Olaylar Ve Görüşler

Ukrayna’da olanlardan alınması gereken dersler - Tunçer KILINÇ

13 Mart 2022 Pazar

Ukrayna; SSCB’nin dağılmasıyla hiçbir bedel ödemeden bağımsızlığını kazanan ülkelerdendir. Bu nedenle tam bağımsızlığın önem ve değerini içselleştirememiştir. Tam bağımsızlık bir ulustan özveri ister. Güçlü ordu, güçlü ekonomi, her şeyden önce içte birlik ve beraberlik, özellikle çevredeki yakın ülkelerle iyi ilişkilerin kurulmasını ve sürdürülmesini bekler. 

Ukrayna; bağımsızlığın kıymetini bilememiştir. İçte birlik ve beraberliği güçlendirme yerine ayrımcılığı tercih etmiş, komşusu Rusya’yla iyi ilişkiler yerine, ABD gibi emperyalist, egoist bir ülkeyle işbirliğine yönelmiştir. Coğrafi konumu, jeopolitik durumu itibariyle iki süper gücün hükümranlık alanları arasında yer alan bir ülke olarak, birini diğerine tercih ettiğinde, diğerinin hedefi haline geleceğini hesap edememiştir. Böyle bir coğrafyada varlığınızı korumak ancak tam bağımsız tutum ve duruşla mümkündür.

ABD; Soğuk Savaş sonrasında, NATO’yu manivela olarak kullanarak, Doğu Avrupa’da hükümranlık alanını genişletmektedir. Bu kapsamda Bulgaristan ve Romanya gibi birçok ülke NATO’ya alınmıştır. Daha ileri hamlelerle Rusya’yı yakından çevrelemek, Akdeniz’de Rusya’ya karşı kaybetmekte olduğu üstünlüğünü Karadeniz’de dengelemek amacıyla, Ukrayna ve Gürcistan’ın yönetenleri NATO üyesi yapmak vaatleriyle etkilemiştir. 

KAYBEDEN HALK

Bu girişimleri kendi güvenliği için yaşamsal önemde gören Rusya; haklı olarak, karşı önlemler almaya zorlanmıştır. Öncelikle ABD ve AB’nden barışçıl taleplerde bulunmuş, sonuç alamayınca da Ukrayna’ya askeri müdahale kararı almıştır. Uluslararası hukuk çerçevesinde bu müdahaleyi onaylamasak da, bu girişimi yadsımak mantıklı olmaz. Sonuçta savaşın gerçek müsebbipleri, ABD ve onun vaatlerine kanan Ukrayna yönetimidir. 

Rusya; Ukrayna’nın iç zafiyetinden faydalanarak harekâta girişmiştir. Ayrılıkçıları, bağımsızlıklarını ilana ikna ederek, ilk adımını atmış, onları tanıdığını açıklamış, yardımlarına koşarak savaşı başlatmıştır. Ancak izleyen hamlelerle tüm Ukrayna’ya hakim olma hedefi anlaşılınca, dünyanın diğer ülkelerini karşısına alarak büyük hata yapmıştır. Hatta kendi halkında savaş karşıtı tepkiler yükselmiştir. Sonuçta olan, iki tarafta hayatını kaybedenlere, ülkesini terk ederek komşu ülkelere sığınan Ukrayna halkına olmuştur.

DÖRT DERS

Bu yıkıcı savaştan alınacak dersler şunlardır.

Birincisi, iki süper gücün egemenlik alanları arasındaki coğrafyalarda yer alan, tampon durumundaki ülkeler, emperyalist ülkelerden birinin güdümüne girdiklerinde öteki gücün hedefi olurlar. 

İkincisi, tampon konumundaki ülkeler, öncelikle iç bünyelerindeki kırgınlık ve zaaflara neden olan anlaşmazlıkları ortadan kaldırmalıdır. Bu husus bekaları açısından yaşamsaldır. 

Üçüncüsü, ülkemizin, hiç bir emperyalist gücün güdümünde olmaması, her bir çevre ülkesiyle iyi ilişkilerimizin sürdürülmesi, Atatürk’ün “tam bağımsızlık” ilkesinden en küçük bir ödün verilmemesi gerekir. 

Dördüncüsü, “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi kapsamında, iç bünyemizi kemiren ayrılıkçı terörü sonlandıracak köklü önlemler almamız, çağdaş ulus devlet yapımızı sıkıntıya sokacak ayrımcı eylem ve söylemlerden vazgeçmemiz, Cumhuriyetimizin varlık ve beka belgesi olan Lozan Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle korumamız, ulusal güvenliğimiz, hatta bekamız açısından yaşamsaldır. 

TUNÇER KILINÇ 
EMEKLİ ORGENERAL
ESKİ MGK GENEL SEKRETERİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları