Sayın TFF Başkanı yaptı yapacağını. G.Saray-Beşiktaş maçının tribün fotoğrafını gördüm. Testi pozitif çıkan Abdurrahim Bey ve yanındaki yöneticiler, soyunma odasına inen Albayrak ve Fatih Hoca, futbolcular iç içe. İnanılacak gibi değil. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Fatih Hocamın maç sonu sert beyanatı, derbiyi oynatmanın nelere mal olacağının adeta habercisiydi. Maalesef ilk darbeyi de hocamız yedi. Ardından Ali Koç’tan, F.Bahçe’den birkaç oyuncunun koronaya yakalandığını öğrendik, içimiz acıdı. Gelelim tüm bu felaketi kulüplerimize getiren acemi TFF Başkanımıza. Önce seyircili(!), sonra da seyircisiz oynatmaya ısrarlıydı. Bu kadar mı bilgisizlik olur? Hele erteleme için Kulüpler Birliği’nden ıslak imzalı onay istemesi. Futbolu sen mi yönetiyorsun, kulüpler mi? Olacak şey değil! Arkadan Federasyon Başkanımız, bakanın karşısına çıkıyor sus pus. Elinde ne plan, ne de proje. Bakan da şaşırıyor ama ne yapsın “Oynatmayacaksınız tamam mı” diyerek, hiç olmazsa milletin canını kurtarmaya çalışıyor. Bu mikrobun kolay kolay ülkemizden gitmeyeceği artık net. Dünya bunda hemfikir. Lig maçları bu sezon bitmiştir. Ama TFF’miz cesurdur belki de oynatır! Milletin canıyla oynarsınız ve hesabını bu sefer çok ağır ödersiniz, ki ödemeye de başladınız.

Her kafadan bir ses çıkıyor. Buna kulüpler asla karar veremez. Onlar menfaatlerini gözeterek proje üreteceklerdir. Bu TFF’nin işidir. Ama maalesef bu işler için TFF’nin akademik kariyerli kişilerden oluşan bir Bilim Kurulu olmadığından, bu tip kararları almak, bu görevlere torpille gelen TFF Başkanı ve yönetimine kalmaktadır. İşler de böyle dibe vurmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımız dahi bu felaket ile ilgili sadece Bilim Kurulu’ndan gelecek tavsiyelerin uygulanacağını defalarca söylemiyor mu? TFF’mizin Bilim Kurulu olmadığından bu tavsiyeleri kimden alacak? Futbol Direktörlüğü ile yönetim kurulundan, Kulüpler Birliği’nden alırsa işte sonu da bu olur. Sayın Başkan sen hemen yönetiminle beraber lütfen işlerinizin başına dönün. Sayın Cumhurbaşkanım, rahmetli Özal böyle sıkıntılı bir dönemde, KHK ile TFF seçim kanununu iptal ederek başkanlığın kendisi tarafından atamayla olacağını kanunlaştırmıştı. Siz de lütfen bunu hemen yapınız. Bu işin içinden gelen Hamit Altıntop, Göksel Gümüşdağ gibi bu göreve layık birini atayın. Bu başkana yetki verin, tüm yönetimini ve kurullarını seçsin. Yeni federasyonun süper bir danışma kurulu da olsun. Servet Yardımcı Bey’le bu başkan UEFA ile sıkı temaslarla krizi çözsün. Yeni bir TFF seçimi ve özerklikle genel kurul yapısı çalışmaları yapılıp TBMM’ye sunulup yeni bir kanun çıkarılsın. Yabancı futbolcu furyasına son verilmeli. 3+2’ye dönüp sahada en fazla 3 yabancı olmalı. Tüm kulüpler altyapıya yönlendirilmeli. Şimdi kulüplerimizde yabancılarla ilgili ne sıkıntılar çıkacak göreceksiniz. Büyük ihtimal paralarını ödemelerde UEFA’lık olacaklar ve çok ağır cezalar gelecektir. Fatih Terim, Abdurrahim ve Göksel kardeşlerime çok geçmiş olsun, en kısa zamanda sağlıklarına kavuşmalarını diliyorum.