Olaylar Ve Görüşler

Kaymakamın suçu ne? - Sadettin TANTAN

16 Kasım 2021 Salı

Ordu’nun Korgan ilçesi kaymakamı Miraç Akbulut, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu sonrasında, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alınıp kamuoyuna yansıdığı kadarıyla dayanaksız bir ihbar nedeniyle hakkında inceleme ve soruşturma başlatıldı. Konuyu “mülki idare amirliği mesleği” açısından ve “hukuk devleti ilkesi” bakımından değerlendirmek gerekir.

Ordu Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Kaymakam sorumluluğu ile bağdaşmayacak şekildeki tutumu nedeniyle görevinden uzaklaştırılmıştır” denilse de somut bir neden ortaya konulmamıştı. Bu nedenle kamuoyunda, görevden alma kararı hakkında haklı olarak “neden” sorusu sıkça sorulmaktadır.

Kamu görevlileri için görevden alma son çare olarak uygulanacak en sert cezadır. Hukuk devleti ilkesini yok sayarak devlet yönetilemez. Cezalandırma sisteminin her kademesinde “delilden suçlu”ya gitme kavramını devletin temel felsefesi haline getiremezsek “suçludan delile” gitme hukuksuzluğu hâkim olur.

İsimsiz ihbar mektuplarıyla Türkiye’de devleti çökertmek isteyenlerin hukuk devletini yok sayarak neler yaptığı, kumpaslar ile Türkiye’ye neler kaybettirdiği hepimizin hafızasında. İllegal yapıların faaliyetlerini engellemek için tek geçerli yol hukuk devleti ilkesine sahip çıkmak ve hukuk devletini egemen kılmaktır.

Korgan Kaymakamı’nın somut bir gerekçe olmadan görevden alınması; kaymakamın sıkça Atatürk’ü anması ve onu rol model alması nedeniyle görevinden alındığı iddiası, kamuoyu gündemine getirilmiştir.

HUKUK ZEMİNİNİN ÖNEMİ

Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı hukuk zemininde verdiğini, başta kamu görevi icra edenler olmak üzere herkesin zihnine kazıması gerekir. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olmasaydı Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulabilir miydi? Meclis’in meşruiyeti olmasaydı Kuvayı Milliye’den “düzenli orduya” geçiş sağlanabilir miydi? Silahlı mücadele dahil olmak üzere tüm mücadeleler ancak hukuk düzenine uygun yapıldığı takdirde doğru sonuca varabilir.

Devlet memurlarının tayin, terfi ve görevden alınmalarında keyfi uygulamalar olamaz. Keyfiliğin olduğu yerde hukuk devletinden söz edilemez. Devletin temel altyapılarının modern devlet anlayışına göre düzenlenmesi ve hukuki altyapısının eksiksiz olması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.

KEYFİ UYGULAMALAR BEDEL ÖDETİR

Devletin gücünü keyfi uygulamalar neticesinde, hakkaniyetle bağdaşmayacak şekilde hukuka aykırı işlem gerçekleştirerek kullananlar, hukuk devletinden uzaklaşanların hangi bedelleri ödediğini asla unutmasın. Tarih boyunca hiçbir hukuksuzluk galip gelmedi, gelemedi. Tarih, ileri götürdüklerini zannettikleri topluma ne denli büyük zarar verdiklerini ortaya koydu.

Hukuk devletinden uzaklaştıkça ekonomi bozulur, yatırımcılar uzaklaşır, güvensizlik hâkim olur, muasır medeniyetler seviyesinden uzaklaşılır. Hiçbir ulus etik değerlere sahip çıkmadan yükselemez. Onun için hukuk düzenimiz tıpkı ekmek ve su gibi hayati bir ihtiyaçtır. Güven duyulan bir adalet mekanizması olduğu takdirde ne keyfi uygulamalar gündem olabilir ne de başka hukuksuzluklar veya kumpaslar...

Adaletin mülkün temeli olduğunu unutmadan haksızlığı engelleyecek makul süre içinde hukuka aykırı işlemin sonlandırılarak ilgili kaymakamın hukuk devleti ilkesi uyarınca hak ettiği görevine iadesi veya görevden alınmasıyla ilgili hukuka aykırılık teşkil eden somut bir delil varsa paylaşılması kamuoyunun beklentisi haline gelmiştir.

SADETTİN TANTAN 

ESKİ İÇİŞLERİ BAKANI - YURT PARTİSİ GENEL BAŞKANI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları