Olaylar Ve Görüşler

Mahkemeye erişime bariyer - M. Önder TEKİN

02 Şubat 2022 Çarşamba

22.01.2022 tarihli ve 31727 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 7351 sayılı torba kanunun 2. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/4. maddesine; “Vergi kanunları uyarınca iadesi talep edilen vergilere ilişkin olarak açılan davalarda dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmaksızın yürütmenin durdurulması kararı verilemez” cümlesi eklenmiştir.

2577 sayılı kanunun 27/4. maddesine yukarıda yer verilen cümle eklenmeden önceki halinde; vergi mahkemelerinde, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ile bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işleminin duracağı hükmü ile birlikte; iade/mahsup talebinin reddine, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk, haciz, işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması, düzeltme ve şikâyet, ihtirazi kayıtla verilen beyannamelere istinaden açılan davalarda, tahsilat işleminin durabilmesi için mahkemeden yürütmenin durdurulması isteminde bulunulması zorunlu idi.

Yürütmenin durdurulması kararlarının teminat karşılığı verileceği eklenmeden önce; teminat aranmadan yürütmenin durdurulması kararı verilmesi mahkemenin takdirinde idi. Yapılan eklemeyle, yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için dava konusu edilen tutarın yüzde ellisinden az olmamak üzere teminat alınması zorunlu hale geldi. 

10. MADDEYE AYKIRI

Vergi iadesi isteminde bulunan mükelleflerin sahip olduğu haklar; hak arama özgürlüğünü kullanarak, esas kararla işlemin iptaline karar verilmeden önce yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi isteminde bulunan diğer vergi mükelleflerinin haklarından daha az değildir.

Yürütmenin durdurulması isteminde de bulunarak, vergi mahkemesinde dava açan ve aynı hukuki durumda bulunan kişilerden bir kısmının dava konusu ettiği işlemlerin yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için, teminat gösterme zorunluluklarının bulunması, eşitlik ilkesinin düzenlendiği anayasanın 10. maddesine aykırıdır.

Nitekim, Ordu Vergi Mahkemesi hâkimi olarak görev yaptığım dönemde benzer düzenleme içeren 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 245/3. maddesinde yer alan; “Alınan kararlara karşı idari yargı merciine başvurulması, bu kararın idare tarafından uygulanmasına engel oluşturmaz” hükmünün iptali istemiyle yaptığımız başvuru üzerine, Anayasa Mahkemesi 18.10.2005 günlü ve E:2003/7, K:2005/71 sayılı kararıyla 4458 sayılı kanunun 245/3. maddesini iptal etmişti.

KALDIRILMASI GEREKİR

Anayasa Mahkemesi'nin yukarıda özet olarak yer verilen gerekçesinde belirtildiği üzere; yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için dava konusu tutarın yüzde ellisi oranında teminat alınmasını getiren düzenleme de anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır.

Mükellefler arasında ayrım yaratan bu yeni düzenleme hâkime yürütmenin durdurulması kararı vermeden önce, hak arayan eşit durumdaki kişileri farklı muameleye tabi tutmaya zorlayan yönüyle; hâkimin eşitlik ve adalet duygusunu zayıflatmakta, yargılama faaliyetini kısıtlamakta, mahkemelerin bağımsızlığı ilkesini de zedelemektedir.

Yürütmenin durdurulması kararının verilebilmesi için istenilen “teminat” aracılığıyla yaratılan “ekonomik zorlayıcı bariyer” mahkemeye erişimi zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla, hak arama özgürlüğüne ve adil yargılanma hakkının düzenlendiği Anayasanın 36. maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine aykırıdır.

Mahkemeye erişim hakkını kısıtlayan kuralın yasama organınca kabul edilmesi, arpa boyu yol almadığımızın somut göstergesidir. 

Devletin, anayasaya aykırı tutum ve davranışlardan kaçınması, anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayması, yargı denetimine açık olması gerekirken, vergi iadesini ödememek için yargının elini kolunu bağlayıcı doğrultuda adım atması, mükelleflerin haklarını ihlal etmesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Mahkemeye erişim hakkına getirilen bariyerin, Anayasa Mahkemesi’nin yapacağı anayasaya uygunluk denetimi ile kaldırılması gerektiği düşüncesindeyim.

M. ÖNDER TEKİN

EMEKLİ YARGIÇ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları