Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD, Rusya ve Türkiye - Prof. Dr. Mithat BAYDUR
Ve Lavrov sonunda sert çıktı... Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı, ABD’ye bir ültimatom verdi... (Hoş, ABD bu ültimatoma “hayır” dediği takdirde, Rusya, sonraki hamlelerini ne kadar hesap etti?! Henüz bilmiyoruz) Bu ültimatomda, Rusya, ABD’den NATO genişlemesinin (1990’lar sonrası ABD’de kotarılan NATO Enlargement Policy) derhal durdurulmasını ve durdurma kararının bir hafta içinde “taahhüt” şeklinde açıklanmasını istedi...
Bu arada ABD, NATO genişlemesi şöyle dursun, Bükreş 9’lusu denilen ülkelerle (Letonya, Litvanya, Estonya, Slovakya, Çekya, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan) Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın yoğun çabalarıyla uzunca görüştü... Ve Rusya’nın Ukrayna politikasına karşı birlik çağrısı yapıldı.
Rusya’nın Ukrayna sınırına yığdığı askeri tahkimata karşı, NATO ile birlikte hareket etmelerini istedi. Gerginleşme ihtimalini barındıran (Bence belli bir aşamada her iki ülke de geri adım atar) Ukrayna meselesi bizim asıl konumuz olması gereken Türkiyemizi hangi perspektifte ilgilendirir ve farklı aşamalarda karar alma mekanizmalarını ne kadar zorlar?
ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
Türkiye’yi farklı mecrada ilgilendirecektir.
1- Artacak kriz Türkiye’nin bir NATO ülkesi olması sebebiyle, NATO çerçevesinde ortak hareket ve yine haklı olarak Rusya’nın Kırım’ı ilhakının tanınmaması, Türkiye-NATO ve Türkiye-ABD ilişkilerinde bir yumuşama getirecektir. (Yakın zamandaki gelişme, Halkbank davası zamana yayıldı).
ABD ve NATO, Türki-ye’nin yanlarında durmasını zorlayacaklardır. Bu da sıkıntıya girecek Rusya-Türkiye ilişkilerini sahneye koyacaktır. Bu çerçevede, Türkiye’nin İdlib’deki varlığı ve Suriye’de nihai çözüm perspektifinde Türkiye-Rusya arasındaki korelasyon köprüsü tahribata uğrayabilir. ABD ve NATO’nun, Ukrayna krizinde Rusya’ya meydan okurken sadık kaldıkları doktrin veya model, Rusya’nın çevrelenerek eski hinterlandında dominant ve oyun kurucu bir aktör olmamasıdır.
Bu çerçevede, yine Türkiye’yi ilgilendirecek bir diğer siyasal manevra Türkiye-Ermenistan ilişkileridir.
YENİ BİR HAT İNŞASI
O halde:
2- Türkiye ve Ermenistan arasında 2009’daki protokole benzeyen anlaşmalar gündeme gelecek.
Türkiye ve Ermenistan yakınlaşmasını ABD ve AB’de destekliyor.
Amaç, Rusya’nın bölgedeki nüfuz ve etki kabiliyetini kırmak.
Bu bağlamda, görüşmelerin üçüncü bir ülkede olması tartışılırken ve üçüncü ülke fikri öne çıkarken Rusya, görüşmelerin Moskova’da olmasına ilişkin iradesini sertleştirdi...
Türkiye’den eski Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ve Ermenistan’dan da Parlamento Başkan Yardımcısı Rubinyan bu görüşmeleri yürütüyorlar.
Türkiye-Ermenistan zirvesi ve bu zirvede oluşacak normalleşme süreci Roma zirvesi sırasında Joe Biden tarafından dile getirildi.
İki temsilci, bir yol haritası belirleyecek.
Bu kez, 2009’dan ileri bir sürece taşınmak isteniyor.
Ama Ermenistan’ın iç sorunlarının, Rus ağırlığının ve 1915 olaylarının Türkiye tarafından bir “soykırım” olarak tanınması ısrarı süreci yine olumsuz etkileyebilir.
Türkiye için bir diğer önemli konu da doğalgaz boru hattı projesi.
3- ABD; İsrail, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan tarafından Doğu Akdeniz’den çıkarılacak gazın “Eastmed” adı verilen ve denizin 3 km altından gidip 2 bin 200 km yol kat edecek projeye sıcak bakmıyor.
Şimdilik kaydıyla anlaşılıyor ki sürece bir şekilde Türkiye de dahil edilmek isteniyor. (Hangi ölçüde ve hangi düzeyde katılacağımız henüz belli olmasa da!)
4- Türkiye için NATO ve ABD açısından bir diğer önemli alan, Karadeniz’de etkin bir ülke olmamasıdır..
Romanya’yı bir İHA üssü yapan, Bulgaristan’a 1700 askeri ve 70 adet F/16‘sı ile yerleşen ABD, Rusya’yı, Karadeniz’de bile pasifleştirmeye çalışmaktadır.
Bu süreçte de ABD, Türkiye’nin yanında olmasını istemektedir.
5- Bir diğer önemli konu da Doğu Akdeniz ve Ortadoğu bağlantılı “Rusya’yı geriletebilme” projesi çerçevesinde, ABD, Körfez petrol ve gazını, İsrail üzerinden Doğu Akdeniz’e getirmek için bir hat inşa ediyor.
TİTREŞİMLİ BÖLGE
Bu Asya kıtasını çevreleme projesidir. Bu modelde İsrail ve BAE iki önemli aktördür...
(Son dönemde gelişen Türkiye-BAE ilişkilerini bu bağlamda okumak gerekir).
Bu hat ile,
a) Avrupa’ya gaz sağlayıp Rus etkisini kırmak istiyoruz.
b) Arap barışıyla, İsrail’in güvenliği ve bekası garanti altına alınacak.
c) Mısır, Körfez (S. Arabistan, BAE, hatta Katar) ülkeleri ve İsrail ile birlikte, bölge Anglosakson egemenliğinde olsun isteniyor.
Türkiye, an itibarıyla gerçekten zor koordinatlarda titreşim halinde bulunuyor.
PROF. DR. MİTHAT BAYDUR
İSTANBUL OKAN ÜNİVERSİTESİ
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- CHP'den 'İmamoğlu' çağrısı
- İhraç talebi ile disipline sevk iddiası!
- 2 çocuk vurulmuş halde ölü bulundu!
- AKP'li başkandan 'torpil' savunması
- 'Erdoğan' zirvesi sonrası MHP'den bir paylaşım daha!
- Kazanan isim belli oldu!
- Ahu Tuğba'nın ölüm nedeni belli oldu!
- Çok konuşulacak 'Kabine değişikliği' kulisi
- Biberonla tiner içirilen bebek öldü
- Bahçeli'nin 'Öcalan' çağrısında yeni perde