Olaylar Ve Görüşler

Ukrayna savaşı ve medya - Dr. Şenol ÇARIK

23 Temmuz 2022 Cumartesi

Rusya-Ukrayna savaşı beşinci ayını geride bırakmak üzere. Sahada Rusya’nın üstünlüğü giderek daha fazla hissedilmekte. Savaşın en önemli unsurlarından biri de medya ve sosyal medya. Bu alanda da savaş sürüyor. 

Medya; hemen her süreçte, toplumsal ve siyasal gelişmelerde, tarihsel kırılmalarda, hep önemli bir işleve sahiptir. Siyasal iktidarlar için, seçimin yanında, önemli bir meşruiyet aracıdır, destek unsurudur. Stratejik bir araçtır. Kamuoyunun rızasını almak, ideolojiyi yeniden üretmek için de çok önemlidir. Aynı zamanda da toplumsal bir işlevi vardır. Kamuoyunu bilgilendirir ve oluşmasına katkı sağlar. Sorunları etraflıca tartışma olanağı sunar. Farklı sesleri, uzmanların görüşlerini yansıtır.

İDEOLOJİYİ YAYMAK

Medya, savaş dönemlerinde de kritiktir. Savaşın tarafları için, önemli güç unsurları arasındadır. Haberler, içerikler, kısacası bir bütün olarak mesajlar, eleştirel kitle iletişim kuramları açısından bakıldığında, bir ideoloji içerirler. O nedenle iktidarlar; medyadan, ideolojiyi yaymasını, siyasal ve sosyal propagandayı en etkili biçimde yapmasını isterler. Özellikle savaş dönemlerinde bu beklenti daha da artar. Geçmişte geleneksel medyanın, özellikle televizyonun, savaş süresince kitle iletişimi açısından oynadığı rol, dijitalleşmeyle birlikte, sosyal medyanın öne çıkmasını beraberinde getirmiştir. Körfez Savaşı’nda televizyon önemli rol oynarken “Arap Baharı”nda sosyal medya belirleyici olmuştur. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda da televizyonla birlikte özellikle internette ve sosyal medyada da savaşın sürdüğü gözlenmiştir. Dezenformasyon, sansür, farklı kaynaklardan enformasyon akışının kısıtlanması, çok sık görülmüştür.

İKTİDAR PROPAGANDASI

Savaş; Türkiye’de de medyada ve sosyal medyada en önemli gündem maddelerinden biridir. Gelişmeler; televizyon, radyo ve internette, son dakika haberleriyle, canlı bağlantılarla aktarılmaktadır. Bazı istisnalar hariç, Türk medyası savaşı çoğunlukla Batı ve Ukrayna kaynaklarından izlemektedir. Bu durum Türkiye’nin Batı Bloku’na dahil olmasıyla, AB aday üyeliğiyle, NATO üyeliğiyle açıklanabilir. Ayrıca, savaşa ilişkin haberlerde kullanılan dilin, yayın organlarının sermaye yapısıyla, bağlı bulundukları, yakın durdukları siyasetlerle, seslendikleri kitleyle de yakın ilişkisi olduğu unutulmamalıdır. O yüzden çoğunlukla iktidarı destekleyen medya, Rusya’yı “işgalci”, Ukrayna’yı “mağdur” olarak gösterirken Rusya ile Ukrayna-ABD-NATO arasında dengeci bir politika izlemiştir. Türkiye’nin arabuluculuk faaliyetlerine geniş yer ayırmış, iktidarın uluslararası camiada güçlendiği propagandasını yapmıştır.

DR. ŞENOL ÇARIK 

GAZETECİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları