Olaylar Ve Görüşler

Devrimci bir halk önderi Terzi Fikri - Okan TOYGAR

04 Mayıs 2022 Çarşamba

Belediye Başkanı Nazmiye Komitoğlu’nun vefatı üzerine Fatsa’da ara seçime gitme kararı alındı. Seçim 14 Ekim 1979’da yapılacaktı. Devrimci hareketin bağımsız adayı Fatsa’da yıllardan beri karaborsaya, tefeciliğe ve faşizme karşı mücadele eden ve yörede “Fındıkta Sömürüye Son” mitinglerinin örgütleyicisi ve konuşmacısı olan Fikri Sönmez idi. 

Geçimini terzilik yaparak sağlayan Fikri Sönmez, toplumun her kesimiyle iletişim halinde olan bir devrimciydi. Çalışmalarına arkadaşlarının itirazına rağmen kendi ve sağcıların yoğun olduğu, yaşadığı Kurtuluş Mahallesi’nden başladı. Yanına aldığı üç gençten birisi Kızıldere’de katledilen Ahmet Atasoy’un kardeşi Kemal Atasoy’du. Fikri Sönmez mahalledekilere, insanların inançları, ırkları ya da destekledikleri partilerle değil, ezen ya da ezilen sınıftan olup olmadıklarıyla ilgilendiğini ve mücadelenin sınıfsal olması gerektiğini anlattı. Gittiği her yerde, konuştuğu her ortamda, sokağa hâkim, alaylı bir sosyalist olarak dinleyenlerin kafasındaki çelişkileri birer birer ortadan kaldıran Fikri Sönmez, seçime giren diğer adayların toplamından fazla oy alarak belediye başkanı seçildi.

Göreve başlar başlamaz ayrım yapmaksızın, herkesin aday olabildiği seçimlerle halk komiteleri oluşturdu. İlk yapılan büyük iş Fatsa sokaklarının çamurdan temizlenmesiydi. Dört yılda yapılabileceği söylenen iş, halkın katılımı ile bir hafta gibi bir sürede halledildi. Zeytinyağı, mazot, fındıkkabuğu karaborsası son buldu.

EGEMENLERİ KORKUTTU

Seçimin kazanıldığı akşam Fatsa’daki hiç kimse, dokuz ay gibi kısa bir sürede kentin görünümünün bu denli değiştirilebileceğini ve dünyaya böylesi halkçı ve sosyalist bir belediyecilik modeli sunulabileceğini tahmin etmiyordu. Halkın demokrasiye bakışı değişmiş, Fatsalılar kentin sorunlarını kendilerinin alacağı kararlarla aşabileceklerine inanmıştı. 

Bu durum siyasal otorite için kabul edilemezdi. Ya Fatsa örneği başka yerlere sıçrar da egemen sınıfların elinde olan güç oralarda da halka geçerse ne olurdu! Hemen “Fatsa komünist işgal altında” gibi kışkırtıcı yalanları sağ basına söyletmeye başladılar. Çorum’da onlarca Alevi katledilirken Başbakan Demirel “Çorum’u bırakın, Fatsa’ya bakın” diyordu. 

Gerekli kamuoyu oluşturulduktan sonra artık herkes Fatsa’ya bir müdahaleyi an meselesi olarak görüyordu. AP, CHP, MSP Fatsa ilçe başkanları basına yaptıkları açıklamada, “Her yerde kan var, biz burada huzur içindeyiz. Fatsa’da komünist işgal yoktur, halkın yönetimi vardır” diyordu. Gerçekten de ülkede her gün onlarca kişi öldürülürken Fatsa’da mantar tabancası bile patlamıyordu.

BEŞ YIL İŞKENCE

Buna rağmen 11 Temmuz 1980’de görülmemiş bir biçimde Fatsa’ya operasyon düzenlendi. Polis ve Vali Reşat Akkaya’nın kontrolündeki ülkücü militanlar da operasyona destek veriyorlardı. 

“Nokta Operasyonu” adı verilen müdahalede Fatsa’nın üçte biri gözaltına alınmış, Fikri Sönmez’in de aralarında olduğu yüzlerce kişi tutuklanmıştı. Cezaevlerinde beş yıl boyunca işkence ve hastalıklarla boğuşan Sönmez’in son ana kadar halkı için çarpan kalbi, 4 Mayıs 1985 gecesinde, henüz kırk yedi yaşındayken geçirdiği üçüncü kriz sonrasında durdu. 

“Ben ne yaptıysam halkım için, halkımla birlikte yaptım” diyen Terzi Fikri’nin anısına saygıyla...

OKAN TOYGAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları