Olaylar Ve Görüşler

Üçlü Muhtıra’nın içerdikleri - Tugay ULUÇEVİK

14 Temmuz 2022 Perşembe

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvuruları hakkında Türkiye, bu iki devletin Türkiye’yi hedef alan terör unsurlarına destek vermekte olduğunu gerekçe göstererek NATO’ya üye kabul edilmelerine karşı olduğunu açıklamıştır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Türkiye’nin haklı beklentilerinin karşılandığı somut adımları görmeden ilerleme sağlanamayacağını” kararlı ifadelerle dile getirmişlerdir. Ancak Türkiye, Finlandiya ve İsveç ile vardığı ve Madrid 2022 NATO Zirvesi arifesinde NATO genel sekreteri tarafından açıklanan üçlü mutabakat muhtırası çerçevesinde anılan iki devletin NATO’ya katılımına kendisine verilen sözler karşılığında rıza göstermiştir.

Türkiye bunu yaparken atılmalarını anılan iki devletten talep ettiği “somut adımları” fiilen elde etmiş midir? Cevabımız elbette “Hayır” olacaktır. Türkiye’nin elde ettiği, söz konusu “somut adımların” atılacağı vaadidir. Bu vaatleri içeren somut bir “muhtıradır”.*

“Muhtıra” resmiyet açısından ve hukuki bakımdan bir “anlaşma” gücünde değildir. Bir konuda taraflar arasında varılan mutabakatlara göre yerine getirilmesi gerekenleri içeren, kayda geçiren bir “hatırlatma belgesi” olarak tarif edilebilir.

BELGENİN ÖNEMİ

İsveç ve Finlandiya’nın üyelik işlemlerinin tamamlanması için NATO’ya üye devletlerin parlamentolarının onay işlemi gereklidir. Son söz TBMM tarafından söylenecektir. Önümüzde iki devletin muhtırada sayılan adımları fiilen atıp atmadığını denetlememize olanak verecek bir  zaman ve mekanizma  mevcuttur. 

Üçlü Muhtıra’yla henüz üye olmadan İsveç ve Finlandiya’ya yüklenen ödevlerin halen NATO üyesi olan devletler için de esas itibarıyla geçerli olduğunu, Üçlü Muhtıra’da yer alan hükümleri, Türkiye’nin, PKK, YPG/PYD, FETÖ gibi terör örgütlerine destek veren tüm NATO üyesi devletlere karşı da hukuken olmasa bile siyaseten öne sürebileceği görüşündeyim.

Üçlü Muhtıra’nın 2. maddesi de önemli ve anlamlıdır. Şöyle denilmektedir: “NATO, ortak değerlerin yanı sıra müşterek savunma ve güvenliğin bölünmezliği ilkelerine dayanan bir ittifaktır. Türkiye, Finlandiya ve İsveç, Washington Antlaşması’nda yer alan ilke ve değerlere bağlılıklarını teyit etmektedirler.” 

“Değerler” kavramıyla kastedilenler başlıca “demokrasi, bireysel özgürlükler ve hukukun üstünlüğü” ilkesidir.  Bu ilke zirve bildirisinde de vurgulanmıştır. NATO’nun önemli ve güçlü üyesi Türkiye, anılan “değerler” bakımından eksikliklerini giderebildiği ölçüde gücünü ve ağırlığını sadece NATO çerçevesinde değil küresel planda da etkili biçimde hissettirebilecektir.

TBMM’nin konuya ilişkin gelişmeler hakkında hükümet tarafından düzenli olarak bilgilendirilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.

AKLA GELEN SORULAR

Öngörülen “adımlar” eyleme geçirilmezse o zaman ne olacaktır? Türkiye üyelikleri engelleme olanağını siyaseten kullanabilecek midir? O zaman Türkiye NATO içinde tek başına genişleme sürecini engelleyebilecek midir?

Rusya’nın, Finlandiya ve İsveç’in katılımıyla NATO’nun genişlemesini engellemesi için Türkiye’ye baskı yapması olasılığı var mıdır? Baskı gelirse Türkiye nasıl hareket edecektir?

TUGAY ULUÇEVİK

EMEKLİ BÜYÜKELÇİ


* Muhtıranın içeriği hakkındaki çözümlememiz için bkz.  https://turkdegs.org/icerik/ueclue-muhtira



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları