Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilerin ulus devlet kurma çabaları, Rusya ile ABD tarafından desteklenmişti. Ayrılıkçı eylemlerini sürdüren Ermenileri, Batı hep “sütten çıkmış ak kaşık” olarak göstermişti. 

Gaston Gaillard da 1921’de yayımlanan “Türkler ve Avrupa” adlı kitabında, Müttefik Devletler’in yaptıklarını değişik açılardan eleştirir. Gaillard; “Müttefiklerin, Ermenilerin Türklere yaptığı zulümlerden hiç bahsetmeden, Türkleri yine mezalim uygulamakla suçladıklarını” belirtir. “Müslümanların Trakya’da çoğunluğu oluşturmadığı iddiasının yalan olduğu gün gibi ortada olsa da” Müttefiklerin yanlı belgelere göre savunma yaptıklarını yazar. 

Gaillard’ın kitabı, nüfus konusunda da “Batı’nın iki yüzü” olabileceğini ortaya koyuyor. Batı’nın ilk yüzü, Türklerin 800 binden fazla Ermeni’yi katlettiğini iddia eder. Buna karşılık Ermenilerin katlettiği tek bir Türk’ten dahi söz etmez. Bu bilgiyi kabul etmek imkânsızdır. Bu rakamların abartıldığı açıkça ortadadır. Batı’nın ikinci yüzü ise itimat ettiği Harold Buxton’a dayanarak Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Ermeni nüfusunun 2.3 milyon olduğunu belirtiyor (s.278).

VERİLER ÖRTÜŞÜYOR

Nüfusbilim açısından tartışacağımız konu burada belirginleşiyor. Ermeni kilise kayıtlarını ileri süren Rusya, İngiltere, Fransa; 1894 nüfus sayımında Sivas, Mamuretül-Aziz, Bitlis, Erzurum, Diyarbakır ve Van’da yaşayan Ermeni nüfusun eksik yazıldığını öne sürüyor. Uluslararası baskıyı göğüsleyemeyen Osmanlı; bu ülkelerin gözetiminde söz konusu illerde 1895’te yeni bir sayım yapıyor. Sayım sonucu, gözetmen ülkelerin Dışişleri Bakanlığı verileriyle Osmanlı verileri örtüşüyor. Buna göre 1895 yılı toplam Ermeni nüfusunu 1 milyon 332 bin 295 olarak tahmin edebiliriz.

YANLI SUÇLAMALAR

Ermeniler, H.Buxton ve onun gibilerin yazdıklarını temel kabul ederek kullanıyorlar. Örneğin Ermeni heyeti; Lozan Konferansı Alt Komisyonu’nda (Türk heyeti toplantıya katılmadı), Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kurulmasını istedikleri iki “Ermeni yurduna” yerleştirilecek nüfusun büyüklüğünü 1.25 milyon olarak açıklamış, bunların Osmanlı nüfus belgeli olduğunu bildirmişti. Konferansta istekleri kabul görmeyen Ermeni heyeti, yayımladıkları bildiride Batılı devletler tarafından satıldıklarını belirtmiş, ulus devlet kurma mücadelesinde ölenlerini kahraman ilan etmişlerdi. Ermeni örgütleri tarafından sonraki yıllarda bu kahramanların ölüm nedeniyle birlikte sayıları değiştirilmiş, Türkler “kasaplar kulübü üyesi (!)” olmakla suçlanmıştı. 

MÜMTAZ PEKER

NÜFUSBİLİMCİ