ROMA - Başkentin en hareketli caddelerinden birine bakan keyifli bir restoranda ahbabıyla bir hafta sonu gecesinde yemeğe çıkan merkez sol vekili Dario Franceschini, başına gelecekleri öngörememişti…

Merkez sol “Demokratik Parti” (DP) grubunun eski başkanlarından olan Franceschini’nin cam kenarında sohbet ederek yemek yediğini fark eden bir kalabalık, restoran kapısına yığılıp birden koro halinde bağırmaya başladı:

“Boğazına dizilsin! Hain! Satılmış! Soytarı! Utanmaz!”

Cam yanında hızla çoğalan öfkeli insanları masasından hayretle izleyen “vekil”, diğer müşterileri rahatsız etmemek adına bir ara kapıya çıkıp “öfkelileri” yatıştırmak istedi.

Ama bu girişim kalabalığı sakinleştireceğine azdırdı...

Sözlü hakaretlere el kol hareketlerinin de eşlik ettiğini gören siyasetçi, yaşadıklarına inanamayanların dehşetiyle masaya U dönüşü yaptı. Öfkeliler dağılana kadar da içeride rehin kaldı.

‘Berlusconi’nin\t\t\t yardakçısısınız!’

TV haberlerinde tekrar tekrar gösterilen sahnenin çarpıcılığı, Avrupa’nın en büyük kriz ülkelerinden biri olan İtalya’da yükselen gerilimi sergilemesi açısından önemliydi.

Halk; debelenilen ekonomik, sosyal, siyasi krize nicedir çözüm bulamayan siyasetçilere alabildiğine tepkili.

Sorunlara çözüm bulmak/aramak yerine, var olan iktidar denklemlerini ısrarla sürdürmekten başka işe yaramayan siyasi sınıfa karşı frenlenemez nefret duyuluyor.

Rasgele bir “Roma trattoria”sında, arkadaşıyla “insan içine çıkamaz” hale getirilen Franceschini, işte bu birikimin kurbanı oldu. Franceschini’nin partisinin hafta sonu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde solun adayları yerine üstelik Berlusconi’nin aday gösterdiği Napolitano’yu desteklemesi ipleri hepten kopardı…

Merkez solun bu ihanetine karşılık, halk bir başkent restoranında ele geçirdiği ilk “rejim milletvekiline” böyle işte isyan bayrağı çekti. Sade vekilin yemek yediği restoranda da değil, Roma’nın çeşitli meydanlarında toplanan kalabalıklar, köşke 2. kez çıkan 90’lık Napolitano’nun seçimini “kurulu düzen komplosu” olarak protesto ettiler. Muhalefetin yükselen gücü “5 Yıldız Hareketi” ile merkez sol tabanındaki muhalif kesimler; merkez solun, cumhurbaşkanlığı seçiminde Berlusconi ile kol kola girmesine içerlediler.

Franceschini ve diğer DP vekillerine sosyal medyada hep aynı mesaj iletildi:

“Bizi (tabanı) sattınız! Berlusconi, DP’nin oylarıyla köşke Napolitano’yu tekrar çıkarttı! Siz Berlusconi’nin yardakçılarısınız!”

‘II. Giorgio’ gerilimi

İtalya’da 7 yıllık cumhurbaşkanlığı için anayasada bir ikinci dönem engeli yok. Ama şimdiye değin hiçbir cumhurbaşkanı teamül olarak ikinci kez seçilmemiş. Parlamenter sistemle yönetilen Çizme’de “14 yılı” bulan iki dönem, cumhurbaşkanının sembolik temsili için fazla uzun görülüyor. 24 Şubat seçiminden bu yana hükümet kurulamayan İtalya’da, ikinci kez köşke çıkan cumhurbaşkanı ilk iş yeni hükümeti belirleyecek. Cumhurbaşkanına bu, temsili gücün ötesinde çok tayin edici bir rol atfediyor.

Napolitano, değişimi engelleyen geçmişin devamcısı görülüyor.

Merkez solla beraber Berlusconi sağını da kapsayacak geniş bir koalisyon hükümetine görevi vermesi beklenen Napolitano’nun etkisiyle oluşturulacak yeni hükümette Berlusconi’nin tekrar güç kazanması, Grillo yandaşları ile merkez sol tabanı çileden çıkarıyor.

“5 Yıldız Hareketi” lideri Grillo, Napolitano’nun 2. seçimini bu nedenle “kurnaz bir kurumlar darbesi” olarak nitelendiriyor. Kinayeyle “Chavez bile Giorgio Napolitano’nun rekorunu kıramadı!” diyor. Medya ise monarşik rejimlere göndermeyle, cumhurbaşkanlığını 14 yıla sarkıtan yeni dönemi “II. Giorgio” damgasıyla niteliyor.

DP’nin Sarıgül’ü sırada…

Merkez soldaki “Demokratik Parti” şimdi işte bu “II. Giorgio krizi” yüzünden bizzat kendi tabanıyla ayrıştığı gibi, partinin üst kademeleri de bölünüyor.

Şubat seçimlerindeki kamuoyu yoklamaları beklentilerine yanıt vermeyerek beklenmedik gerileme yaşayan ve Grillo tsunamisiyle ezilen DP lideri Pier Luigi Bersani, cumhurbaşkanlığı seçimindeki hataları yüzünden görevini bırakmak zorunda kaldı.

Bersani’nin adaylarının hiçbirisinin seçilememesi liderin hezimeti olarak görüldü ve düş kırıklığı yaratan genel seçim sonuçları ardından bardağı taşıran son damla oldu. Çıkmaza giren cumhurbaşkanlığı seçiminin “Napolitano formülü” de böylece kaçınılmaz kılındı.

Bersani’yi istifaya götüren süreçte hizipleşen liderlik kadrosu, eğilimler ve kuşaklar arasında bölündü. DP’nin Mustafa Sarıgül’ü sayılan Floransa Belediye Başkanı Matteo Renzi’nin şimdi yeni lider olarak dümene geçmesi beklenirken, solda bazı hizipler de partiden kopabilir.

Son seçimde Berlusconi’ye kıl payı fark atarak ilk sıraya yükselen DP, siyasi panoramada kalan son geleneksel parti.

Berlusconi’nin “Özgürlükler Partisi”, Grillo’nun “5 Yıldız Hareketi”, Maroni’nin “Kuzey Ligi” gibi DP dışındaki tüm diğer partiler popülist “şahıs partileri” olarak biliniyor.

Merkez soldaki DP’nin ufalanmasıyla, Çizme siyasetindeki son parti de bundan böyle çözülmeye giriyor.