Türkiye’de artık genel seçimlerde olduğu gibi yerel seçimlerde de ittifak kurulmadan, tek başına bir siyasi partinin seçime girip de başarılı olması zor görünüyor. Siyasi partiler kendi aralarında kurumsal bir ittifak protokolü imzalamasa dahi seçmen tabanda kendi ittifakını oluşturabiliyor. 

Seçmenler oy verme tercihini belirlerken bazen kendi partilerine doğrudan oy verme eğiliminde bulunduğu gibi bazen de kendi görüşüne en yakın olduğunu düşündüğü siyasi partiden yana oy verme eğiliminde bulunabiliyor. Bunun nedenlerinden biri de genellikle seçmenin kazanacak veya kazanmaya yakın gördüğü adaydan yana tercihte bulunabilmesinden kaynaklanıyor. Tabii ki “yerel seçimlerde” aday faktörü de göz ardı edilmemesi gereken önemli bir etken. Yerel seçimlerde doğru adayı belirleyebilmek başarıya giden yolun ilk aşamasıdır. 

HALKIN TERCİHİ

Doğru aday konusu da parti yönetimlerine göre değişkenlikler gösteriyor. Bazen halkın çok sevdiği veya aday olmasını istediği aday parti yönetimlerince kabul göremiyor. “Doğru aday kime göre, neye göre doğru aday” sorusunun cevabı aslında çok net bir biçimde karşımıza çıkıyor; halka rağmen siyaset olmamalı. Halkın tercihi göz ardı edilmemeli. Yani halkın sahiplendiği, sevdiği aday doğru adaydır diyebiliriz. 

Aday belirleme sürecini sancılı bir şekilde geçiren Özgür Özel liderliğindeki CHP yönetimi Türkiye genelinde yüz 99 seçim bölgesinde örgüt denetiminde önseçim yaparak adaylarını belirlerken geriye kalan tüm seçim bölgelerinde adaylarını merkez yoklamasıyla belirledi. Parti yönetiminin özellikle de CHP’nin kalesi olarak bilinen yerlerde genç adaylara yer vermesi çok tartışılmıştı. Ancak yenilenen CHP yönetiminin aday belirleme sürecindeki tercihleri parti içindeki değişimin ve yenilenmenin somut bir göstergesi olmuştur. Parti yönetimi bu konuda yenilenmenin gereğini yapmıştır. Ancak parti yönetiminin aday belirleme sürecindeki gençleşme ve yenilenme tutumu halkta ne düzeyde karşılık bulacaktır onu da seçim sonuçlarında göreceğiz. Genel seçimlerden sonra CHP tabanından yükselen değişim ve yenilenme seslerinin gereğini yapan parti yönetimi aslında seçim sonucuna göre oluşacak olan başarının da başarısızlığın da tüm katmanlarını böylelikle üstlenmiş oldu. 

‘TÜRKİYE İTTİFAKI’

Yerel seçimler yaklaşırken başka bir konu da seçim ittifakı. 31 Mart yerel seçimlerinde kurumsal bir ittifak içerisinde bulunmayan CHP, rotayı doğrudan taban ittifakına yayarak başarıyı “Türkiye ittifakı”nda arıyor. “Nedir Türkiye ittifakı” sorusunun yanıtını CHP lideri Özgür Özel şu şekilde açıklıyor: “Hep birlikte bu ülkede bir başka ittifakın içindeyiz. Türkiye ittifakının iki rengi var. Partimizin rengi de aynı ama rengini partimizden almıyor. Türkiye ittifakı, rengini ay yıldızlı bayrağımızdan alıyor. Türkiye ittifakı kimden oy ister? Türkiye ittifakı milli takım gol atınca ayağa kim sıçrıyorsa hepsinden oy ister.” 

DOĞRU ATILIMLAR

Ay yıldızlı bayrağımızın da CHP’nin rengi de kırmızıbeyaz. CHP lideri Özgür Özel’in de tanımladığı Türkiye ittifakının rengi de kırmızı beyaz. Ancak bu seçimden sonra CHP’nin tablosu iki renk olacak; siyah veya beyaz. Eğer CHP Genel Merkezi aday belirleme sürecinde doğru atamalar yapmışsa ve doğru bir seçim kampanyası yönetebiliyorsa, büyükşehirleri kazanıp yanında yeni belediyeler ekleyebiliyorsa bembeyaz bir sayfa ile yoluna devam edecektir. Ancak aksi bir durumla karşılaşılırsa o zaman parti yönetimi açısından tablo siyah olacaktır. Türkiye için olduğu gibi CHP için de kritik bir seçime gidiyoruz. Yerel seçim sonucuna göre CHP’nin seçim tablosu da şekillenecektir. 

Yerel seçimlere adaylar özelinde baktığımızda şunu görüyoruz: Halkla iç içe olan, halka dokunan, pandemi döneminde başarılı işlere imza atan belediye başkanlarına halk gönül rahatlığıyla oyunu verecektir. Belediye başkanlığını ciddiyetle yapan ve yeniden aday isimler yerel seçimlerden başarıyla ipi göğüsleyecektir. İlk defa aday olarak sahaya inen yeni belediye başkan adayları ise seçim kampanya döneminde halka dokunabildikleri kadar destek görebilecek. Aslında değişen ve yenilenen CHP’nin yeni yüzlerini oluşturacak olan yeni adaylar gelecekte CHP’nin yerel yönetim vizyonuna nasıl katkı sunacaklar hep birlikte göreceğiz.

SODEV Kırklareli Temsilcisi Deniz Kılıç