Olaylar Ve Görüşler

Kalkınmacı ya da adaletli büyüme - Muhteşem Kaynak

08 Ağustos 2024 Perşembe

Ülke ekonomisini yöneten her iktidar erkinin başat hedefi ülkesini büyütmek yani ülke gelirini yükseltmektir. Ancak, ülke geliri yükseltilirken bunda katkısı olan gelir gruplarının da gözetilmeleri gerekir. Bu anlamda, özellikle maaş ve ücretleriyle zar zor geçinen vatandaşların yaşam standartları yükseltilmek zorundadır. Ancak, böyle davranıldığında adaletli bir büyüme sağlanmış; ülke refahı yükseltilmiş olur. 

Evet, ülke ekonomisinin büyümesi önemlidir ama ondan daha da önemlisi halkın refah düzeyinin iyileştirilmesidir yani yaşam standartlarının yükseltilmesi anlamında kalkınmasıdır. Kalkınmanın bir önemli göstergesi yüksek katma değerli mal ve hizmetlerin üretilmesi ise diğer önemli göstergesi de halkın refah düzeyinde kalkınmacı yönde iyileşmesine işaret eden gelir dağılımındaki eşitsizliğin yani adaletsizliğin giderilmesidir.

ÜLKENİN ZENGİNLEŞMESİ

Bu bağlamda, ülkede kişi başına gelirin örneğin 25 bin ya da 30 bin dolara çıkması önemlidir. Ancak, vatandaş Ahmet amca ya da Ayşe teyzenin eski geliriyle baş başa kalmaması, yani ülke zenginleşirken Ahmet amcanın ya da Ayşe teyzenin de gelirlerinin yükseltilmesi, kısaca yaşam koşullarında bir iyileşmenin meydana getirilmesi gerekir. Çünkü ülkenin zenginleşmesinin ve ilerlemesinin Ahmet amca ve Ayşe teyze gibilere de bir yararı olmalıdır. Eğer böyle olursa o zaman ülke büyümesinin Ahmet amca ve Ayşe teyze gibiler açısından da bir “kıymeti harbiyesi” olur. Kısaca, ülke kalkınmacı yönde adaletli bir şekilde büyüdüğünde herkes için bir anlam ifade eder. 

Son yirmi yılı aşkın bir süredir esas olarak inşaat sektörünün öncülüğünde büyüyen Türkiye’de yaşanan durum ise bu değildir. Orta sınıf yok olmak üzeredir. Özellikle çalışanlar derin bir yoksulluk ve yoksunlukla karşı karşıyadır. Bu durumu kanıtlayacak en önemli göstergelerden biri Gini katsayısıdır. Gini katsayısı 0 ile 1 arasında bir değerdir. Mutlak gelir eşitliğini temsil eden rakam 0 iken mutlak gelir eşitsizliğini ifade eden rakam 1’dir. Arzulanan, Gini katsayısının olabilir olduğu kadar 0’a yakın bir değere sahip olmasıdır; çünkü bu değer ne kadar 0’a yakın olursa, o ülkede yaşam koşulları o kadar iyi, ülke o kadar kalkınmacı, adaletli ve o kadar hakça yönetiliyor demektir.

TÜİK verilerine göre Türkiye’de, 2014 ile 2023 arasındaki 10 yıllık sürede Gini katsayısı 0.391’den 2023’te 0.433’e yükselmiştir. Gelir eşitsizliğinin zaten bozuk olduğu ülkemizde daha da bozularak geçim sıkıntısı çeken nüfus hızla artmıştır. Bu şekilde, en zengin yüzde 10 ile en yoksul yüzde 10 arsındaki fark 15 kat artmıştır. Avrupa ülkeleri arasında gelir dağılımı eşitsizliğinin en kötü olduğu Türkiye’de yoksullar daha da yoksul ve yoksun hale gelmiştir. Ülke kalkınmasız büyüme bataklığına sürüklenmektedir. Bu yüzden, sosyal yardımlardan yararlanan hane sayısı, 2002’de 1 milyona, 2015’de 3 milyona, 2021’de 4.33 milyona ve 2023’de 5 milyona yaklaşmıştır. Türkiye nüfusunun neredeyse beşte biri sosyal yardımlardan yararlanmaktadır. Demek ki sosyal yardımlar olmasa halkın beşte biri açlıktan kıvranacaktır. Sokaklarda sürünecek ve belki de açlıktan öleceklerdir. 

ADALETLİ BÜYÜME

Türkiye’de daha önce hiç rastlamadığımız büyüklükte yardıma muhtaç insanlar vardır. Çare: “Balık vermektense, balık tutmayı öğretmektir” yani üretim tesislerini satmaktansa hiç olmazsa var olanlara sahip çıkmalı onları iyileştirmeli ve yeni fabrikalar kurarak insanların buralarda çalışmaları, karınlarını doyurmaları sağlanmalıdır. Ve elbette çalışanlara da hak ettikleri ücret ve maaşları verilerek; kalkınmacı yani adaletli bir şekilde büyümelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları