Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Akaryakıt zamları haksız kazanç kapısı - Prof. Dr. Duran BÜLBÜL
Siyasi iktidarın yanlış ve kabul görmeyen ekonomi politikaları bedelini yurttaş ödemeye devam etmektedir. Çok ilginç, siyasi iktidar, Rusya’nın egemenlik alanım diyerek Ukrayna’yı işgalini bile fırsata çevirip akaryakıta arka arkaya zam yapabilmektedir. Akaryakıt fiyatlarındaki artışı “dünyada da artıyor” gerekçesine bağlayan siyasi iktidarın bu söyleminin hiçbir geçerliliği olmadığı gibi bu iddia doğru da değildir.
Ülkeyi 20 yıldır her alanda dışa bağımlı bir ülke haline getiren siyasi iktidar özeleştiri verip, “biz dünyada saygın, yurtta barış dünyada barış” ilkesine uygun, yani sıfır sorunlu bir ülke devralıp şimdi iki emperyalist devlet arasında savrulan bir ülke haline getirdik demeyi bile becerememektedir. Hem ekonomi alanında hem de uluslararası alanda egemen ülkelerin sömürge politikaları arasında savruluyoruz. Bu savrulmanın bedelini halkımız bir yandan canıyla bir yandan malıyla bir yandan parasıyla ödüyor.
TL ETKİSİ
Akaryakıt fiyatlarının artmasının iki temel nedeni bulunmaktadır. Birincisi petrol fiyatlarındaki artış, ikincisi TL’deki değer kaybı. Geçen yıl 11 Mart’ta 1 litre motorin fiyatı 6,51 TL iken bugün 22.95 TL’dir. Aynı tarihlerde crude petrolün fiyatı 65 dolardan 108 dolara; 1 doların fiyatı ise 7.47 TL’den yaklaşık 15 TL’ye çıkmıştır. Görüleceği üzere petrol fiyatı yaklaşık yüzde 50 artmıştır ve bu tüm dünyada az veya çok hissedilmiştir. Ülkemizdeki motorinin fiyatının bir yılda 3.5 kat artmasının önemli sebebi ise dolar kurundaki artıştır. Kur geçen yılki seviyesine kıyasla tam iki kat artmıştır. Dolayısıyla akaryakıt fiyatlarındaki artışın bir kısmı uluslararası gelişmelerden kaynaklı olsa da önemli kısmı TL’nin değer kaybından kaynaklanmaktadır.
SAVAŞ BİTSE DE
Petrol fiyatlarındaki dolar bazlı artışlardan tabi ki her ülke etkilenmektedir ancak ülkemiz kadar etkilenen ülke yoktur. Örneğin Amerika’da, kurşunsuz benzin fiyatı 2.6 dolardan 3.6 dolara çıkmıştır. Bu da yaklaşık yüzde 38’lik bir artış anlamına gelmektedir. Aynı dönemde AB üyesi ülkelerin Avro bazlı ortalama benzin fiyatı yüzde 55 civarında artmıştır. Görüleceği üzere, dolar ve Avro bazındaki fiyat artışları varil crude petrol fiyatlarındaki artıştan daha düşük olmuşken ülkemizde aynı dönemdeki benzin fiyat artışı yaklaşık üç kat olmuştur. Bunun nedenlerinden biri TL’nin değersizleştirilmesi iken bir diğer neden de hükümetin akaryakıtı sübvanse etmemesidir. ÖTV ve KDV’nin tamamen kaldırılması sayesinde akaryakıt fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanacaktır. Böyle bir indirim olmazsa, akaryakıt fiyatlarındaki artış kaçınılmaz olarak tüm mal ve hizmet fiyatlarına yansıyacak, fiyatlardaki bu artış ekonomik durgunluğa, durgunluk ise işsizliğe yol açarak kriz kısır döngüsüne sebep olacaktır.
Benzin fiyatları için bir üst sınır koymak şu an için mümkün değil. Bir yılda 3 kat artan bir üründe yine benzer bir artış olmayacağına kimse güvence veremez. Burada petrolün varil fiyatı kadar TL’nin değeri de çok önemlidir. Rusya - Ukrayna savaşı sona erse dahi TL’deki değersizleştirme politikası devam ettiği müddetçe akaryakıt, gıda ve diğer ürünlerdeki fiyat artışları da kaçınılmaz olarak devam edecektir.
18 MİLYAR KÂR
Geçtiğimiz bir yıl içinde motorin fiyatı 3.5 kat artmıştır. Son iki aydaki artış oranı ise yüzde 80 civarında gerçekleşmiştir. 1 Ocak 2022’de 12.74 TL olan bir litre motorin bu yazının yazıldığı tarihte 22.95 TL’ye kadar yükselmiştir.
Bu fiyat artışı ile devletin sadece KDV’den elde ettiği gelir ayda 3 milyar TL’den 9 milyara, iki ayda ise 6 milyardan 18 milyar TL’ye çıkmıştır.
Bugün bir arabanın, 60 litrelik deposunu, litresi 22,95 TL olan motorin ile doldurmak 1.377 TL’ye mal olmaktadır. Bu paranın 576 TL’si vergilerden ibarettir. Bu depoyu vergisiz motorin ile doldurmak ise 801 TL tutmaktadır. Satın alınan her bir litre motorin için ödenen 9,6 TL’yi çıkarırsak, bugün motorini 13,3 TL’den almak mümkün olabilecektir.
ZENGİNLEŞME KAYNAĞI
Asgari ücret üzerinden hesap yapıldığında ise durum daha da vahim hale gelmektedir. 2021 yılında asgari ücretle 433 litre motorin alınmaktaydı. 2022 yılında asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmasına rağmen alınan motorin miktarı 196 litreye düştü. Yani asgari ücret miktar olarak artmış olsa da satın alım gücü olarak yarıdan daha fazla azalmıştır. Örneğin, bayram tatili için memleketine gidecek bir ailenin yapacağı 600 km’lik bir yolculuğun gidiş dönüş maliyeti 2021 yılında 507 TL iken zamlar sonrası bu maliyet 1.794 TL olmuştur.
Akaryakıt fiyatlarında yaşanan bu artışlar bir kez daha göstermiştir ki, Türkiye hızlı bir şekilde alternatif enerji kaynaklarına yönelmelidir çünkü enerji alanında yüzde 90 oranında dışa bağımlı bir ülke durumundayız. Enerji alanında dışa bağımlılık azalmadığı müddetçe bugün yaşadığımız türden krizlerde ekonomimizin çok büyük hasar alması kaçınılmazdır.
Akaryakıt zamları siyasi iktidar için haksız kazanç kapısı haline geldi. İktidar, haksız akaryakıt zamları ile sebepsiz zenginleşme yaşamaktadır.
PROF. DR. DURAN BÜLBÜL
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- Kazanan isim belli oldu!
- 'Adama lafını yedirirler böyle, ensendeyim'
- Romanya - Kosova maçı yarıda kaldı!
- Teğmenler hakkında yeni gelişme!
- Polis yanlış adresi bastı, ev sahibinin kolunu kırdı
- 3 ülke daha BRICS'e 'ortak üye' oldu!
- 'Tahmin edemedikleri kadar dirençliyiz'
- Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısında yeni perde
- İlk bulgular neye işaret ediyor?