Olaylar Ve Görüşler

Kemalist Devrim umutsuzluğa karşıdır - Av. Haydar AKSOY

19 Temmuz 2022 Salı

Son 70 yıl, Kemalist Devrimi, uydurma iddialarla itibarsızlaştırma çabalarıyla geçti. Atatürk; “demokrasi düşmanı” olarak gösterildi. Kemalistlerin “ekonomiyi felakete sürüklediği, halkı aç bıraktığı” öne sürüldü. Bu uydurma iddiaların da etkisiyle, demokratik yaşama adeta gözdağı verildi, olguların yerini uydurma algılar almaya başladı. O nedenle, Kemalizm ve Cumhuriyet Devrimi’ni savunmak, bugün daha da önem kazandı. 

EĞİTİM ATILIMI

Kısaca değinmek gerekirse, demokrasinin olmazsa olmaz unsurları bellidir. Kadınların seçme ve seçilme hakkı, din ve vicdan özgürlüğü, basın özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, eğitim ve sağlık hakkı gibi temel haklar ilk akla gelenlerdir. Bunlar da ülkemizde, ilk olarak Kemalist Devrim’le gerçek anlamda güvence altına alınmıştır. Kemalizm, sanayileşmeyi, kalkınmayı da başlatmıştır. Özellikle erken Cumhuriyet döneminde SSCB’den sağlanan ekonomik ve teknolojik destekle, çok sayıda fabrika kurulmuştur.     

600 yıl boyunca monarşinin egemen olduğu bir toplumda demokrasinin hemen kurulamayacağını unutmamak gerekir. Demokratik rejim, yalnız ve ancak yurttaşlık bilincinin toplumda yerleşmesiyle mümkündür. O nedenle Cumhuriyet; eğitime, bilime, sanata, kültüre, ekonomiye, bireyleşme, toplumsallaşma, uluslaşma düzleminde de büyük önem vermiştir. Halka okuma yazma öğretmek için açılan Millet Mektepleri, çok yönlü ve işlevsel eğitim ve kültür kurumları olan Halkevleri, dünyada gelişmekte olan ülkelere örnek model olarak tarihe geçen Köy Enstitüleri, bu kapsamda ele alınmalıdır. Laik, bilimsel, halkçı, kamucu, karma ve parasız eğitim, Cumhuriyet Devrimi’nin çok önemli bir atılımıdır.   

DEVRİMİN İÇİNİN BOŞALTILMASI 

Yıllardır, Kemalizm ve Cumhuriyet Devrimi’nin içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Cumhuriyetin ekonomik birikimi, “özelleştirme” adı altında, haraç mezat birkaç zengine satılmıştır. Eğitim ve toplumsal yaşam, 7. yüzyıldaki Emevi ideolojisine göre yapılandırılmak istenmektedir. En önemli amaçlardan biri, teokratik düzeni kurmak için gereken toplumsal tabanı oluşturmaktır. Oysa günümüzde İslam dünyasına dayatılan teokratik yönetim, emperyalizmin çıkarlarına uygun olarak icat ettiği bir modeldir. 

GELECEĞİMİZE IŞIK TUTUYOR

Kemalist Devrim’den uzaklaşmanın sonucunda ülkemiz ciddi politik, ekonomik ve toplumsal bunalımla yüz yüze kalmıştır. Bu ortam, halkımızı umutsuzluk ve çaresizliğe itmiştir. Önemli bir sorunumuz da budur. 

Atatürk; “Umutsuz durum yoktur, umutsuz insanlar vardır!” diyerek bu puslu atmosferden çıkışın yolunu da bize göstermiştir. O nedenle bu karamsar ruh haliyle vedalaşıp, umudun kapısını açmak gerekir. Bunalımı aşmanın, ilk adımı bu olmalıdır. Mutluluğu, bağımsızlığı, refahı için harekete geçen halkın karşısında hiçbir güç duramaz. Tarihte büyük buhranlar, yeni toplumsal dönüşümlere yol açmıştır. Atatürk’ün bize bıraktığı görkemli miras, geleceğimize de ışık tutmaktadır.

AV. HAYDAR AKSOY

İSTANBUL BAROSU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları