Olaylar Ve Görüşler

‘Zede’lerden ‘zade’lere... - Doç. Dr. Savaş KARABULUT

14 Nisan 2023 Cuma

“Zede” eklendiği kelimeye “vuran, vurulan, maruz kalan, maruz bırakılan, etkilenen” vb. anlamları verir. Örneğin depremzede, afetzede, selzede, kazazede... “Zade” kelimesi ise Türkçede “evlat, oğul”, eski Farsçada ise “zadan” yani doğurmak anlamına gelmektedir. Genel olarak “şah, bey, paşa, ağa” gibi isimlerle birlikte ifade edilmekte ve şahzade, beyoğlu, Paşaoğlu ve ağaoğlu gibi anlamlarla toplumsal sınıf/statü içinde bir noktayı ifade etmekte kullanılmaktadır. “İşçizade, ustazade, çırakzade” şeklinde telaffuz edildiği duyulmamıştır! Ayrıca TDK’ye göre “zade” Farsça kökenli bir sözcük olup erkeği nitelemek için cinsiyetçi bir noktada kullanılmaktadır.

NEDEN ‘ZEDE’ OLUYORUZ? 

Deprem nedeniyle hayatını kaybedenlerin, ağır yaralananların, evsiz ve barksız bırakılanların “zede” olarak tanımlanmasının ve sonrasında muhtaç bırakılarak maddi/ekonomik anlamda muhtaç edilen kişiye dönüştürülmesinin nedenlerini birlikte sorgulayalım. Muhtaç edilenlerin eski hayatlarına geri dönmeleri iddiası ile başlanacak imar projelerinin ihale edileceği kişiler ise bu süreç sonunda “zade” olmaktadır. Zira bunlara müreffeh yani “maddi açıdan doyurulup kimseye muhtaç bırakılmayan” kişi hüviyeti kazandırılmaktadır. Yani bütün bu süreç kişinin içinde bulunduğu ekonomik sınıfla ilişkilidir.

HANGİ SINIF?

Deprem sonucunda “zedeyi zede” ya da “zadeyi zade” yapan, bu sınıfsal çatışma ortamını yaratan sistemin ta kendisidir. Depremden önce zade olamayanların, zede olmak zorunda bırakıldığı sistemin adı ise onlara kader diye anlatılan “ölüm”dür. Deprem nedeniyle hep “vurulanlar, maruz bırakılanlar ve en kötü şekilde etkilenenler”, sınıfın büyük çoğunluğunu oluşturan ancak ekonomik olarak “az” ile yetinmesi telkin edilen, bunun için de yaşadığı bu hayata hep “şükretmesi, kabullenmesi istenenler” değil mi? Onları bu sürece maruz bırakan, vuran ve en kötü koşullarda yaşamayı kabul etmelerini isteyen ise bu olayın sonucunda zadelik ekini alarak ihalelerle büyüyecek ve artık zan-zadeler değil mi? 

Zade olanlar da ölümsüz değil elbette ancak hayatını kaybeden on binlerin kanı üzerinden zenginliklerine zenginlik katmalarının hesabı sorulmayacak mı? On binlerce insanın hayatını kaybetmesinin nedeni ve sorumlusu bunlar değil mi?

DOÇ. DR. SAVAŞ KARABULUT

JEOFİZİK MÜHENDİSİ / DEPREM BİLİMCİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları