Olaylar Ve Görüşler

Sosyal devlet ve sağlık sistemi - Çetin Düzce

24 Ekim 2024 Perşembe

1980’li yıllarda öne çıkan neoliberal ekonomi politikalarının Türkiye’deki uygulayıcısı Turgut Özal’dı. Getirdikleri ekonomik politikaların sonucu özelleştirmeydi. Türkiye’de bu politikalar Özal sonrası uygulanmaya devam etti. AKP iktidarının bütün ülkedeki özelleştirme furyasına bağlı olarak sağlık hizmetlerini de özelleştirmesi, daha da ileriye giderek özel hastane sahibini bakan yapmış olması hastaneleri “ticarethane” hastaları ise “müşteri” haline getirmiş olmasıdır. 

SİSTEMDE ÇETELEŞME

Ülkemizde bulunan toplam 13 bin 685 yenidoğan yoğun bakım yatağının 7 bin 330 tanesi özel hastanelerde olup özel hastanelerdeki yenidoğan yoğun bakım yatak oranı yüzde 54’tür. Son birkaç gündür ülke gündemi vicdan ve ahlaktan yoksun olan doktor ve hemşirelerin oluşturduğu kamuoyuna “yenidoğan çetesi” olarak duyurulan bu çetenin Sosyal Güvenlik Kurumu’nu (SGK) soymak için özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerine gönderilen bebekleri bir sistem içinde nasıl öldürdükleri ortaya çıktı ve toplumda infial yarattı.

ÇIKAR İÇİN ÖLDÜRDÜLER

Sormak lazım hangi ahlak ve vicdan bebek cinayetlerini işleten bir organizasyonu meydana getirdi? İnsanda biraz vicdan biraz ahlak ve hekimlik yeminine sadık kalmayı sağlayacak hiç mi irade yok? Yani ahlaktan ve vicdandan yoksun doktorlar ve hemşireler bir araya gelmişler, ettikleri yemini bir kenara bırakıp annelerin kucaklarına alıp emziremedikleri ve kokusuna doyamadıkları bebekleri iyileştirecekleri yerde o bebekler üzerinden SGK’yi nasıl dolandırırız ve çıkar sağlarız yapılanmasına girmişler. 

KAMULAŞTIRILMALILAR

Ülkemizde devletin çeşitli kurumları hukuksal işlevlerini doğru dürüst yerine getirememekte, ülkede nepotizm, partizanlık, liyakatsizlik, şiddet, yolsuzluk, dolandırıcılık, nüfuz suiistimali, yerli ve yabancı suç örgütleri her yerde boy göstermektedir. Dolayısıyla ne güvenlik ne eğitim ne sağlık ne de yargı bu yozlaşmadan kendini koruyabilmektedir. Aslında bir tercih meselesidir; dünyaya nereden bakıyorsunuz o önemlidir. Ülke kaynaklarını toplumsal eşitlikten yana mı kullanacaksınız yoksa kaynakları bir avuç yandaşa mı aktaracaksınız bütün mesele bu. 

Sosyal devlet olmanın gereği sağlık hizmetlerinin kamu tarafından yürütülmesinin ne kadar doğru bir tercih olduğuna en bariz örnek, Covid-19 salgınında ortaya çıkmıştı. SGK anlaşmalı hastanelere gidildiğinde hastaneler devletin verdiği katkının üstünde miktarlarda hastadan ve hasta yakınlarından talepte bulunmaktadır. Dolayısıyla hastalar ve yakınları içinde bulundukları ruh haline çaresizlikle istenilen miktarları ödemek zorunda kalmaktadırlar. 

Başta sağlık ve eğitim olmak üzere temel hizmetler kamulaştırılmalı, özellikle bu soyguna katıldıkları belirlenen özel hastaneler kapatılmamalı devlet el koyarak hizmete kamu adına devam etmeli. Böylelikle çalışanlarda mağdur edilmemiş olur. Yine kalan özel hastaneler ilgililer bağımsız denetim kuruluşları tarafından sıkı denetlenmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları