Olaylar Ve Görüşler

Geçmiş olsun demekle geçmiyor - Halit PAYZA

24 Şubat 2023 Cuma

Sonradan görme zenginlik kadar tehlikeli bir şey yoktur; sonradan görme erk için de aynı şey söylenebilir. Varoluş bir eyleme katılmak ya da katılmamaktır. Eyleme katılan var eder, eylem sürecine katılmayan var olanı izlemekle yetinir, ondan nasıl yararlanacağını tasarlar. Türkiye bilime değer vermemekle varoluş eylemi sürecinin dışındadır. Eyleme katılan ya da dışında kalan sonradan görmelikle Stoacılar kadar olamamıştır. 

Stoacılar insanın varoluş amacını mutluluk olarak görür, ona ulaşmak için de doğaya uygun yaşamayı önerirler. Yaşamın kendilerine verdikleriyle yetinirler, dünyayı, doğayı anlamak için aklı kullanmakla, dürüst ve adil olmakla tasarlarlar. Diogenes Laertios, Stoacılığı mantığa dayandırır. Mantık bilmeyen doğruyu yanlıştan ayırt edemediği gibi yanlışı doğru diye dayatır. Stoacılar için en değerli erdem mantıklılık, bilgelik, adalet, yiğitlik, ölçülülük, dürüstlüktür. Avcı ve toplayıcı topluluk yapısından yerleşik düzene geçmekle toplumlar eylemsizlikten mantıklı eylemliğe geçerek bugüne gelebildiler, geçemeyenler gelemediler.

TÜRKİYE’NİN DEPREMSELLİĞİ

AFAD’ın verileri dikkate alınacak olursa ülkemizde 2020’de büyüklüğü 4 ve üzeri 322 olmak üzere 33 bin 824 sarsıntı kaydedildi. Bu sayı önceki yılın verilerine oranla yüzde 44’lük bir atışa işaret etmektedir. 10 Eylül 1509’da meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki büyük İstanbul depreminden bu yana 23 Şubat 1653’te 7.5 büyüklüğünde Doğu İzmir depremi, 17 Ağustos 1668’de 8 büyüklüğünde Anadolu Depremi, 10 Temmuz 1688’de 7 büyüklüğünde İzmir Depremi, 10 Temmuz 1894’te 7 büyüklüğünde İstanbul depremi gerçekleşti. Yakın tarihte 17 Ağustos 1999’da 7.4 büyüklüğünde Gölcük, 12 Kasım 1999’da 7.2 büyüklüğünde Düzce, 1 Mayıs 2003 tarihinde 6.4 büyüklüğünde Bingöl, 23 Ekim 2011’de 7.2 büyüklüğünde Van, 24 Ocak 2020’de 6.8 büyüklüğünde Elazığ, 30 Ekim 2020’de İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 6.6 büyüklüğünde, 6 Şubat 2023’te 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde on ili etkileyen iki deprem gerçekleşti.

AKILCILIK

Ne var ki Stoacıların söylediği gibi ilk depremden bu yana doğaya uygun yaşamayı gerçekleştiremedik. Akılcılığın erdemler içinde en değerli erdem olduğunun bilincine varamadık. İki kutba savrulanlar büyük felaketlerde bile bilimi dışlamaktan, kadercilikten, fırsatçılıktan geri durmadılar. Büyük felaketlerin faturası birkaç yükleniciye çıkarılmakla yetinildi. Bilimsel doğrulara karşın eylemsizlikleri yüzünden yaşanılan büyük acılara karşın bugüne değin yaşanılan bütün depremlerde kullandıkları söylemleri yinelemekle yetindiler. Trafiği trafik canavarına, maden kazalarını işin fıtratına, depremleri “Deprem ve binalar öldürmez Allah öldürür”e ihale etmekle yetinildi. Yöneticisi ilahiyatçı olan AFAD bile deneyimsizlik, eşgüdüm eksikliği gibi nedenlerle deprem bölgelerine anında yetişemedi, arama kurtarma çalışmaları yeterince ve zamanında yapılamadı, yardımlar yetiştirilemedi.

Son depremden çıkarılacak dersler var mı? Var. Ne yazık ki daha önce olduğu gibi teoride kalacağı görülüyor. Depremler kaç kere yinelendi, yinelenecek. Bu kaçıncı? Ne yazık ki geçmiş olsun demekle geçmiyor.

HALİT PAYZA

YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları