Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Laiklik Kadın Demektir (2)

12 Mart 2013 Salı

Değerli hocam Bozkurt Güvenç’ten “Laiklik Kadın Demektir” yazım üzerine aşağıdaki mektubu aldım:

“Sevgili Nilgün,

Kutlamak için yazıyorum. Kadınlar Günü’nü değil, ‘Laiklik kadın demektir’ yazını. Gerçi yazının başlığına önce karşı çıkıyor gibiydim ama okuyunca uzlaştık.

Elen sitelerinde, Kadınlar ‘laikos’ olarak bilinen ve yurttaş haklarına sahip olmayan sınıfın üyesiydiler -yaşlılar, hastalar, çocuklar ve kölelerle birlikte.

Fransız Devrimcileri, “sans culotte” olarak da bilinen “laiklere”, yurttaşlık vaat ettikleri için, “dinsiz laikçiler” olarak aforoz edildiler.

Laiklik ilkesi, önce CHP’nin sonra Türk devriminin anayasa ilkeleri arasına girerken, bu, dinsizlik eleştirisini de birlikte getirdi.

Laiklik, din ile devleti kanunla ayırmaktan çok, kadını insan haklarına kavuşturduğu ve yurttaş gördüğü için eleştirildi.

Bugünkü Mustafa Kemal ve laiklik karşıtlığının temelinde (bu) yatar.

Müslüman Kardeşler devleti ele geçirebilir ama özgürleşen kadını tekrar ‘laikos’a sokamıyor.

Türban, çarşaf, namus, töre cinayetleri ve eğitimde 444 politikası özetle kadına karşı şiddetin amacı, kadını sindirmek ve erkek egemenliğinin kölesi yapmaktır.

Temel eğitimde ayırıyor, ortaokulda İmam Hatibe yönlendirip başını örtüyor, Üçüncü 4’te evlensin, eve kapansın, doğursun, çalışmasın, toplum hayatına katılmasın, yurttaş olmasın.

Oysa Atatürk’ün giriştiği Kültür Devrimi’nin amacı yurttaşlıktı.

Yaşadığımız bunalımın, laik Cumhuriyet-İslamcı demokrasi çatışmasının odağında kadın sorunları var.

Bu görüşleri savunan Kadın Sorunları Sözlüğüm dizgiye girdi. Umarım, Nevruz’a değilse bile, baharla başlayan yeni yıla yetişir ve okunur.

Sorun cinslerin eşitliği değil yurttaşların eşitliğidir.

Laiklik kadın değil insanlık demektir.

Dostça başarı dilekleri, sevgi ve saygılarımla, Bozkurt Güvenç”.

“Kadın Sorunları Sözlüğü” okuyucuyla buluştuğunda, umarım bu konuları uzunlamasına çok daha uzun tartışma fırsatı buluruz…

Sevgili Bozkurt Güvenç’in ifade ettiği gibi “kadın-laiklik” sorunsalı; laik Cumhuriyet-İslamcı demokrasi çatışmasının tam merkezinde. Bir kadın olarak benim için Türkiye’nin en önemli sorunu. Ancak yazının son iki cümlesindeki bazı nüanslarda hocamla sanıyorum ayrışıyoruz:

“Sorun cinslerin eşitliği değil yurttaşların eşitliğidir. Laiklik kadın değil insanlık demektir” diyor Güvenç.

Entelektüel bağlamda tartışma götürmez bir doğru tabii ki bu: “Laiklik insanlık demektir.” \t

Ancak pratik, sevgili Bozkurt Güvenç’in de değindiği ve çok iyi bildiği gibi tabii çok farklı. \t \t

Laikliğin, “insanlıkla” özdeş tutulabilmesi, özdeş olabilmesi için; insanlık dışı yaşam koşullarına itilen kadınların öncelikle kazanılması gerekiyor.

“Laiklik kadındır” ifadesindeki “kadın” vurgusu bu mücadeleye gönderme yapıyor.

“Laiklik kadın demek” olduğunda, insanlık zaten arkadan kendiliğinden geliyor…

‘Kadının statüsü’ bir laiklik \tölçüsü

Aynı şekilde “cinslerin eşitliği” mücadelesini vermeden, asıl meramız olan “yurttaşların eşitliği” noktasına da varamıyoruz.

“Yurttaş eşitliğinisağlayabilmek için, öncelikli olarak bugün cinslerin eşitliğimücadelesinden işe başlamamız gerekiyor. Sistemli biçimde cinsiyet eşitsizliğiniortadan kaldırmanın çabasını vermek gerekiyor.

Yazımda anlatmıştım. Laiklik kadındır ya da kadın demektir (La laicità è donna), İtalya’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle çıkan bir kitabın adı ...

Yazar Marilisa D’Amico, kitap boyunca,kadın haklarındakiiyileştirmeler ve ilerlemelerin, son kertede toplum geneline (diğer deyişle insanlığa!) hizmet ettiğini söylüyor ve bu amaçla varılmak istenen hedef / kazanılması gereken bahsi; cinsler arası eşitliği sağlayan bir demokrasişeklinde tarif ediyor.

Laikliğin delindiği, krize girdiği yerlerde; Türkiye’ye ilişkin tüm küresel cinsiyet uçurumuraporlarının son yıllarda sürekli ortaya koyduğu gibicinsler arası eşitlikbozuluyor ve cinsiyet eşitsizlikleri artıyor.

Yani cinsiyet eşitsizliğinin arttığınıgösteren her raporu biz Türkiyeninlaiklik notununda düşmesi ve gerilemesi olarak da okuyabiliriz.

Kadının statüsü başka deyişle, laik sistemin sağlığını da ölçen bir termometreye dönüşüyor.

“Laiklik kadın demektir”dendiğinde bu bağlamda da bir ölçü konmuş oluyor.

Dolayısıyla sevgili Bozkurt Güvenç’e yanıtım şudur:

“Laiklik insanlıktır ama öncelikle kadındır!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump’ın dönüşü 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları