Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Türkiye’nin Çöplüğe Çevrilmesinin Hikâyesi - Dr. Burak ÖZTORNACI
Öncelikle bir hurafeyi yıkarak başlayalım. Batılı ülkeler
çöplerini ayrıştırma konusunda ne kadar iyilerse geri dönüşüm konusunda o kadar kötüler. Yıllardır “gelişmiş” Batılı ülkeler özenle ayrıştırdıkları çöplerini Çin’e gönderiyordu. Çin’in ucuz plastik
eşya üretimindeki potansiyeli yıllarca milyonlarca tonluk plastik çöpün gemiler
yoluyla, okyanusu aşarak Çin’e akmasına neden oldu.
Özellikle ABD, İngiltere,
Almanya, Kanada ile Çin arasında milyarlarca dolarlık çöp ticareti gerçekleşti. Ancak 2013 yılında Çin “Green Fence” isimli düzenleme ile yönetimi gitgide zorlaşan plastik atık ticaretini düzenlemeye,
kalitesiz atık ithalatını azaltmaya yöneldi. Bu durum yasadışı plastik atık ticaretinin ortaya çıkmasına
neden oldu. En sonunda Çin, denetimi imkânsız olan bu ticareti yasaklama kararı
aldı. 2017 yılında Çin endüstriyel
olmayan tüm plastik çöp ithalatını yasakladı.
Çin’in aldığı yasaklama kararı plastik atık ticaretinin yönünü değiştirdi. Batılı ülkelerin çöplüğü olmaya aday ülkelerden biri de Türkiye idi. 2013 yılında bu potansiyeli fark eden firmalar yeni bir “çöp pazarı” oluşturmaya başladılar. Özellikle ABD, İngiltere, Almanya, İtalya, Belçika ve Hollanda’dan Türkiye’ye gelen plastik çöp miktarı, her yıl artarak, 2020 yılında 700 bin tona ulaştı. Bu sırada sayıları hızla artan plastik çöp ithalatçısı firmalar yurtiçi piyasadan plastik çöp almayı bıraktılar.
KILIFA KANMAMALI
Bu gidişata karşı ulusal ve uluslararası kamuoyundan gelen
tepkiler sonrasında bu yıl çeşitli
önlemler alınmaya başlandı.
Türkiye, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe konulan Basel Sözleşmesi’nin plastikle ilgili
düzenlemesine adapte olmamış olsa da kendi ulusal mevzuatında yeni yasaklar
koyarak plastik çöp ithalatına önemli
sınırlamalar getirdi.
Önce yüzde 50 kota ve karışık plastik çöp ithalatı
yasaklandı. Ancak daha sonra illegal faaliyetlerin rapor edilmesi hızını
kaybetmeyince bu sefer de bu yasadışı faaliyetlerin en büyük kılıfı olan çöp türlerinden birinin yani 3915.10
kodlu “etilen polimer”
tipindeki plastik çöplerin ithalatı yasaklandı.
AÇIK ÇEVRE SUÇU
Tabii ki bu durum bu kirli ticaretten nemalanan şirketleri
rahatsız etti. Bu şirketler son günlerde kasten yanlış bilgiler içeren açıklamalar yapmaya başladılar. İnsanların doğru bilgiye ulaşmalarını engellemeye dönük bu açıklamalarla bu konuda
oluşan kamuoyu desteğini zayıflatmayı hedefliyorlar.
Çeşitli siyasilerle görüşerek plastik çöp ithalatına
getirilen sınırlamaların kaldırılması yönünde lobi yapmaya başladılar. Hatta işi bu konuda çalışan akademisyenleri hedef göstermeye, tehdit etmeye kadar
vardırdılar. Hepsi birbirleriyle ve büyük geri dönüşüm baronlarıyla ilişkili sosyal medya hesapları, bu durumu
ortaya koyan ve ülkenin havasını, suyunu, toprağını savunanlara karşı
sistematik bir saldırı halindeler. Bu durumun ortaya çıkan çevre suçunun örtbasına yönelik
bir faaliyet olduğu açıktır.
NE YAPMALI?
Türkiye yılda 3-3.5 milyon ton plastik çöp üreten bir ülkedir ve bu çöpün de ancak yüzde 10’u kadarı tekrar kazanılmakta geri kalanı ise çöp depolama sahalarına gömülmektedir. Üstelik bu plastiklere tarımsal alanlarda kullanılan plastik sera örtüleri, tek kullanımlık damla sulama boruları ve diğer plastikler dahil değildir. Türkiye’nin öncelikli olarak bu plastikleri dönüştürmesi gerekirken içeriği belli olmayan yabancı menşeli plastik çöpleri ithal etmesi kabul edilebilir değildir. Üstelik bunların tarımsal alanlara terk edilmesi ve sucul alanları kirletmesi ise açık tabiriyle bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür.
Plastik atıkların yarattığı çevre sorunlarının kontrol altına alınması için üretim, tüketim, bertaraf ve geri dönüşüm aşamaları bütüncül olarak
ele alınmalıdır. Plastik üretimi ihtiyaca göre planlanmalı, tüketimin düşürülmesi için gerekli önlemler alınmalı ve
atık yönetim
sistemleri doğru bertaraf ve geri dönüşüm
yöntemlerinin uygulanmasına
olanak verecek şekilde iyileştirilmelidir. Atıkların geri dönüşümü sadece kâr odaklı bir yaklaşımla
gerçekleşemeyeceğinden devletin
sorumluluğu haline getirilmelidir.
DR. BURAK ÖZTORNACI
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
ZİRAAT FAKÜLTESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli ile görüşmesini anlattı
- Soylu'dan 'Özür dileriz' çıkışı
- İşte Enes Güran'ın kolundaki ısırık izinin fotoğrafı
- 'Bundan 25 gün önce de...'
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- İşte AKP'li belediyelerin 'etkinlik' harcamaları!
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- AKP ve CHP döneminin harcama raporu!
- MEB’ten skandal karar: Müdüre üstün başarı ödülü!
- 'İsrail'e petrol sevkıyatı' gerilimi!