Olaylar Ve Görüşler

Türkiye’yi sarsan deprem - Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK

14 Şubat 2023 Salı

6 Şubat 2023 günü saat 04.17’de Kahramanmaraş Pazarcık, 13.24’te Elbistan merkezli olarak meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem ve onları izleyen artçı depremler, jeolojik olarak 10 ilimizi afet olarak yol açtığı acılarla bütün Türkiye’yi sarstı. Kış ortasında insanlar evsiz kaldı. Binlerce can kaybı var.

17 AĞUSTOS

17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli meydana gelen ve Marmara Bölgesi’ni etkileyen 7.4 büyüklüğündeki depremde 17 bin 480 (2010 yılında yayımlanan Meclis Araştırması Raporuna göre 18 bin 373) insan hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285 bin 211 ev, 42 bin 902 işyeri yıkıldı. Bu büyük afetin sonuçlarını olabildiğince hafifletmek, vatandaşların uğradıkları zararları karşılamak amacıyla Başbakan Bülent Ecevit’in başkanlığındaki DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti zamanında devletin bütün olanakları seferber edildi. Evsiz kalan insanlar için üç aşamada çadır kentler, 44 bin 107 geçici prefabrik konut, 42 bin 587 kalıcı konut inşa edildi. Bölgede 10 milyon 680 bin metrekarelik imar planı gerçekleştirildi, 216 bin 291 metre yol, 377 bin 569 metre kanalizasyon yapıldı. Depremzedelere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu’ndan 309 trilyon 319 milyar TL karşılıksız yardım yapıldı.

Bu çalışmalar için yasal çerçeve oluşturmak, gerekli mali kaynakları sağlamak ve doğal afetlerden doğan zararların giderilmesi, bazı vergi kanunlarında değişiklik yapılması amacıyla bugün de yürürlükte olan 27.8.1999 tarih ve 4452 sayılı Doğal Afetlere Karşı Alınacak Önlemler ve Doğal Afetler Nedeniyle Doğan Zararların Giderilmesi Amacıyla Yapılacak Düzenlemeler Hakkında Yetki Kanunu ve buna dayalı olarak 14.9.1999 tarih ve 576 sayılı, 27.10.1999 tarih ve 582 sayılı, 3.12.1999 tarih ve 584 sayılı, 14.1.2000 tarih ve 593 sayılı kanun hükmünde kararnameler çıkarıldı. Yaratılan mali kaynaklardan 3 Kasım 2002 milletvekili genel seçimine kadar henüz kullanılmamış olanların daha sonra nasıl harcandığının hesabı, ancak devletin sürekliliği içinde onları devralan AKP iktidarınca verilebilir.

OLAĞANÜSTÜ HAL VE YARDIMLAR

6 Şubat 2023 depremi nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 10 ilimizde üç ay süreyle ilan edilen olağanüstü hal, 9 Şubat 2023 günü TBMM Genel Kurulu’nda oyçokluğuyla onaylandı.

Deprem nedeniyle evsiz kalan insanlar için TOKİ’nin toplu konutlar inşa edeceği, depremzedelere hane başına 10.000 TL yardım yapılacağı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yardımcısı Fuat Oktay tarafından, yıkılan binaların kurallara uygun inşa edilip edilmediğinin araştırılması ve sorumluların belirlenmesi için deprem bölgesinde 206 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiği Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından açıklandı. Büyük felaketin ezdiği vatandaşlarımıza tam destek verilmeli ve deprem bölgesinde yıkılan, çöken ve enkaz haline gelen binaların inşaatındaki ihmaller her yönüyle araştırılmalıdır. AKP iktidarı döneminde sınırlı ölçüde uygulanabilen 9.5.2012 tarih ve 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu’ndan başka, 29.5.2009 tarih ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile 16.5.2012 tarih ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun çıkarıldı. Bu kanunların gerekleri, onları amaçlarına uygun biçimde uygulayabilecek formasyona sahip insanlarla yerine getirilmelidir.

6 Şubat 2023 depremi dolayısıyla Türkiye’nin yaşadığı büyük acının başka ülkelerce paylaşılması, arama ve kurtarma ekipleri olarak deprem bölgesine koşan 81 ilden 34 bin 717 kişi ile 72 ülkenin gönderdiği 10 bin 336 kişinin birlikte çalışması, insanlık adına gurur duyulacak, ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliğinin gelişmesine katkıda bulunacak önemli bir olaydır. 

DERS ÇIKARMAK

Türkiye coğrafyasının sismik özellikleri bellidir. Sismoloji bir bilimdir; değerli sismologlarımız var. Kırılabilecek fayların hangi bölgelerden geçtiği gazetelerde dahi yayımlanan haritalarda görülmektedir. Anadolu’da tarih boyunca birçok deprem olmuştur; bundan sonra da olacaktır. Depremleri önlemek olanağı yok; ama yıkıcı sonuçlarını, öldürücü etkilerini uygun önlemlerle azaltmak olanağı var. Şehir planlamaları, yollar, binalar, bilimsel verilere uygun yapılmalı; kentsel dönüşümler böyle gerçekleştirilmelidir. Bu arada olası depremlerin zararlarını artırabilecek işlerden, örneğin Kanal İstanbul gibi Marmara Bölgesi’nde çılgın projelerden vazgeçmek, yaşanan felaketten ders çıkarmak gerekir.

PROF. DR. HİKMET SAMİ TÜRK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları