Olaylar Ve Görüşler

Yolunan kazlar bağırıyor mu? - Kaya Çetin

25 Temmuz 2024 Perşembe

“Bir evim olsun da kümes olsun” diyen insan evine yerleşince “Ayağımızı yerden bir kesebilsek” demeye başlıyor. Arabasını edindikten sonra da başka hedefler konuluyor. “İştah yedikçe açılır” derler...

İnsanın iştahı bitip tükenmez ama doğanın bize sundukları da emeğin üretkenliği de sınırlıdır. İnsan, gereksinimlerini karşılamak için üretim güçlerini sürekli geliştirir, üretim ilişkilerini düzenler. Böylelikle üretim artar, sonra da hakça bir paylaşımla gönenç yaygınlaşır. İnsana çok çekici gelen bu kuram yazık ki kentsoylu takımının kural tanımaz iştahı yüzünden işlemez. Çünkü üretmek zahmetli bir iştir, komşunun sofrasından bir şeyler araklamaksa kolay. İşte enflasyonun çıkış noktası basite indirgemeye çalıştığımız bu olaydır.

Türkiye borç sarmalına girdikten bu yana ekonomik paketler açıklanır ve açıklanan her paketle soframızdaki ekmek biraz daha küçülür. Böylelikle açlıkla tokluk arasındaki eşikte yaşamaya mahkûm edilen yığınların yaşam koşulları kötüleşirken erktekilerle onların yanında ve yakınında konumlanmış olanlar varlıklarını sürekli artırırlar.

Aslında liberalizmin söylemi göz kamaştırıcıdır. Serbest rekabet sermaye birikimine yol açacak, belli ellerde biriken sermaye yatırıma yönelecek, yatırımlar üretimi artıracak, üretim arttıkça dışsatım artacak, işsizlik azalacak, kişi başına düşen milli gelir artacak ve herkes mutlu olacak.

GÖZ BOYAMAK

Oysa bu göz kamaştırıcı söylem göz boyamadan başka bir şey değildir.

Enflasyonun, sermayenin belli ellerde birikmesine yol açtığı bir gerçek. Peki ama paranın değerinin hesapsız bir şekilde düştüğü, girdi maliyetlerinin sürekli arttığı serbest rekabetçi sistemde, sermaye tatlı rant gelirlerini bırakıp da üretim gibi sürekli risk taşıyan bir alana neden girsin?

Bizde sermaye birikimi adına yıllardır yapılagelen, emek kesiminden yerli ve yabancı sermayeye kaynak aktarılmasıdır. Kullanılan temel araç da dünyanın her yerinde enflasyondur. 

HALK SORGULUYOR

Çünkü enflasyon dedikleri o yoksullaştırma tezgâhı sayesinde, kefere emeğimizin ürününü çok çok düşük fiyata kapatırken kendi ürettiğini de bize fahiş fiyattan satar. Fiyatların katlanması, üretimin düşmesi, işsizliğin tırmanması, iflasların artması enflasyonun sonucudur. Böylece varsıllar varlıklarını artırırken hem yerli hem yabancı sömürünün hedefi haline gelen yoksullar, daha da yoksullaşır.

Belli aralıklarla açıklanan paketlere gelince; yolunan kazların bağırmasını önleme çabasından başka bir şey değil. Çünkü yoksullar artık cennet vaatlerini de sorgulamaya başladılar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları