Olaylar Ve Görüşler

Soğuk Savaş’tan ‘sıcak’ barışa - Aydın ÖNCEL

02 Mart 2022 Çarşamba

Ukrayna’yı uluslararası hukuku hiçe sayarak işgal ettiği ve dünyayı savaşa sürüklediği söylenen Rusya lideri Putin, “Savaş başlamadı, savaş bitti” diyerek, savaşın dünden bugüne, hoyratça alınmış bir kararın sonucu olmadığını vurguladı. Bir anlamda, Soğuk Savaş dönemini bitirerek  kendince “sıcak barış” dönemini başlattı. Her ne kadar silahla barışın sağlanması mümkün olmasa da, Batı’nın ayrıştırıcı kimlik siyasetine karşı, zor kullanmak zorunda kaldığını ima etti. 

GENİŞLEMEYE SON

1991’de Varşova Paktı’nın son bulmasıyla feshedilmesi gereken NATO, olması gerekenin aksine, alanı dışındaki tehditleri bahane ederek genişlemeci bir politika izlemeye başladı. Doğuya doğru hızla genişledi. 14 ülkeyi üye yaptı. En son Ukrayna’yı radarına aldı. Putin’in, NATO’nun genişleme politikasına tahammülü kalmayınca, ABD geri adım atmak zorunda kaldı. Afganistan’dan arkasına bakmadan kaçan ABD ve NATO, Ukrayna’yı kaderine terk etti. Sadece NATO sınırlarını korumayı düşündüklerini, askeri müdahalede bulunmayacaklarını açıkladı. Rusya’nın tutumu sonucu, NATO’nun genişlemeci politikaları son buldu. 

ABD’nin, Rusya’ya yönelik ekonomik yaptırımlarının etkisizliğini gören ABD Başkanı Biden, Putin’in diplomasiyi reddederek  savaşı tercih ettiğini, bundan dolayı uluslararası arenada tek başına kalacağını öne sürdü. “Ordumuz Rusya’yla savaşmayacak” derken, aslında Ukrayna’yı yalnızlaştırdığının farkında değildi. Biden, “Putin bir nükleer saldırı tehdidinde mi bulunuyor” sorusuna da “Ne tehdidinde bulunduğuna dair en ufak bir fikrim yok” yanıtını vererek  aslında birçok şeyin farkında olmadığını gösterdi. 

SAVAŞIN BİZE FATURASI 

Siyasi ve iktisadi ilişkimiz olan iki ülkenin savaşmasının Türkiye’ye faturası, beklenenden ağır olacaktır. Tüm olumsuzlukların yanında, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve İstanbul Kanalı Projesi’nin yeniden tartışılması, ülkemiz için iyi olmuştur. Montrö, sadece Türkiye için değil, Karadeniz’e kıyısı olan her ülkenin güvenliği açısından çok önemlidir. Türkiye, İstanbul’da planlanan kanal ile boğazlardaki egemenlik kozunu kaybetmemelidir. Kanal; ekonomik boyutunun ötesinde, Montrö nedeniyle jeopolitik ve stratejik bir projedir. Montrö barışı, kanal savaşı temsil etmektedir. Türkiye, barışı savunmalıdır. 

AYDIN ÖNCEL 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları