Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Laiklik Kadın Demektir (2)
Değerli hocam Bozkurt Güvenç’ten “Laiklik Kadın Demektir” yazım üzerine aşağıdaki mektubu aldım:
“Sevgili Nilgün,
Kutlamak için yazıyorum. Kadınlar Günü’nü değil, ‘Laiklik kadın demektir’ yazını. Gerçi yazının başlığına önce karşı çıkıyor gibiydim ama okuyunca uzlaştık.
Elen sitelerinde, Kadınlar ‘laikos’ olarak bilinen ve yurttaş haklarına sahip olmayan sınıfın üyesiydiler -yaşlılar, hastalar, çocuklar ve kölelerle birlikte.
Fransız Devrimcileri, “sans culotte” olarak da bilinen “laiklere”, yurttaşlık vaat ettikleri için, “dinsiz laikçiler” olarak aforoz edildiler.
Laiklik ilkesi, önce CHP’nin sonra Türk devriminin anayasa ilkeleri arasına girerken, bu, dinsizlik eleştirisini de birlikte getirdi.
Laiklik, din ile devleti kanunla ayırmaktan çok, kadını insan haklarına kavuşturduğu ve yurttaş gördüğü için eleştirildi.
Bugünkü Mustafa Kemal ve laiklik karşıtlığının temelinde (bu) yatar.
Müslüman Kardeşler devleti ele geçirebilir ama özgürleşen kadını tekrar ‘laikos’a sokamıyor.
Türban, çarşaf, namus, töre cinayetleri ve eğitimde 444 politikası özetle kadına karşı şiddetin amacı, kadını sindirmek ve erkek egemenliğinin kölesi yapmaktır.
Temel eğitimde ayırıyor, ortaokulda İmam Hatibe yönlendirip başını örtüyor, Üçüncü 4’te evlensin, eve kapansın, doğursun, çalışmasın, toplum hayatına katılmasın, yurttaş olmasın.
Oysa Atatürk’ün giriştiği Kültür Devrimi’nin amacı yurttaşlıktı.
Yaşadığımız bunalımın, laik Cumhuriyet-İslamcı demokrasi çatışmasının odağında kadın sorunları var.
Bu görüşleri savunan Kadın Sorunları Sözlüğüm dizgiye girdi. Umarım, Nevruz’a değilse bile, baharla başlayan yeni yıla yetişir ve okunur.
Sorun cinslerin eşitliği değil yurttaşların eşitliğidir.
Laiklik kadın değil insanlık demektir.
Dostça başarı dilekleri, sevgi ve saygılarımla, Bozkurt Güvenç”.
“Kadın Sorunları Sözlüğü” okuyucuyla buluştuğunda, umarım bu konuları uzunlamasına çok daha uzun tartışma fırsatı buluruz…
Sevgili Bozkurt Güvenç’in ifade ettiği gibi “kadın-laiklik” sorunsalı; laik Cumhuriyet-İslamcı demokrasi çatışmasının tam merkezinde. Bir kadın olarak benim için Türkiye’nin en önemli sorunu. Ancak yazının son iki cümlesindeki bazı nüanslarda hocamla sanıyorum ayrışıyoruz:
“Sorun cinslerin eşitliği değil yurttaşların eşitliğidir. Laiklik kadın değil insanlık demektir” diyor Güvenç.
Entelektüel bağlamda tartışma götürmez bir doğru tabii ki bu: “Laiklik insanlık demektir.” \t
Ancak pratik, sevgili Bozkurt Güvenç’in de değindiği ve çok iyi bildiği gibi tabii çok farklı. \t \t
Laikliğin, “insanlıkla” özdeş tutulabilmesi, özdeş olabilmesi için; insanlık dışı yaşam koşullarına itilen kadınların öncelikle kazanılması gerekiyor.
“Laiklik kadındır” ifadesindeki “kadın” vurgusu bu mücadeleye gönderme yapıyor.
“Laiklik kadın demek” olduğunda, insanlık zaten arkadan kendiliğinden geliyor…
‘Kadının statüsü’ bir laiklik \tölçüsü
Aynı şekilde “cinslerin eşitliği” mücadelesini vermeden, asıl meramız olan “yurttaşların eşitliği” noktasına da varamıyoruz.
“Yurttaş eşitliğini” sağlayabilmek için, öncelikli olarak bugün “cinslerin eşitliği” mücadelesinden işe başlamamız gerekiyor. Sistemli biçimde “cinsiyet eşitsizliğini” ortadan kaldırmanın çabasını vermek gerekiyor.
Yazımda anlatmıştım. Laiklik “kadın”dır ya da kadın demektir (La laicità è donna), İtalya’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle çıkan bir kitabın adı ...
Yazar Marilisa D’Amico, kitap boyunca, “kadın haklarındaki” iyileştirmeler ve ilerlemelerin, son kertede toplum geneline (diğer deyişle insanlığa!) hizmet ettiğini söylüyor ve bu amaçla varılmak istenen hedef / kazanılması gereken bahsi; “cinsler arası eşitliği sağlayan bir demokrasi” şeklinde tarif ediyor.
Laikliğin delindiği, krize girdiği yerlerde; Türkiye’ye ilişkin tüm “küresel cinsiyet uçurumu” raporlarının son yıllarda sürekli ortaya koyduğu gibi “cinsler arası eşitlik” bozuluyor ve cinsiyet eşitsizlikleri artıyor.
Yani “cinsiyet eşitsizliğinin arttığını” gösteren her raporu biz Türkiye’nin “laiklik notunun” da düşmesi ve gerilemesi olarak da okuyabiliriz.
Kadının statüsü başka deyişle, laik sistemin sağlığını da ölçen bir termometreye dönüşüyor.
“Laiklik kadın demektir”dendiğinde bu bağlamda da bir ölçü konmuş oluyor.
Dolayısıyla sevgili Bozkurt Güvenç’e yanıtım şudur:
“Laiklik insanlıktır ama öncelikle kadındır!”
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
En Çok Okunan Haberler
- Cüneyt Özdemir'den teğmen Ebru Eroğlu'na iş teklifi
- AKP'nin 'asgari ücret' formülünü duyurdu
- Emekli askeri hakimden Varank’a sert yanıt!
- Narin cinayetinde 'demir kapı' ayrıntısı
- Fikret Orman'dan Talisca yanıtı!
- Muazzez İlmiye Çığ hayatını kaybetti
- Mustafa Kemal’in askerleriyiz!
- Salim Güran'ın ses kayıtları ortaya çıktı!
- Kazaya müdahale eden polislerden biri şehit oldu!
- 'Bedeli çok ama çok ağır olur'