yükseltiyorum.

Tek tek herkesi, kitlesel olarak da yurtsever-demokrat sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, siyasal partileri, sadece demeçlerle değil, büyük adalet ve özgürlük mitingleriyle, ayıba, günaha, zulme, suça karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum. 

Halkımız kitlesel olarak sesini yükseltmek istiyor.

Silkinelim. Üzerimizdeki ölü toprağını atalım. Ayıba, günaha, zulme, suça ortak olmayalım. 

Ülkenin her yerinde, bir an önce, durmaksızın büyük buluşmalarda seslerimizi birleştirelim.

Büyük bir özgürlük korosuna dönüştürelim.

Bu ülkenin vicdanlı, yurtsever yazarları, şairleri, sanatçıları, bütün aydınları, o koroda eksiksiz yerlerini almaya hazırdır.”

*

Aydınımız susmayacak.

Adnan Yücel’in dediği gibi:

“Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Edebiyat direniştir 27 Nisan 2024
Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları