Olaylar Ve Görüşler

Mudanya Mütarekesi ve ulusal tarihimiz - Av. M. Metin Sezgin

12 Ekim 2024 Cumartesi

Dün, Batı emperyalizmine karşı dünyanın ilk Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nı veren Türk ulusunun bu savaşı zaferle sonuçlandırdığını bütün dünyaya ilan eden Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümüydü. 

Türk İstiklal Savaşı, bir zafer destanıdır. Ne var ki bu büyük destanın henüz tam olarak tarihi yazılamamış ve dünyanın tüm mazlum halklarının ilham aldığı için evrensel bir niteliği olan bu kutsal savaşımızın anlamı Türk gençliğine, eğitim kurumlarımızda tam olarak öğretilememiştir. 

Eğitim kurumlarımızda gerek velilerin ve gerekse eğitim sendikalarının katılımıyla yeteri kadar tartışılmadan adeta öğrencilerimize dayatılan “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” isimli müfredat programında “inkılap tarihi ve Atatürkçülük” dersinin tırpanlanmasına ve Bağımsızlık Savaşı’mıza değişik anlamlar yükletilmesini kabul etmiyoruz. 

Bu çarpık eğitim modeliyle Türk İstiklal Savaşı ve bu savaşın eşsiz lideri Mustafa Kemal Atatürk gölgelenmek istenmekte, başta devlet televizyonu olan TRT ilgili yasa hükümlerine aykırı olarak her vesileyle Osmanlı’ya öykünen art arda diziler üretmekte, II. Abdülhamit ve bir İngiliz savaş gemisine binerek vatanını terk eden Vahdettin neredeyse ulusal kahraman olarak ilan edilmek istenmekte, Cumhuriyet Devrimleri tersine çevrilerek din kurallarına dayalı teokratik bir yönetim biçimi amaçlanmaktadır. Bu nedenle bu büyük bağımsızlık destanı için bu ülkede “Keşke Yunanlar kazansaydı” diyebilecek kadar alçalan Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı, vatan sevgisinden nasibini alamamışların zaman zaman ortaya çıkmasını Türk ulusunun duyarlı evlatları büyük bir kaygıyla izlemektedir. 

UYGARLIK PROJESİ

Büyük bir “uygarlık projesi” olan “Atatürk Devrimi’ni” tersine çevirmek ve Türk Bağımsızlık Savaşı’nı değersizleştirmek isteyen bir zihniyete karşı yıllar önce İstanbul Barosu aşağıda özetle aktardığım şu eşsiz savunmayı yapmıştı: “Türk tarihi, kanun hükmünde kararnameler ve yönetmeliklerle değil namus ve vicdan hükmünde mücadelelerle yazılmıştır. Cumhuriyet, vatan ve Atatürk sevgisi Türk toplumunun bilincine kanun hükmünde kararnamelerle konmadığı gibi, bunlarla da kaldırılamaz.

Türk ulusu derin bilinçaltında yaşattığı bağımsızlık duyarlılığıyla Atatürk’ün manevi mirasını tasfiye etmeye yönelik bu türden girişimleri de boşa çıkaracaktır. Bu türden düzenlemelerle özgürlük ve bağımsızlık tutkusunu, Cumhuriyet bilincini ortadan kaldırmayı amaçlayanlar, tarih önünde sorumluluktan kurtarılamayacaklar ve başaramayacaklardır.” 

KİLOMETRE TAŞI

Anadolu’yu işgal etmek isteyen emperyalist devletler bu konuda Yunan ordularını maşa olarak kullanmışlar ve siyasal amaçları doğrultusunda Batı Anadolu’yu işgal ettirmişlerdir. Mustafa Kemal’in katil sürüleri olarak nitelediği bu askeri gücün her türlü silah ve mühimmat ihtiyacı başta İngiltere olmak üzere emperyalist devletlerce karşılanmış ve her türlü lojistik yardımlar bu devletlerce üstlenilmiştir. Ne var ki eşsiz önder Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusu işgal kuvvetlerini 30 Ağustos 1922 günü Dumlupınar’da toprağa gömmüş, Türk ordusu Mustafa Kemal’in deyimiyle gözleri kamaştıran büyük bir zafere ulaşmıştır. Bu nedenle Mudanya Mütarekesi Türk milleti için ulusal tarihimizde çok önemli bir kilometre taşıdır.

TÜRK MİLLETİNİN KADERİ

11 Ekim 1922 günü emperyalistlere “Mudanya’da boyun eğdirildiği” tarihi bir gündür. Bu zaferin günümüzde ulusal bir bayram olarak kutlanması gerekirken ne yazık ki yıllardır tarihi önemine yakışır törenlerle kutlanamamaktadır.

Mudanya Mütarekesi’yle Lozan Barış yolu açılmış, Sevr Antlaşması yırtılıp atılmış ve Türk milletinin kaderi değişmişti. Bu mütareke ile Edirne, Trakya ve Boğazlar savaşsız kazanılmış, Misakı Milli’nin (ulusal andın) toprak ile ilgili hükümleri gerçekleşmiştir. 

Mustafa Kemal’in daha sonraki yıllardaki deyimiyle, “uluslarası ilişkilerde” Türk milletinin haklarına karşı saygı göstermeye başlayan İtilaf Devletleri’nin bu yeni anlayışlarının ilk örneği Mudanya Mütarekesi ile kazanılan siyasal zaferle görülmüştür. Bu yıldönümü vesilesiyle mütareke binasını ziyaret edip mütareke anlaşmasının imza sayfasını inceleyecek olanlar, İsmet Paşa’nın aslı Fransızca yazılan bu sözleşmeye “Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Adına Mustafa İsmet” imzasını atmış olduğunu gururla göreceklerdir. 

‘ATATÜRKÇÜ DIŞ POLİTİKA’

Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümünde, Türk milleti olarak özlemini duyduğumuz “Atatürkçü dış politikaya” bir an önce dönülmesi ve Türk diplomasisine milli bir dış politika ile artık kesin bir yön verilmesi gerekmektedir. 

Bağımsızlık Savaşı’mızın büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk ve Mudanya Mütarekesi’ni ve Lozan Barış görüşmelerini üstün bir başarıyla yöneterek Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasında büyük katkıları olan İsmet İnönü başta olmak üzere İstiklal Savaşı’nın tüm kahramanlarını rahmetle ve minnetle anıyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları