Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyetimizin 100. yılı - Op. Dr. Fikret ŞAHİN

27 Ekim 2023 Cuma

Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyete giden yolu 9 Mayıs 1935 tarihinde yaptığı konuşmada şöyle özetliyor: “Uçurum kenarında yıkık bir ülke. Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar. Yıllarca süren savaş. Ondan sonra içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete (toplum), yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler...”

Milletimiz, özgürlük ve bağımsızlığı karakteri kabul eden Atatürk’ün liderliğinde, eşsiz bir mücadele ile kazandığı bağımsızlığını, Cumhuriyet sayesinde yine milletin egemenliğine emanet etmiştir.

Kurtuluş Savaşı’nda gösterilen üstün gayret ve fedakârlıklar sonrasında Türk ulusuna armağan edilen Cumhuriyet; bizim için sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda tarihimizin en kapsamlı çağdaşlaşma hamlesi, toplumsal ve siyasal aydınlanma projesidir. Milletimizin şanlı tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan Cumhuriyet bağımsızlık ve hürriyetimizden asla taviz vermeyeceğimizin ifadesidir.

KİMSESİZLERİN KİMSESİ

Cumhuriyet Türk ulusunun medeniyet destanı, çağdaş dünyada hak ettiği yeri alma azmi, karanlığa karşı başkaldırısıdır. Cumhuriyet birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde imkânsızı başardığımızın kanıtıdır.

Cumhuriyetimiz bilimde, eğitimde, kültür ve sanatta, sağlıkta, sosyal yaşamın her alanında çağdaş uygarlık düzeyine erişmek için en büyük dayanağımız, Türk kültürünün rönesansıdır. Cumhuriyet, tarihimizin akışını yeni bir devlet ve toplum teşkilatlanmasıyla değiştirmiş, ulusumuzun ortak umudu, çocuklarımızın geleceği, “kimsesizlerin kimsesi” olmuştur.

Türk milleti Cumhuriyet rejimi ile kazandığı değerleri toplum hayatımızın vazgeçilmez unsurları olarak benimsemiş, karşılaştığı sorunları Cumhuriyete olan bağlılığı sayesinde birlik ve beraberliğimizden ödün vermeden aşmayı başarmıştır.

Kuvayı Milliye’nin ve Cumhuriyeti kuran kadroların bugünkü mirasçıları olarak Cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım atıyoruz ve tarih yeniden bizleri göreve davet ediyor. Cumhuriyetin 10. yıl kutlamalarında Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşmasında söylediği gibi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, birinci yüzyılda olduğu gibi “Az zamanda çok ve büyük işler yapmak” durumundayız. Bir asır önce zaferle taçlanan istiklal mücadelesiyle dünyanın mazlum ülkelerine nasıl ilham kaynağı olduysak yine onlara önder olmak zorundayız.

ÜMMETTEN MİLLETE

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet sayesinde özgürleşen, ümmetten millete dönüşen Türk toplumunu şöyle tanımlıyor: “İki Mustafa Kemal vardır; biri ben et ve kemik, geçici Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal onu ‘ben’ sözcüğüyle anlatamam. O ben değil bizdir. O ülkenin her köşesinde yeni düşünce, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben onların hayallerini temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri sağlamak içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarması gereken Mustafa Kemal odur.”

Cumhuriyetin sonsuza kadar var olması her vatan evladının ahlaki sorumluluğu ve milli ödevidir. Milli birlik ve kardeşlik bağlarımızın gücü Cumhuriyetin gücüdür. Milletin onuru ile Cumhuriyetin onuru bir ve beraberdir.

Bu büyük tarihi gün dolayısıyla başta büyük devlet adamı ve eşsiz komutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere döktükleri kanlarıyla Anadolu topraklarını bizlere vatan yapan şehit ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Cumhuriyetimizin 100. yılını tüm benliğimle yürekten kutluyorum...

OP. DR. FİKRET ŞAHİN

27. DÖNEM CHP BALIKESİR MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları