Olaylar Ve Görüşler

Bölgesel asgari ücret mümkün mü? - Mehmet C. SAVAŞKAN

21 Şubat 2022 Pazartesi

Ordu; Doğu Karadeniz’in güzel ili, ancak ekonomik açıdan, Türkiye’nin denize kıyısı olmayan, turizme uzak bölgelerinden bile daha geride. Dar bir sahil şeridine sıkışmış. Pazara uzaklık gibi nedenlerle yatırım alamamış. Halkın çoğu düzenli ve kayıtlı bir iş bulmak umuduyla Ordu’dan göçmüş. Bu göç sürüyor. Nüfus her sene azalıyor. Ordu’nun kırsalı daha geri. Batıdaki insanların çalışma ve yaşam standartları belirlenirken, buralar daha çok geriliyor. Ordu’nun kırsalı için bu asgari ücret, esnafı çok zorluyor. Şehrin merkezinde bile bu kadar para kazanan esnaf çok az. Kaldı ki esnaf, diğer görünür görünmez vergilerle de çevrelenmiş. Çalışanlarına, asgari ücretin altında maaş veren, sigortasını yapmayan, haftada 7 gün çalışmaya zorlayan çok esnaf var. Yaz, kış, hafta sonu, bayram, tatil demeden çalışmak zorunda olan esnafın, kazanamadığı rakamı işçisine vermesi başka türlü mümkün olamıyor. 

FARKLI ŞARTLAR

Türkiye’nin sayılı meraları, tarlaları, akarsuları, ormanları burada. Bunlar işlenmeyi bekliyor. Gelen yatırım sadece maden işletmeye veya HES yapmaya geliyor. Bunlar da doğamıza zarar veriyor. 

Ordu kırsalında evlerde odun veya fındık kabuğu yakılıyor. Beldeler ve ilçelerde dolmuş, vapur, metro, metrobüs gibi toplu taşıma yok. En uzak mesafe ilçe merkezinden yürüyerek 10 dakika. Gıda ve barınma daha ucuz. 3+1 daire için en pahalı kira, Ordu merkezde 2 bin lira. İlçelerde 1000 liraya, 300 liraya kiralık ev var. Hamsi, büyük oranda mutfak maliyetini azaltıyor. Yerelde ekilen ürünler halkın beslenmesini karşılıyor. Hemen herkesin az biraz fındığı da var, yani ek geliri mevcut. 

KATSAYI UYGULAMASI

Kısacası, batıdaki illerimizde çalışanları zorlayan pek çok masraf, Ordu’da olmadığı gibi, kişilerin ek gelir olanakları da var.  

Bugünkü asgari ücret az. İstanbul, Bursa, İzmir, Ankara’da en az 6 bin lira olmalı. Ordu ve sahil ilçelerinde mesela yüzde 75, kırsalda yüzde 60 oranında katsayı verilebilir. Pazara uzaklık, doğal kaynaklara yakınlık açısından hemen avantaja dönüşür, köylere kadar yatırım gelir. Örneğin, et ve süt ürünleri üretiminde dünyaya bile ürün satar noktaya gelinir. Kendi köyünde, beldesinde, ilçesinde yaşayan halk, bağını bahçesini 12 ay boyunca ekip dikebilir. Boş araziler işlenirse üretim daha da artar. Göç tersine döner. Batıdaki illerimizdeki insan yükü azalır.  

Özetle, asgari ücretin her yerde aynı olmaması, bölgesel olarak farklı katsayılarla değerlendirilmesi, dikkate alınması gereken bir öneridir. Türkiye’nin pek çok geri kalmış bölgesinin göç ve yoksulluktan, kayıt dışı istihdamdan kurtulmasının yolu, bölgesel asgari ücretten geçer.

MEHMET C. SAVAŞKAN

İNŞAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları