Olaylar Ve Görüşler

Göstermelik meslek kanunu teklifi - Prof. Dr. Ali Ekber ŞAHİN

13 Ocak 2022 Perşembe

Öğretmenliğin profesyonel bir meslek haline gelmesi ve meslek olma hakkını kazanması, her bireyin ve her toplumun en büyük özlemi olan “kaliteli eğitim”in okullarda sunulmasının en temel koşuludur. Profesyonel meslekler için geçerli olan aşağıdaki meslekleşme ölçütleri öğretmenlik için de geçerlidir. Bu kapsamda değerlendirildiğinde bir meslek olarak özgürce faaliyette bulunmak “verilmiş” değil, “kazanılmış” bir hak olarak değerlendirilmelidir.

- Toplumsal refah için yaşamsal öneme sahip bir hizmet sunma ve toplum tarafından kabul edilme.

- Bilimsel araştırmalara ve kuramlara dayalı bir bilgi temeline sahip olma.

- İlgili meslek alanının diplomasına (tıp fakültesi diploması, hukuk fakültesi diploması, eğitim fakültesi diploması, işletme fakültesi diploması…) sahip olma.

- Üyeleri tarafından benimsenmiş etik ilkelere sahip olma.

- Güçlü ve aktif bir meslek örgütüne sahip olma. 

- Meslekte yeni olanlara kurumsallaşmış bir işbaşında eğitim desteği sunma.

- Güçlü hizmet içi eğitim programlarıyla mesleki gelişimde sürekliliği sağlama.

- Uzmanlaşarak, her şeyi yapabilme iddiasından öte sınırlı bir alanın derin bilgi, beceri ve yeterliklerine sahip olma.

- Özerklik ve yetkiye sahip olma; mesleki bilgi ve becerileri buna dayalı olarak kullanma.

- Görece olarak yüksek bir maaşa sahip olma.

2021 yılının son günlerinde TBMM Başkanlığı’na sunulan “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi” yoğun itirazlara rağmen Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda kabul edildi. Yukarıda sıralanan meslek ölçütleri kapsamında incelendiğinde, kabul edilen bu teklifin öğretmenliğin meslekleşmesini desteklemek bir yana, meslekleşme sürecini olumsuz etkileyecek bir içeriğe sahip olduğu görülmektedir.

KABUL EDİLEMEZ

Bu kanun teklifi ile öğretmenlik herkesin yapabileceği bir iş haline getirilmekte, sözde bir hizmet öncesi öğretmen yetiştirme uygulaması olan “pedagojik formasyon” uygulaması için yasal bir zemin oluşturulmaktadır. Öğretmenlik programlarının adaylar tarafından öncelikle tercih edilmesini sağlayacak, bu programların öğrenci ve öğretim elemanı niteliklerini güçlendirecek hiçbir öneri Kanun teklifinde yer almamaktadır. Öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarının görmezden gelindiği, öğretmenliğe giriş ve seçme sürecindeki adaletsizliklerin süreceği görülmektedir.

Kanun teklifinde, öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik olarak düzenlenecek olan uzman ve başöğretmenlik eğitim programları üniversitelerin lisansüstü programlarıyla denk tutulmuştur. İçeriği dahi belli olmayan 240 saatlik programın, azami tamamlama süresi altı yıl olan ve akademik sürecin en önemli aşaması olarak kabul edilen “doktora eğitimi” ile eş tutulması eğitim bilimini itibarsızlaştırmaya yönelik, kabul edilemez bir tekliftir. 

Öğretmenlik kariyer basamakları olarak adlandırılan “Uzman Öğretmen” ve “Başöğretmen” unvanlarının oluşturma gerekçeleri ve bu unvana sahip öğretmenlerden beklenenler belirsizdir. 

KATKISI OLMAYACAK

Kanun teklifinin içeriğinde öğretmenlerin yetiştirilme ve mesleğe kabul süreçlerinde; öğretmenliğin statüsünün, toplumdaki itibarının ve özerkliğinin korunup geliştirilmesinde aktif rol oynaması gereken meslek örgütlerine yer verilmemiştir. Öğretmenlikte uzmanlaşmayı, mesleki özerkliği ve yetkiyi sağlayacak düzenlemeler ne yazık ki bu teklifte yer almamaktadır. Öğretmenlerin tümünü kapsayan, öğretmenin yaptığı işin hem birey hem de toplum için yaşamsal önemini dikkate alan görece olarak yüksek bir maaş düzenlemesine de yer verilmemiştir.

Meslek olma ölçütlerinin tamamını kapsamayan, bu ölçütlerin öğretmenlik tarafından karşılanmasına yönelik düzenlemeleri içermeyen Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin öğretmenliğin meslekleşmesine bir katkısı olmayacaktır. Öğretmenliğin gerçek anlamda bir meslek olabilmesi için başta öğretmenler olmak üzere, toplumun ilgili tüm kesimlerinin üzerinde uzlaşma sağladığı, meslek olma ölçütlerinin tümünü kapsayan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’na gereksinim vardır.

PROF. DR. ALİ EKBER ŞAHİN

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları