Olaylar Ve Görüşler

Elektrikte vatandaşın tazminat hakkı - Dr. Hikmet KOYUNCUOĞLU

19 Şubat 2022 Cumartesi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15.02.2022 tarihli CHP grup toplantısında yaptığı çağrı birçok açıdan oldukça dikkate değerdir. Özetle Kılıçdaroğlu, Isparta’da yaşanan elektrik kesintilerinden kaynaklı olarak Isparta halkını tazminat talebinde bulunmaya çağırmakta ve gerektiği durumda bu başvurulara ilişkin avukatlık masraflarını partisinin karşılayacağını beyan etmektedir. 

“Elektrik Piyasasında Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerine İlişkin Kalite Yönetmeliği” CHP genel başkanının bu çağrısının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Yönetmelik hükümleri kapsamında ilgili dağıtım şirketi, tedarik sürekliliği kalitesine ilişkin verileri kaydetmek, kesintileri kaynağı ve sebebine göre sınıflandırmak, kesintilerden etkilenen kullanıcıların sayısını ortaya çıkarmak ve yönetmelikte belirlenen hükümler doğrultusunda hesaplanacak tazminatları kullanıcılara ödeme yükümlülüğü altındadır.       

HUKUKSAL KORUMA SİGORTASI

Yönetmelik md. 18/5 hükmüne göre ise mücbir sebeple oluşan kesintiler yıllık kesinti tazminatının belirlenmesinde dikkate alınmamaktadır. Mücbir sebep başvurusu ise olay tarihinden itibaren üç ay içerisinde Enerji Piyasası ve Düzenleme Kurumu’na yapılmakta olup kullanıcıya ödenecek tazminat ise başvuru sonuçlanıncaya kadar dağıtım şirketi tarafından bekletilmektedir. Isparta ilinde tekel olarak faaliyet gösteren dağıtım şirketi Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (Akdeniz Elektrik), bu ilde yaşanan uzun süreli elektrik kesintileri sebebiyle mücbir sebep başvurusu yapıp yapmadığı ise bu aşamada kamuoyu tarafından bilinmemektedir. Buna karşın web sitelerinde “Isparta Arıza/Kesinti İhbarı” sekmesindeki başvuru formunda yer alan “Isparta ilimizdeki afet durumu” ibaresi Akdeniz Elektrik tarafından EPDK’ye mücbir sebep başvurusu yapılacağı kanaatini kuvvetlendirmektedir. 

Ezcümle, yine CHP genel başkanının da ifade ettiği üzere, yönetmelik gereği kullanıcının başvurusuna gerek duymaksızın tazminat ödeme yükümlülüğü altında olan dağıtım şirketine karşı, tazminat haklarını elde etmek amacıyla Isparta ilindeki vatandaşlarımızın hukuksal bir süreç başlatma ihtimali yadsınamayacaktır. 

İşte tam da bu noktada, genel şartları Türkiye’de 01.01.1996 tarihinde yürürlüğe girmesine karşın uygulamada sık tercih edilmediği görülen “hukuksal koruma sigortası”ndan söz etmek doğru olacaktır. 

YURTTAŞLAR ÜSTLENMELİ

“Hak arama hürriyeti” Türkiye Cumhuriyeti Anayasası md. 36 hükmü kapsamında anayasal güvenceye bağlanmıştır. Hak arayabilmenin ise başlıca iki koşulu bulunmaktadır. Birincisi haklarının bilincinde olmak, ikincisi ise eyleme geçmekte maddi zorluk çekmemektir.   

Bu doğrultuda adalete erişime ilişkin maddi külfetin, nispeten düşük primler karşılığında özel sigorta şirketleri tarafından üstlenildiği bir mekanizmayı tarif etmektedir “hukuksal koruma sigortası”. Hukuki yerine öz Türkçe şekliyle hukuksal adının kullanıldığı bu sigorta türü, baroların muhafazakâr yaklaşımları ve kimi sigorta şirketlerinin bu sigorta türünü kısa yoldan kâr elde etme aracı olarak görmesi sebebiyle toplum katmanlarında henüz karşılığını tam bulabilmiş ve yaygınlaşabilmiş değildir.

Buna karşın, adli yardım sistemini tam olarak işletemeyen devletin, özellikle dar gelirli veya şiddet odağı olan kesimlerin sigorta primlerini üstlenmeyi taahhüt etmesi gibi mekanizmalarla toplumum tüm kesimlerinin adalete erişimi bu sigorta türünün işlerlik kazanmasıyla sağlanabilecektir. Böylelikle, adalete erişimi sağlamak amacıyla tüketici sınıfının avukatlık masraflarını veya yargılama giderlerini CHP’nin üstlenmesine de gerek kalmayacaktır.

DR. HİKMET KOYUNCUOĞLU

AVUKAT



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları