Olaylar Ve Görüşler

Krizin Putin’e faturası -Faruk LOĞOĞLU

16 Mart 2022 Çarşamba

Ukrayna krizinden çok yönlü olarak bütün dünya olumsuz etkileniyor. Ticaret, finans, üretim, teknoloji, enerji, ulaşım, turizm, gıda, spor gibi yaşamın her alanında Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ile bunların geri yansımalarının yarattığı olumsuzluklar giderek artıyor ve yayılıyor. Rusya’nın saldırısı sürdükçe de küresel maliyetler büyüyor. Bu yazıda konunun ABD, NATO ve AB veçhelerine girmeden sadece Putin’in yanlış Ukrayna hesabının Rusya’ya ve Rus halkına-yanılıyor olabilirim- ödeteceğini düşündüğüm maliyetlere odaklanacağım.   

KİMLİK POLİTİKASI

2001 Temmuzu’ndaki makalesinde de ileri sürdüğü gibi Putin tarihsel referanslardan ve Rus milliyetçiliğinden hareketle Ukrayna’nın bir devlet, halkının da ayrı bir millet olmadığı iddiasıyla yola çıktı. Fakat haftalardır süren acımasız saldırısı karşısında direnen Ukrayna’nın ayrı bir kimliğe sahip bulunduğunu ve ayrı bir devlet olduğunu Putin kendi eliyle bütün dünyaya göstermiş oldu. Ukrayna zaten vardı, bu gerçeği Putin de böylece görmüş oldu.  BM Olağanüstü Genel Kurul kararı da Putin’in iddialarının uluslararası toplum tarafından kabul görmediğini net bir şekilde tescil etmiş oldu.      

Rus halkı: Putin’in Ukrayna saplantısının Rus halkının bazı kesimlerince benimsenmediği görülüyor.  Ülkede savaş aleyhtarı gösteriler, güvenlik güçlerinin baskıcı tepkilerine rağmen sürüyor. Askeri operasyonlar uzadıkça hem can kayıpları artacağı hem yaptırımların etkisi günlük hayatta kendini daha fazla hissettireceği için savaş karşıtlığı büyüyebilir.

SİYASİ HEDEF YAPILABİLİR

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya’yı küresel bir güç haline getiren Putin, Ukrayna bağlamında yutabileceğinden daha büyük bir lokmayı ısırmış olabilir. Rus halkı yeni bir travma yaşayabilir, dışlanmaya bağlı yalnızlaşma hissi yükselebilir. Putin suçlanarak siyasi hedef haline gelebilir.    

Askeri operasyon: Putin’in askeri planlamada dört hesap hatasından söz edilebilir. Biri, zaten kontrolü altında olan Donbas bölgesindeki mevcut durum, ülkenin geri kalanını işgal etmek için Putin’de aldatıcı bir üstünlük algısı uyandırmış olabilir. Diğeri, askeri harekâtın planlandığı şekilde ve öngörülen takvime göre ilerleyeceği varsayımında yanılmış olabilir. Üçüncüsü, Ukrayna tarafının direnişinin etkinliğinin iyi hesaplamamış olabilir. Nihayet, NATO çatışmalara doğrudan müdahale etmese de NATO ülkelerinden ve diğerlerinden Ukrayna’ya silah yardımı akışının bu kadar yoğun ve etkin olabileceğini öngörmemiş olabilir.    

Neticede, Putin NATO’nun doğuya doğru genişlemesini Ukrayna’ya saldırısıyla durdurmuştur. Ancak saldırının NATO dayanışmasını pekiştireceğini, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artıracaklarını Putin herhalde beklememiştir.       

Ekonomi: Küresel çaptaki ABD, AB ve birçok ülkenin uygulamakta olduğu kapsamlı ve çok boyutlu yaptırımlar Rus ekonomisi ve maliyesi üzerindeki yıkıcı ağır etkisini daha şimdiden göstermeye başlamış gözüküyor.  Ruble değer kaybetmekte, borsa günlerdir açılamıyor, ihracat ve ithalatta kısıtlamalar devreye girmiş bulunuyor.  Uluslararası finans sisteminden dışlanması Rusya’nın elini kolunu bağlıyor.  Rusya’da faaliyet gösteren giyim, teknoloji, gıda, akaryakıt gibi değişik sektörlerde faaliyet gösteren Batılı şirketlerin faaliyetlerine son vermesi günlük hayatı doğrudan etkileyecek gelişmelerdir. Bu ve diğer yaptırımların Rus halkının yaşam kalitesine yansıması belki biraz zaman alabilir fakat yakın gelecekte olumsuz ciddi etkisini göstereceği de kesindir.  Diğer bir deyişle, Rusya ekonomisi yaptırımlar nedeniyle giderek ağırlaşan olumsuzluklarla karşı karşıya kalacak, bunun bedelini de Rus halkı ödeyecektir.  

AĞIR KAYIPLAR

Putin’in geleceği: Ukrayna saldırısının gidişatı Putin’in karizmasını çizmekte, “çaplı lider” etiketi yara almaktadır. Sağlığı bile sorgulanmaktadır. Ve işgal eylemi nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Putin hedeflediği gibi Ukrayna’yı Rusya’ya katamayacaktır. Ukrayna belki “tarafsız” bir ülke olacak ancak Rusya’ya tabi olmayacaktır.  Ukrayna’ya saldırmanın ve işgal etmenin yaşam, ekonomi ve prestij bağlamındaki kayıplarının ağır faturası da Putin’e kesilecektir.

FARUK LOĞOĞLU

EMEKLİ  BÜYÜKELÇİ 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları