Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Timsahın Gözyaşlarıve Derin Devleti...

21 Ocak 2012 Cumartesi
\n

\n

Beş yıl önce Rakel Dink, Bir çocuktan katil yaratan zihniyet sorgulanmadan karanlıktan çıkamayızdiye seslenmişti. Yine karanlıkta bıraktılar bizi. Mahkeme, cinayetin adeta devletin himayesinde işlendiğini reddedemedi. Benzer cinayetlerle bağ kurmak, olayın siyasi yönüne parmak basmak yerine cinayeti adi bir tepkiye indirgedi. Örgütsel bağlarınadını koyamadı. Hükümet kanadı, timsah gözyaşlarını gözümüze sokarcasına, Kamuoyu vicdanı rahat değil. Biz de rahat değiliz diyor. Duy da inanma, Sabredin. Konu kapanmadı. Dava önüne geldiğinde, Yargıtay çok değişik bir karar verecek diyor Daha pişkince şöyle diyorlar: Hrant Dinki öldüren örgüt yargıya ve gayrimüslimlere yönelik başka cinayetler de işledi. Amaçları bu suçları Ak Partinin üstüne atmaktı. Partinin radikal teröristleri gizlediği izlenimi yaratmaktı. Bunun da amacı hükümeti Batının gözünden düşürmekti…” Yerseniz Timsah diyor ki, Biz de mağduruz ve üzgünüz ama biliyorsunuz, yargıya müdahale edemiyoruz”... Kimse hükümeti, yargıyı yönlendir, diye zorlamıyor, buna davet etmiyor. Hükümet başka durumlarda bunu yapıyor, bunu herkes biliyor. O zaman da yapma, şimdi de yapma Hukuku uygula, yargıyı rahat bırak, istenen, söylenen bu. İşini yap. Yani, yürütme olarak işini düzgün yap. Emniyeti, MİTi, askeri istihbaratı yöneten hükümet, savcının önüne yeterli delil getirse, gerçekleri ortaya çıkarsa, bu iddianame bu kadar zayıf mı olurdu? Savcısı, yargıcı,evet örgüt var ama kanıt yok gibi tarihte görülmemiş bir garabete yol açarlar mıydı?

\n

***

\n

Timsahlar, katili 32 saatte yakalamış olmakla övünüyor, görevlerini yapmış olmanın gönül rahatlığında görünüyorlar. İstanbuldaki Kırmızı Pazartesinin yaklaşmakta olduğu, günler öncesinden belliydi. Hranta yapılan tehditler, en yüksek mülki erkânın vilayete çağırıp, ayağını denk al, demeye gelen tehditleri, cinayetin ayak sesleri değil de neydi?.. Bu tehditlerin, sahiplerinin zamanında üstüne gitseydi iktidar, Hrantın etrafına çöreklenen uğursuz ağları zamanında engelleyebilseydi, asıl o zaman işini yapmış olurdu. Bunların hiçbirini yapmadılar. Hrantın üstüne üstüne biriken kara bulutları dağıtabilecekken dağıtmadılar, o uğursuz günün celladını engellemeleri mümkünken zamanında yapmadılar. Sonra da 32 saatte celladı yakalamakla, işlerini yapmış gösterdiler kendilerini. Adeta, olacakların olmasını bekler gibi davrandı timsah. Arkasından dökeceği gözyaşlarının da hazırlığını yaparak

\n

***

\n

Şu sorumuza cevap istiyoruz: Cinayetin üzerinden 5 yıl geçti. Neden tetikçinin ötesinde, mensubu olduğu örgüt ortada yok? Neden bulunamıyor, ortaya çıkarılıp bu cinayetteki suçlarıyla yargılanmadılar? Söz birliği içinde gerçekleşen bu ortak isteksizlik neden? Toplum vicdanında çoktan mahkûm olmuş 12 Eylül çetesinin üstüne yürüyormuş görünen, 28 Şubat örgütünden hesap sormaya hazırlanan AKP rejimi, neden Hrant cinayetinin faili örgütün üstüne gidemiyor? Esas soru budur.

\n

Belli ki, Hrantı yok etmeye karar verenler, derin devletin elemanları Onlar bu kadar da ortada iken, AKP rejimi üstlerine gitmedi. Ne 5 yıl önce gitti ne de 5 yıl sonra Artık ortada ne askeri vesayet kaldı ne de yargı vesayeti”… Nedir elinizi tutan? Hiç O vesayete kurum olarak, derin devlete kurum olarak itirazları varmış gösterdiler. Ondan biz de mağduruz, edebiyatı yaptılar. Yetmez ama evetçi alıkları da tepe tepe kullandılar (sonra kapının önüne koydular). Derin devletten şikâyet ne zamana kadardı? Ele geçirinceye kadar. Düne kadar itirazları onun kontrollerinde olmamasınaydı. Şimdi kontrollerinde. Ama kurum olarak tutacaklar ve yeri geldikçe tepe tepe kullanacaklar. Timsah gözyaşlarını da eksik etmeyecekler tabii

\n

***

\n

Sevdiklerinden ayrıldın, çocuklarından, torunlarından ayrıldın, burada seni uğurlayanlardan ayrıldın. Kucağımdan ayrıldın. Ülkenden ayrılmadın... Rakel Dinkin 5 yıl önce Hrant için ağıtında yer alan bu sözler, önceki gün bir kez daha çınladı kulaklarda. Ölüm ayak seslerini duyura duyura, soğukluğunu hissettire hissettire yaklaşıyordu Hranta. Ama o ayrılmayacaktı ülkesinden Burası onun da ülkesiydi Bugün yoktu ama cinayetine göz yummayan, isyan eden yüz binler onun hemşehrileriydi, Hepimiz Ermeniyiz derken, yalnız değilsin, bizdensin, bizimlesin diyorlardı. Demeye de devam edecekler. Bu, düzenin muktedirleriyle çatışmanın yeni bir halkası olacak, kaçınılmaz. Çünkü timsah gözyaşları döken, eskinin mağduru, yeni zamanların mağrurları ile saflar kaçınılmaz olarak ayrışacak ve hesaplaşma derinleşecek.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları