Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

En Yüksek Hile!

19 Şubat 2014 Çarşamba

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) tasfiye edilip yerine, Başbakan adına Adalet Bakanı’na bağlı bir HSYK’nin getirilmesine ilişkin yasa Köşk’te kısa bir mola verdikten sonra Resmi Gazete’ye gidecek. Aynı saatlerde hükümetin daha önceden hazırlamış olduğu yeni HSYK kadrosu belirlenecek ve göreve başlayacak.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Budapeşte’de yaptığı açıklamaya göre önümüzdeki en çok 15 gün içinde bu süreç işleyecek.
Zira Gül, HSYK yasasını veto etmeyeceğinin işaretlerini verdi. Eğer yasada hukuka aykırı bir durum varsa, bunu kendisinin değil Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) çözmesi gerektiğini söyledi.
Gül de çok iyi biliyor ki, HSYK tipi yasalarda Çankaya onayı verdikten sonra AYM’nin iptal etmesinin hiçbir anlamı yok.
Çünkü yasa Resmi Gazete’de yayımlandığı andan itibaren yürürlüğe girmiş olacak. AKP de zaten hazır olan yeni kadrolarıyla yeni HSYK’yi kuracak. AYM bir gün içinde yasanın iptali yönünde karar verse bile bu karar geriye doğru işlemeyeceği için halkın oylarıyla belirlenmiş HSYK gitmiş, AKP milletvekillerinin oylarıyla yeniden düzenlenmiş HSYK gelmiş olacak.

***

Yukarıda özetlediğimiz yöntem AYM’nin işlevini neredeyse sıfırlayan, yüksek mahkemeye ve topluma karşı açıkça hilenin önünü açan bir uygulama. Bunun adalet dağıtan bir mekanizma için uygulanması Türkiye’de hukuka saygının hangi seviyeye geldiğini de gösteriyor.
Daha net ifade etmek gerekirse; sözümona adaletin dengeli dağıtılmasını sağlayacak, hukukun üstünlüğünü her zaman gözetecek, hâkim ve savcıların sicil amirliğini yapacak olan bir kurul “hile” ile oluşturulmuş olacak.
Bu durumda sormak gerekir:
Anayasa Mahkemesi, kararlarına uyulup uyulmaması hükümetin keyfine bağlı olan bir “anayasa kurumu” mu?
Cumhurbaşkanı hükümetin böyle bir “hile” planladığını bilmiyor mu?
Bu durumda halen yürürlükteki anayasanın 104. maddesindeki, “Cumhurbaşkanı devlet kurumları arasındaki koordinasyonu sağlar” ilkesi çiğnenmiş olmuyor mu?

***

Hafta başında şu soruyu da sormuştuk:
Referandum milli irade değil mi?
Bu sorunun üzerinde ayrıca durmak gerek. Türkiye’de toplumsal hafıza ortalama 3 ay olduğu için 4 yıl önceki referandumda ne tür sözler verildiği toplumun belleğinde değil.
Hükümetin o dönem başlıca amacı HSYK’nin yapısını ortadan kaldırmak, kendi hedeflerine göre yeniden oluşturmaktı. Sadece bu maddeyi referanduma götürse, halka kabul ettirmesi zordu. O nedenle etrafını kimi tatlı vaatlerle süsledi. Örneğin, orman arazilerinin köylüye verileceğini, sendikalaşmanın önünün açılacağını vaat etti.
Bunların hemen hiçbiri gerçekleşmediği gibi şimdi halkın “peki, böyle yapın” diye onay verdiği HSYK kökten değiştiriliyor.
Bu değişiklik de bir süre sonra AKP’nin canını sıkacak. Çünkü yeni yapı kurulurken öngörülen değişiklikler hükümetin “kullanabileceği” kadrolara göre yapıldı. Yakın geçmişte olduğu gibi yakın gelecekte bu yeni kadrolar da “raydan çıkacak”. Çünkü hükümet raydan çıkmış durumda; pusulasız rasgele çizdiği yönlere göre yeni yollar yapmaya çalışıyor.
Görünen o ki; bütün bunlar devletin en üst kurumu, Çankaya’nın gözetiminde gerçekleşecek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özgen Acarkeoloji! 7 Kasım 2024
Hedef CHP! 6 Kasım 2024
Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları