Olaylar Ve Görüşler

Kadınlar Halk Fırkası ve tarih kitapları - Elif KONAÇ

23 Haziran 2022 Perşembe

Henüz Cumhuriyet Halk Fırkası siyasi varlığını oluşturmamış ve Cumhuriyet ilan edilmemişken kurulan Kadınlar Halk Fırkası Genel Başkanı Nezihe Muhiddin, şöyle diyordu: “Memleketimizin daha mesut yaşaması, büyük inkılabımızın kuvvetle yürümesinde kadının yükselmesi en mühim şartlardan biridir.” 

Tarih kitaplarımızda yer almasa da arkadaşlarıyla birlikte verdiği mücadele, önemlidir. 99 yıl geriye gittiğimizde, II. Meşrutiyet’ten sonra güçlenmeye başlayan kadın hareketi için, Cumhuriyetin önemli bir kazanım olduğunu görürüz. Cumhuriyetin kazandırdıklarından, en çok kadınların yararlanacaklarına inanmışlardır. Kadın hakları konusunda her türlü gelişmeye hazırlardır. 1 Nisan 1923’te Seçim Kanunu’nda yapılan değişiklikle 18 yaşını geçen her erkek yurttaş, seçmen olma hakkını kazanır. O dönemde, kadınların siyasal hakları için henüz erken olduğu düşünülse de mücadelelerinde kararlılardır.

PES ETMEDİLER

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk siyasal partisini kurmak için harekete geçip 15 Haziran 1923’te Kadınlar Halk Fırkası’nı kurdular. Kadınların toplumsal, siyasi ve iktisadi gelişimi için çalışacaklarını duyurdular. Kuruluş izni için gereken belgeleri valiliğe verdikten sonra başlayan bekleyiş, sekiz ay sürdü. 9 Eylül 1923’te Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi. Başvurularına gelen yanıt şöyleydi: “Henüz siyasi haklarını almamış olan kadınların parti kurmasına izin verilemez.”

Pes etmediler. Türk Kadınlar Birliği’ni kurdular. 1924-27 yılları arasında etkin şekilde çalıştılar. Milletvekili listelerine kabul edilmedikleri için, feminist bir erkek aday çıkarmayı bile denediler. Dönemin gazeteleri, karikatürler üzerinden kadınların talepleriyle alay etti. Yolsuzluk suçlamalarıyla başlayan itibarsızlaştırma süreci, Nezihe Muhiddin’in dernekten ihraç edilmesiyle son buldu. 

Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren yasal düzenleme 1934’te yürürlüğe girdi. İsviçreli kadınlardan 36, Belçikalılardan 14, Fransızlardan 11 yıl önce bu hakkı elde etmişlerdi. Bunda şüphesiz, dönemin öncü kadınlarının da payı büyüktü. Peki, günümüze geldiğimizde ne görüyoruz? Türkiye, 2021 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 156 ülke arasında 133. sırada. Kadınlar Halk Fırkası’nın 99 yıl önce, üzerine çalışmayı amaçladığı cinsiyet eşitsizliğinin en yüksek olduğu alanların başında siyaset ve ekonomi geliyor.

Mücadeleleri böyle sonlanmasa, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin daha az olduğu bir ülkede yaşıyor olabilirdik. Yine de geç değil. Sadece tarih kitaplarımızda yer alması bile, gelecek kuşakların küçük yaştan itibaren eşitlik bilinci geliştirmesine katkı sağlayabilir. Özellikle kız çocuklarına ilham verebilir. Eşit bir gelecek kurmak için, büyükannelerimizin tarihinden öğreneceğimiz daha çok şey var.

ELİF KONAÇ

NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları