Olaylar Ve Görüşler

Yine geliyorlar zeytinliklerin üstüne - Av. Murat Fatih ÜLKÜ

05 Mart 2022 Cumartesi

Biliyorsunuz, gündem ekonomik kriz, Rusya-Ukrayna savaşı, yeni siyasi gelişmeler ile doluyken 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliği değişikliği ile, zeytinlikleri ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine açmak istiyorlar. 

On yıllardır, zeytinliklere kıymak, zeytinlikleri sanayiciliğe ve madenciliğe açmak için hukuksal kılıf aradı iktidarlar, en çok da AKP iktidarı. Direniş ile, hukuk ile büyük oranda geri döndü bu girişimler, yine başarılacaktır. (Bu arada başta inşaat için çok zeytinliğe kıyıldı ne yazık ki.)

MADENCİLİK YAPILAMAZ

Baştan söyleyelim, bu yönetmelik de açıkça hukuka aykırı. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun’a (m. 20) göre, “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.” Hatta bu alanlarda zeytinyağı fabrikası veya küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmesi kurmak bile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iznine bağlı. 

Görüldüğü gibi yasa çok açık, zeytinliklerde ve zeytinliklere en az 3 kilometre mesafede zeytinlik alanlara zarar verecek kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran veya olumsuz sonuçlara yol açabilecek tesislerin yapılmasını ve işletilmesini yasaklamış. Danıştay da pek çok kez bu yasa hükmünün zeytinlik alanlarda öncelikle uygulanması gerektiğini belirterek maden işletmelerinin bu yasak kapsamında olduğunu vurgulayan kararlar verdi. 

Bir örnek olarak anımsatalım; Havran, Küçükdere’deki altın madeni işletmeciliği ruhsatına karşı Senih Özay, Birsel Lemke ve Murat Narin ile birlikte açtığımız davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 3573 sayılı yasanın 20. maddesinin amacına vurgu yaparak, maden işletmelerinin nitelikleri gereği yasada belirtilen yasak kapsamında olduğunu, aksini iddia etmenin yaşamın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, altını çizerek söyleyelim gerekli tedbirler alınmış olsa bile, zeytinlik sahalarında ve bu sahalara 3 kilometre mesafede madencilik yapılamayacağını karara bağladı. Aslında normal bir hukuk devletinde bu konunun kapanması gerekirdi ama kapanmadı ülkemizde. Kapitalizmin, “kâr, daha çok kâr” hırsı vazgeçer mi?

Bu yönetmelik değişikliğinin de hukuka, anayasaya, yasa hükmüne aykırılığı çok açık, davalar açılınca bu hukuksal gerçek ortaya çıkacaktır, çıkmalıdır. Meslek kuruluşlarının, hukuk ve çevre örgütlenmelerinin karşı çıkışı, zeytin, zeytinyağına bağlı yaşayan yurttaşların yoğun tepkileri önemlidir. 

YÖNETMELİKTEKİ İŞLEVSİZLİK

Değişikliği şık göstermek için madencilik yapılacak zeytinlik sahasının taşınması(!), taşınması olanaksızsa madencilik yapılacak saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesisi, madenciliğin bitiminde zeytinlik alanın rehabilite edilerek eski haline getirilmesi (bunlar için madencilik yapacak kişinin taahhüdü yeterli) gibi ilk okunduğunda kulağa hoş gelebilecek tümceler de konmuş yönetmeliğe. Binlerce, on binlerce yılda tüm çevresiyle bir ekosistem oluşturan zeytinlik sahaları, binlerce, on binlerce zeytin ağacı sağlıklı biçimde taşınabilir mi? Yok edilen zeytinlik sahalarının yerine yeniden zeytin bahçesi oluşturulması, yok edilen zeytinlik sahasının rehabilitasyonu için madencilik yapanların bir kâğıda yazacakları taahhüt yeterli olur mu? Doğal dengenin bitki örtüsüyle, toprak yapısıyla, tüm canlılarla, çevresi ile bir bütün olarak sürdüğü zeytinlik sahaları yok edildikten sonra rehabilite olur mu? Binlerce yıl sürebilecek böyle bir rehabilitasyonu kim yapacak, kim takip edecek, kim denetleyecektir? 

Çok klişe olacak ama Nuh’un gemisine ilk getirilenin zeytin dalı olduğunu söylesek, bazı zihinlerde ölümsüzlüğün anlamı üzerine bir ufuk açılır mı, sanmıyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları