Olaylar Ve Görüşler

Ukrayna savaşı ve jeopolitiği - Dr. Violeta Stratan İLBASMIŞ

01 Mart 2022 Salı

Ukrayna’ya yönelik Rus saldırısını ve Ukrayna’nın Rusya için önemini anlamak için öncelikle Rusya’nın ve Ukrayna’nın iç ve dış sorunlarına göz atmak gerekir.

UKRAYNA’NIN DİL VE KİMLİK SORUNLARI

SSCB’nin 1991’de dağılmasıyla, 15 bağımsız cumhuriyet ortaya çıkmıştır. Bağımsızlık, Ukrayna ve Ukraynalılar için dönüm noktası olmuştur. Geçmişten gelen birçok sorunu devralması yanında, bir devlet olarak etnik, dinsel, siyasal, ekonomik sorunlarla yüzleşmiştir. Azınlıklar arasında Lehler, Yahudiler, Bulgarlar, Macarlar, Romanlar vardır. En yüksek sayıda olan ise Rus kökenli azınlıktır. Bu durum, Ukrayna için hem yerel hem de dış kaynaklı birçok soruna neden olmaktadır. Kırım dahil, doğuda, güneydoğuda nüfusun çoğunluğu Rus etnik kökenine (Rusça konuşan), ülkenin orta ve batı kesiminde nüfus çoğunluğu Ukrayna etnik kökenine (çoğunlukla Ukraynaca konuşan) sahiptir. 

Bu iki grubun farklı kültürel, toplumsal, etnik unsurları, siyasi açıdan da aşırı kutuplaşmalar yaratmaktadır. Dolayısıyla, ülkenin doğu ve güneyindeki etnik nüfus, Rusya’yla yakınlaşmayı arzularken, batısı ve merkezi, Avrupa Birliği ve paylaştığı değerlerle yakınlaşmak istemektedir. Bu durum, genel seçimlerde Ukrayna iç politikasına doğrudan yansımaktadır. Ülkenin batısı ve merkezi, Batı, ABD, NATO yanlısı adayları desteklerken güneybatısı ve doğusu Rusya’ya yakın politikacılara oy vermektedir.

UKRAYNA’NIN RUSYA İÇİN ÖNEMİ 

Ukrayna’nın, 2013’ten sonra politik ve ekonomik açıdan hızla Batı’ya yönelmesi, Rusya’yla arasındaki ilişkilerin kökten değişmesine neden olmuştur. Jeostratejik konumu, olumlu iklim koşulları, nüfusu, doğal kaynakları, büyük tarımsal ve endüstriyel potansiyeli olan, “sınır bölgesi” anlamına gelen Ukrayna, her zaman Rusya’nın ilgi alanı içinde olmuştur. Avrupalı yaşam standartları ile Rusya’ya ekonomik bağımlılık arasında tarihsel olarak sıkışmış, gel gitler yaşamıştır.

SSCB’nin dağılmasının ardından 31 yıl geçmesine rağmen Rusya, Ukrayna üzerindeki emellerinden vazgeçmemiştir. Rusya lideri Putin’in, “SSCB’nin dağılması, 20. yüzyılın en büyük felaketiydi” demesi, bunun kanıtıdır. Eski Sovyet cumhuriyetleri bağımsız devletler olsa bile, Rusya onları büyük bir toprak kaybı olarak görmektedir. Ukrayna, NATO veya AB’den gelen herhangi bir askeri tehlikeye karşı, Rusya için “kalkan ülke” olarak görülmektedir. Zbigniew Brzezinski’nin, ünlü “Büyük Satranç Tahtası” eserinde belirttiği gibi, “Ukrayna olmadan, Rusya bir Avrasya imparatorluğu olamayacaktır”. 

İLK ADIM MI?

Rusya’nın, “dünyanın kalbi” dediği topraklar içinde Ukrayna da vardır. Putin yönetiminde Rusya, eski Sovyet coğrafyasına yeniden hâkim olabilmek için dünya sahnesinde tekrar küresel süper güç olmak istemektedir. Ukrayna’yı işgali, stratejik hedefi olan Bağımsız Devletler Topluluğu’nun mevcut yapısı yerine geçerek, Avrasya Birliği’nin inşasını tamamlamasının ilk adımıdır. 

Halford Mackinder’in kuramında, “kalpgâh” olarak tanımladığı bölge olan Rusya’nın varlığı ve sürekliliği, ancak Ukrayna ve diğer Doğu Avrupa ülkelerini kapsayan, iç ve kenar hilal olarak kabul edilen toprakların yardımıyla devam edebilir.

DR. VIOLETA STRATAN I·LBASMIŞ

GAZETECİ-ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları