Olaylar Ve Görüşler

Hukuk ve ahlak ilişkisi - Av. Erol TÜRK

09 Haziran 2022 Perşembe

Hukuk, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kurallar bütünüdür. Ahlak ise insanın doğuştan sahip olduğu veya sonradan kazandığı bir takım tutum ve davranışların tümü olarak tanımlanır. Hukukla ahlak arasında ilişki insanla kurulur. Hukuk toplumsal bir kurumdur. Hukukçular, hukuk ile ahlakın birbirinden ayrılamayacağını savunurlar.

Hukuk kurallarını koyan insandır. Kuralları yasalaştıran insandır. Kurallara aykırı eylem ve işlem yapan insandır. Hukuka aykırı işlem ve eylemleri yargılayan da insandır. Hukuku yaratan ve kuralları yasalaştıranların iyi ahlaklı insanlar olması yeterli değildir. 

İÇ AHLÂK

Yasaların da ahlaka uygun olması, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden herkesin kanun önünde eşit olduğunun sadece metinlerde yazılı şekliyle değil, uygulamada da adaletin hayata geçmesi gerekir. Bunun için öncelikle ülkeyi yönetenler ve yargılama yapanlar iyi ahlak sahibi, evrensel hukuk kurallarını benimsemiş olmalıdır. 

Faşist diktatörlüklerin, göreli olarak hukuk ve yasalarla yönetildiği kabul edilebilir, ancak hukukun iç ahlakının varlığından bahsedilemez. Bu şekilde yönetilen ülkelerde insan hakları, kişilerin can ve mal güvenliği, seçme ve seçilme özgürlüğü söz konusu değildir. Hukuku diktatör yarattığı için, önceliği, kendi varlığını sürdürmek olacaktır. İsteklerini yasalaştırmakta sakınca görmez. Hukukun iç ahlakı olmadığı için, ülke çoğunluk için yaşanılmaz hale gelir. Ancak diktatör ve çevresi mutludur.

MUTLU AZINLIK

Faşizmin yükseldiği dönemde Almanya, İtalya, İspanya da hukuk ve yasalarla yönetildiler. Ancak hukuk ve yasaların iç ahlakı, diktatörlerin istekleri doğrultusunda şekillendiğinden, yasalar muhalifler için uygulandı. Yargıçlar, şef adına karar verdi. Milyonlarca insan öldü, katledildi, ülkesinden koptu. 

Günümüzde tek adamla yönetilen Ortadoğu, Afrika, Güney Amerika, Orta Asya ülkelerinde de hukuk ve yasalar vardır. Bu yasalara göre yargılama yapan yargıçlar vardır. Ama yukarıda değindiğimiz gibi hukukun iç ahlakı olmadığından, sadece mutlu azınlık vardır. Çoğunluk mutsuzdur, endişelidir. 

BOŞLUKTA SALLANIYOR

Devletimiz, anayasamızda, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlansa da tek adam rejimi nedeniyle, “hukuk devleti” boşlukta sallanmaktadır. Hukukun iç ahlakı yok edilmiştir. Yargı üzerinde baskı vardır. Yargıçlar yasaya ve vicdani kanaatlerine göre değil, tek adam rejimine göre karar vermektedir. Her şeye rağmen, hukukçu ahlakına sahip bazı yargıçlar, verdikleri kararlarla az da olsa insanların halen ülkemizde yargıya güven duymalarına yardımcı olmaktadır. 

Sonuçta, hukuk ve ahlak birbirinden ayrı düşünülemez. İç ahlakı olmayan hukuk, hukuk olamaz.

AV. EROL TÜRK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları