Olaylar Ve Görüşler

Erdemli olmak - Aydın ÖNCEL

05 Ağustos 2023 Cumartesi

Filozoflar, insanoğlunun dünyayı anlaması, kavraması ve yorumlaması için erdem, mutluluk ve özgürlük kavramlarının birbiriyle ilişkisi üzerinde durmuş yüzyıllar boyu. Bu kavramlara dair farklı düşünceler geliştirerek çatışmayı günümüze kadar taşımışlar...

İLKEL ANLAYIŞ

Sokrates’in çağdaşı, Antik Yunan sofist Thrasymakhos (MÖ 5. yy) erdemi, güçlünün işine gelen olarak tanımlamıştır. Kallikles (MÖ 5. yy) ise farklı bir argüman geliştirerek aynı tezi savunmuştur. Ona göre, haklıyla haksızı ayıran kanunları, güçlülerden korkan çoğunluktaki güçsüzler yapmıştır: “Erdem, güçsüzlerin işine gelendir. Oysa tek gerçek güçlü olmaktır. Güçlü elbette ezecek, vuracak ve kazanacaktır.” 

Toplumu güçlülerin yönetmesi, doğa kurallarına da uygundur, onlara göre...

İstenilecek tek şeyin erdem ve insanın mutluluğu olduğunu, bunun ise her türlü bağdan kurtulmuş, içsel bir özgürlükle gerçekleşebileceğini savunanlar da vardı elbette, Sokrates’in öğrencisi Atinalı Antishenes (MÖ 444-368) gibi... 

ÇAĞDAŞ İNSAN

Fransız bilgin Jean Lamarck (1744-1829), her varlığın içinde olduğu koşullara göre türleştiğini söyler. Kuşu var eden koşullar, çevik bacakları gerektirmediği gibi öküzü var eden koşullar da usu (aklı) gerektirmiyordu... Hayvansal zekâ sadece doğadan yararlanmakla kalırken insan, bilinç ve eylemleriyle doğasal koşulları aşarak farklılaşmıştır. Bu farklılaşma, ilerleyen yüzyıllar içinde düşünce tarihinin oluşmasına, yazılmasına neden olmuştur. İnsanoğlu, 15. yüzyılla birlikte ırk, kavim, parti, lonca ve aile bağlarından koparak her türlü iç ve dış etkiden kurtulmuş, kişiliğini bulmuş yepyeni, bilgili, çok yönlü, değerinin farkına varan, insanca yaşama koşulları arayan bir varlıktır artık. O, artık bir araç değil bir amaçtır.

“Çağdaş insan, yüzyıldan beri, öğüt dinlemeyen insandır” diyerek sonlandırmış “Düşünce Tarihi” adlı kitabını, Orhan Hançerlioğlu. Evet, günümüz dünyasında çağdaş insan, düşünen, sorgulayan ve yorumlayan nitelikleri ile öne çıkan bir amaçtır artık. Akıl ve hukuk dışı uygulamalara karşı gelendir, başkaldırandır çağdaş insan. 

Aydın olmanın trajik sonuçları olmuştur tarih boyunca. İnsanlar düşünceleri yüzünden katledilmiş, cezaevlerinde, ağır işkence ve koşullar altında hayatlarını kaybetmiştir. Demokratik hak ve özgürlük arayışında ceza ve tutukevlerinde alıkonularak toplumlar üstünde korku ve baskı iklimi yaratılmaya çalışılmıştır.

Sonuç hiç değişmemiştir ama! Milat öncesi düşünce sisteminin egemenliğinde, güce dayalı yönetim anlayışıyla ormanlar yakılıp dağlar yıkılabilir. Mazlum ve güçsüz insanlar baskılanabilir. Ancak gücünü akıldan, bilimden, sanattan, edebiyattan, müzikten, halktan, hukuktan, insan haklarından, onurundan alan erdemli insanlara bu tip baskılar uygulayarak ayakta kalmaya çalışmak beyhude bir çaba olarak kalır! Tarihin çöplüğü, bu tip çürümüş düşünce atıkları ve davranış bozukluklarıyla dolup taşmaktadır!

Evet, doğa talan edilir! Yanar dağ; yiğitler, canlar doğar eteklerindeki küllerinden... Katledilen ağaçların köklerinden nice barışlar filizlenir, bir orman olur yine, yeniden. Erdem, bir anıt gibi dikilir karşınıza! İklim değişir...

AYDIN ÖNCEL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları