Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tarih tekrar eder mi? - Salih Özbaran
Birkaç kitap var önümde, çoğunlukla yakın zamanlarda yayımlanmış ve hepsi de Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. yüzyıl sonlarını ve 17. yüzyılı kapsıyor. Daha önce okuduğum eserler bunlar. Onları raflarından masama indirmemin nedeni, milyonların içinde yaşadığı ortamı çağrıştırmasındandır.
Arşiv belgelerine, zamanın kroniklerine, seyahatnamelere, adaletnamelere, risalelere ve nice değişik kaynaklara dayanan bazı Osmanlı tarihi çalışmalarında ele alınmış konular sanki günümüzde yaşadığımız veya bize yaşatılan olayları ve olguları duyumsatıyor. Osmanlı İmparatorluğu, fetihlerden kaynaklı ihtişamını kaybetmeye başlamışsa, durum allak bullak olmuş, “devlete rüşvet marazı” ve dermansız hastalık bulaşmış ise bunları dönemin sadrazamları ve birçok gözlemci söyleyebilmişse; çarşı pazardakiler Osmanlı değerini sorgulayabilmişse, Celali isyanlarının körüklediği “Büyük Kaçgun” ile köylü yerini yurdunu terk etmişse; ortalık karışmış, halk silahlanmış ise geri kalmışlığın başlangıç dönemlerini de hatırlamalıdır vatandaş.
TOPLUMSAL ENGELLER
Osmanlı’nın sarayı, değişim ve gelişime karşı sonsuzluğa uzanan mutlak egemenliğe inanmış ve gözlemciler eski düzen bozuldu demişse; Avrupa’daki siyasal, toplumsal, ekonomik, bilimsel, kültürel ve şüphesiz sanat ve edebiyat alanlarındaki değişimleri göz ardı etmişse; ulema kurtuluşu eski yapılanmaya dönmekte sanmışsa, imparatorluğun yüzyıllar önce takıldığı engelleri bilmelidir yurttaşımız.
Tarihin kaydettiklerine nasıl takılmasın kafamız? Enflasyon işkencesini çeken, şiddeti sokak ve aile kavgalarına, kadınların çağdışı suçlamalarla kurşunlanmalarına, eğitimi, bilimi, sanatı medrese ölçülerine indirgemek isteyen teksesli yönetim sarsıyor bizi. Bağımsızlık Savaşı’yla kurtarılan vatanı ve yıkım yaşamış toplumu çağdaş dünyaya ortak etmek istediğimiz özveri ve uygarlık hasreti çekiyoruz. Halkımıza reva görülen geçim standardını ve ülkesi içinde mutlu yaşamına karşı çıkan demokrasi dışı engelleri hayretler içinde seyrediyoruz. Yakıştırıldığımız yaşam biçimimizin belleğini, bizi yönetmek isteyenlerin ve çoğu medyanın hangi düşünce ve uygulamalarını geleceğin tarihçilerine miras bırakacaklarını hayal etmek bile istemiyorum.
CUMHURİYET KAZANIMLARI
Ayrıca; Türk toplumu, ele aldığımız konuyu yüzyıllar öncesini göz önünde tutarak kıyaslamayı yaparken hafızasındaki Cumhuriyeti; Osmanlı’dan devraldığı esareti, yıkımı, yoksulluğu ve ardından devrimler ile kazandığı çağdaş yolda ilerleme ülküsünü ve özverileri nasıl yorumlayacaktır tarihçi? Tarihin tekrarlandığına ya da tek olay ve olgu olarak yinelenip yinelenmediğine, onu ortak yasalara büründürüp kalıplar içine hapsedecek midir sosyal bilimci? Veyahut Cumhuriyetin kazanımları ile yaşatılanları nasıl yorumlayacaktır öğrenci?
Unutmayalım: Çağdaş insan kendi varlığının bilincindedir; yaşamla ilgili bütünsel ve köklü bilgiye sahip olmayanlar tarihi değiştirip bozanlardır; devletlerin “yüce” tarihinden onu halk çoğunluğunun tarihine indirgeyemeyenlerdir; sorunların üstüne giderken tarihsel derinliği sağlayamayanlardır. Tarih tekrar eder mi, ettirilir mi, dayatılır mı?
Emekli Tarih Profesörü Salih Özbaran
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- Elazığspor'dan maça çıkmama kararı!
- Kayyum belediyeyi kapattı!
- Trabzonspor'da ayrılık!
- Kılıçdaroğlu'na 'Meral Akşener' yanıtı
- Ali Koç'tan çok sert Kayserispor açıklaması!
- Al Nassr'dan Talisca açıklaması!