Olaylar Ve Görüşler

Çin, Tayvan’a saldırır mı? - Sarp Sinan HACIR

14 Temmuz 2022 Perşembe

Dünya Ukrayna’daki savaşa kilitlenmişken Tayvan konusu dünya gündemine ara sıra giriyor. ABD’nin eğitim amaçlı 30 bin askerini getirmesi, Çin’in hava sahası ihlalleri derken “Acaba savaş mı geliyor” sorusu soruluyor. 

Tayvan, sadece Çin için değil, dünya için çok önemli. Kullandığınız cep telefonundan bilgisayarlara kadar elektronik eşyalarda kullanılan mikroçiplerin çoğunluğu burada üretiliyor. Teknolojik önemi yanında 1949’da yarım kalmış iç savaşın sonlanması için Çin’in Tayvan’ı kendine katması şart. Çin için adanın önemi bununla da sınırlı değil. Soğuk Savaş’ta ABD’nin “zincir ada stratejisi” adını verdiği Çin ve Sovyetler Birliği’ni denizlerine hapsedecek askeri bir plan vardı. Plan doğrultusunda üç zincir şeklinde inşa edilecek askeri üsler, hedef ülkeleri hapsedecekti. Birinci zincirde Japonya, Tayvan ve Filipinler; ikinci zincirde Yeni Gine ve Mariana Adaları; son zincirde Fiji, Samoa ve Hawaii gibi Pasifik adaları yer alacaktı.

PASİFİK’E AÇILMAK

Çin, ABD’yle olası bir karşılaşmada, bu zincirler nedeniyle, Pasifik dışında kalacağını biliyor. Tayvan’ın kontrol altına alınması, planın en güçlü halkası olan ilk zinciri kırıp Çin’i Pasifik Okyanusu’na açacaktır. Çin, askeri açıdan son 40 yılda hızla büyüdü ama bu boyutta bir operasyon kolay değil. Şunu belirtmek gerekir ki Çin, ABD’lilerin tanımıyla “kendisini, olduğundan zayıf göstermeyi” seviyor. Bu nedenle konu Çin olduğunda, doğruya ulaşmak daha zor. 

Çin, ciddi kuvvete sahip olsa da bu çapta bir amfibi harekât için yeterli donanıma sahip değil. ABD’nin yaptığı “1 sivil başına 100 asker” hesabına göre, Tayvan büyüklüğündeki bir adaya yapılacak amfibi çıkarmanın başarılı olması için 250 bin asker gerekir. Bu sayı, Normandiya Çıkarması’nın neredeyse iki katı.  Çin, sahip olduğu 80 kadar amfibi araçla, şimdilik 25 bin ila 50 bin asker, 1000 kadar da zırhlı araç taşıyabilir. 

Tayvan’da olası savaş uzarsa, birkaç ay içinde Çin ve ABD dahil, tüm dünyada mikroçip krizi çıkar, küresel ekonomi zarar görür. Tayvan, bu nedenle Çin’in böyle bir harekâta kalkışabileceği en erken tarih olarak 2025’i görüyor.

SAVAŞ İÇİN ERKEN

Çin ordusunun halen reform aşamasında olduğunu söylemek gerekir. Reformlar, yapısal değişimler ve yolsuzlukla mücadele yanında, teknolojik atılımlar da içeriyor. İşin ilginci Çin, amfibi kabiliyetini büyütse de bu alana ciddi yatırım yapmıyor. Deniz gücü bütçesi, büyük oranda uçak gemisi yapımına harcanıyor. 2019’da ikinci uçak gemisini suya indirdi. Toplamda beş uçak gemisine sahip olmak istiyor. 2049’da askeri modernizasyonu tamamlayarak baskın bir askeri güç olmayı, öncelikle küresel hegemonyasını büyütmeyi amaçlıyor.

Kısacası Çin, Tayvan konusunda, askeri harekâttan çok, politik hamleleri önceleyecek. Yakın gelecekte askeri bir harekât olası gözükmüyor. Bu, ABD’nin bölgede gerilimi ne kadar artıracağına da bağlı. Biden, “Tayvan’ı savunacağız” dese de ABD halen “Tek Çin” politikasına bağlı ve Tayvan’ı Çin’in parçası olarak görüyor. Bundan sonra hava sahası ihlallerini daha sık izleyebiliriz. ABD’nin bölgesel varlığını büyütmesi ve Ukrayna sonrası olası yeni “vekil arayışı”, Tayvan krizinin gidişatını belirleyecek. Savaş düşünmek için ise biraz erken.

SARP SİNAN HACIR

ARAŞTIRMACI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları