Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yıl 2014… Bir Prenses Yargılanıyor

09 Şubat 2014 Pazar

Yıl 2014. İspanyol kraliyet ailesinin bir prensesi, adının karıştığı yolsuzluk iddiaları için yargıya hesap veriyor!
Dün bir El Pais yazısı böyle başlıyordu…
Nasıl? Başka bir gezegenden bahsediliyormuş gibi değil mi?
İspanya’da yargı, devletin zirvesini temsil eden Bourbon hanedanına ayrıcalık tanımıyor.
İspanya’dan Fransa’ya ve İtalya’nın (Sicilya, Napoli bölgelerini içeren) güneyine dek Avrupa’nın en şanlı krallıklarında yüzyıllar boyu saltanat süren Bourbonları; Jose Castro isimli bir Endülüslü yargıç köşeye sıkıştırdı.
Orası ne de olsa İspanya!” diyerek yargıç Castro’ya bu arada baskı yapılmadığını düşünmeyin.
İspanyol yargısı gerçi hallaç pamuğu gibi atılıp HSYK’sı ile yürütmeye bağlanmadı! Ama gözü pek Endülüslü yargıca çeşitli yollarla bu işin peşini bırakması telkin edildi.
Soruşturma sürecinde örneğin başsavcı, Castro’yu durdurmaya çalıştı.
Bu çabalar sonuç almayınca, maliye bakanı devreye girdi; tahtın 7 numaralı varisi olan Prenses Cristina’yı yolsuzluk dosyalarından aklamaya çalıştı.
Castro’ya kısaca; prensesin yakasından düşmesi için çeşitli yerlerden baskı yöneltildi ve çeşitli “ricalar”(!) yapıldı.
Ama nafile!
Motosikletle işine giden, medyatiklikten hoşlanmayan, çalışkan, dürüst bir yargıç olarak tanınan 68 yaşındaki Castro yolundan şaşmadı.
Dünyanın bir ilk diye izlediği” İspanya prensesinin ifadesini dün işte bu çetin ceviz yargıç Castro aldı.
Castro, her ne kadar medyatiklikten kaçsa da; “Avrupa tahtlarından birinin vârisini” bir yolsuzluk skandalı için sorguya çeken ilk yargıç olmak hesabıyla uluslararası üne ulaştı.

Hortumla saray almışlar
Prensese yöneltilen suçlamalar tacı tahtı olan biri için dehşet verici.
Cristina, kendisi ile evlenince “Palma Dükü” unvanını alan sporcu eşi Inaki Urdangarin ile birlikte bir şirket kurmuş.
Kraliyet unvanı ve prensesin ilişkilerinden yararlanarak “hayali konferanslar”,“hayali danışmanlık” hizmetleri için yararlandığı kamu fonlarını “hortumlayan” damat, bu fonları karısıyla kurduğu bu şirkete aktarmış.
Karı koca “hortum paralarıyla” fonlanan şirketlerinden bol keseden özel harcamalar yapmış.
9 milyon Avro’ya -misal!- Barselona’da “saray yavrusu” bir ev almışlar, içini dayayıp döşemişler. Paravan şirketlerinden gelen paralarla vur patlasın çal oynasın, davetler vermiş, seyahatlere çıkmışlar...
Bunları yaparken yanlarında çalışan personeli sefil biçimde kayıt dışı tutmuş, kaçak çalıştırmışlar.
Kısaca kraliyet mensuplarının yapmaması gereken ne varsa, yapmışlar.

‘Soyduysa bizi soydu’ denmiyor
Yargıç Castro şimdi, İspanyol kraliyetinin asli üyelerinin bu skandala ne derecede bulaştığını saptamaya çalışıyor.
76 yaşındaki Kral Juan Carlos, dokunulmazlığı nedeniyle doğrudan sorgulanamıyor ama diğer monarşi üyelerinin İspanya’da dokunulmazlığı yok. “Damat”la tetiklenen soruşturma, kralın kızına, prenseslerin dokunulmazlığı olmadığı için uzanmış durumda!
Bu çok üst düzey dolandırıcılıkta kullanılan ilişkiler ağının arkasında kralın ne ölçüde bizzat/ teamüden bulunduğu tabii asıl büyük merak konusu.
Bu satırların yazıldığı saatlerde yargıç Castro, prensesin sabah başlayan sorgusuna devam etmekteydi.
Kendisine yöneltilen soruları; “Kocama güveniyordum. Bahsedilen konulardan haberdar değildim!” diye yanıtlayan Cristina’nın kaderi; İspanya kraliyetinin kaderini belirleyecek.
2000’e dek “İspanya’nın en güvenilir kurumu” sayılan monarşi, kralın çapkınlıkları, hayvanseverleri öfkelendiren av gezileri, son yolsuzluk skandalıyla ağır yara almış durumda. 1998’de üçte iki çoğunlukla desteklenen monarşi rejimi, İspanyolların yarısı tarafından artık benimsenmiyor.
İspanyollar bariz şekilde “Hanedan soyduysa bizi soydu!” demiyor ve tepki gösteriyor.
Popülarite yitiren kraliyet bu sebeple, Cristina ve “damat”la arasına mesafe koyarak varlığını korumaya çalışıyor.
Cristina ve eşi bu süreçte, mallarını mülklerini bırakıp İspanya’yı terk etmek zorunda kaldı. İsviçre’de yaşayan Cristina ve damat Urdangarin; “rüşvet, kara para aklama, hortum ve vergi kaçakçılığı” suçlarından aklansa bile kamu vicdanında çoktan ağır hüküm giydi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Noel katliamı kâbusu 22 Aralık 2024
Emevi Camisi’nde namaz 15 Aralık 2024
‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları