Olayların Ardındaki Gerçek

100. Yılın Yankıları

24 Nisan 2020 Cuma

TBMM’nin açılışının 100. yıldönümü dün bütün yurtta kutlandı. Koronavirüs salgını nedeniyle kısıtlı da olsa, halkımız evlerine bayraklar asarak, balkonlara çıkıp İstiklal Marşımızı söyleyerek coşkusunu göstermeye çalıştı.

TBMM’de 23 Nisan’ın 100. yıldönümü toplantısının yapılması gerekiyordu, bu da gerçekleştirildi.

Gazetemiz Cumhuriyet 100. yıldönümü nedeniyle bilimsel yazıların yer aldığı çok kapsamlı bir ek verdi. Bu ek, tüm kütüphaneler için, tüm evler için yıllarca saklanacak bir kaynak değerindedir. Böylece, Cumhuriyet gazetesi yine, Türk basınında en üstün olduğunu gösterdi.

Cumhuriyet rejimine, Atatürk’e bağlılığını bir kez daha kanıtladı. Cumhuriyetin yüzüncü yılında toplumumuz ne yazık ki kutuplaşmanın sorunları içindedir. Ayrıca toplum içinde Cumhuriyetçi devlet modeline karşı olanlar da vardır.

Vahdettin ve Damat Ferit gibi emperyalist işbirlikçileri alkışlayanlar, kuşkusuz Cumhuriyet modelini benimsemezler. Hâlâ padişahlık ve halifelik özlemlerini içlerinde yaşatanlar bulunuyor.

İngiliz işbirlikçisi Vahdettin’e övgüler düzen Necip Fazıl’ı çok sevenlerden, Kuvayi Milliyecileri dinsiz olarak niteleyen Mustafa Sabri adına okul açanlardan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarını “Kuvayi Milliyeciler şeriata karşı çıktıkları için öldürülmesi caizdir, onları öldürenler de cennete gidecektir” diye fetva veren Dürrizade Abdullah gibilerini alkışlayanlardan Cumhuriyet rejimini benimsemeleri beklenemez.

Keşke Yunan galip gelseydi” diyenleri alkışlayanlar, “Cumhuriyet 100 yıllık bir parantezdir” diyenleri destekleyenlerden Cumhuriyet için olumlu duygular bekleyemeyiz.

İngiliz işgal gücü askerleri, Atatürk’e yardım edip, onun Anadolu’da bir Meclis açmasına destek olmak amacıyla İstanbul’daki Osmanlı Meclisi’ni bastı ve kapattı” diyebilen ve bu cümleleri daha birkaç gün önce söyleyebilen aklını yitirmişlerden umut bekleyemeyiz.

Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler bunları bilerek Cumhuriyet rejimini savunmak zorundadırlar. Bu bağlamda Cumhuriyet gazetesinin son kale olduğu unutulmamalıdır.

Cumhuriyet gazetesini susturmak için içleri telaşla ve heyecanla dolu olan kişilerin olduğunu da bilmemiz gerekiyor.

Cumhuriyet aydını, Cumhuriyet okuyucusu bu tehdidi görmektedir. Cumhuriyet gazetesine bu nedenle sahip çıkmaktadır. Zaten Cumhuriyet gazetesi de bundan 96 yıl önce Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete sahip çıkmak ve savunmak için bizzat Atatürk’ün yönlendirmesiyle kurulmuştur.

Cumhuriyet bir yaşam biçimidir. Milli iradedir, çağdaşlaşmadır, aydınlanmadır, padişahlık ve saltanata karşı olmaktır. Cumhuriyet, çoksesliliğin gerçekleşmesi, hukuk devletinin evrensel ilkelerinin uygulanıp demokrasiye ulaşmasıyla taçlanır.

Cumhuriyetin tam demokratik yöne gitmesi için, çağdaş hukuk ilkelerine dayalı, kuvvetler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü benimsemiş bir yola doğru süratle gitmemiz gerekiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni Tehlikeler 12 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları