Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Cezaevine Çıkan Adalet Caddesi!..

27 Şubat 2014 Perşembe

Geçen salı sabahı özgürlüğün 77. gününde tahliye sonrası ilk kez Sincan’a doğru ilerlerken ucu cezaevine çıkan caddenin adına baktım, Adalet yazıyordu...
Adalet Caddesi’ne girdik, birkaç dakika sonra sola giren sokağın adının Ergenekon olduğunu gördük.
Kaderin cilvesi deyip yola devam ettik. Cezaevi önünde infaz koruma memurlarından mahpuslara kadar hapishanelerdeki herkesin dostu Veli Ağbaba ve Oktay Ekşi ile buluştuk.
MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, kışlık giysileri içinde dimdik duruşuyla karşımızdaydı. Konu ister istemez güncel konuya, bir gece önce yayınlanan Başbakan ve oğlu Bilal arasındaki telefon konuşmalarına, binlerce kişiyi kapsayan telefon dinlemelerine geldi. Engin Alan’ın ilk sözü şuydu:
“Bizler çarmıha gerilirken hepsi seyrediyordu!”
Alan, haksız yere hapiste yatan herkes gibi cezaevi koşullarından çok genel hukuksuzluktan yakınıyor, “Biz ölüme alışık insanlarız. O bize vız gelir. Ama insanın kendi ülkesinde böyle bir haksızlıkla karşılaşması kabul edilebilir bir durum değil” diyor.
Alan’ın ardından görüştüğümüz Ahmet Zeki Üçok’un da başlıca yakınması tutukluluk sürecinin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ilişiğinin kesilmesi. Hukuk mücadelesine bunu da eklemiş.

***

Aynı gün öğle saatlerinde de Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Prof. Fatih Hilmioğlu ile buluştuk. İnönü Üniversitesi Rektörlüğü’nün ardından Ankara’ya yerleşen ve Başkent Üniversitesi’nde öğretim üyeliğine başlayan Hilmioğlu, bu görevi sırasında tutuklanmıştı. Prof. Mehmet Haberal’ın öncülüğünde pek çok alanda olduğu gibi karaciğer naklinde ve hastalıklarında da dünyanın öncü kurumları arasında yer alan Başkent Üniversitesi bir süre Prof. Hilmioğlu’nu konuk edecek. Fatih Hoca, mahkeme kararına göre 6 aylığına tahliye edildi. 6 ay sonunda tedavisi mükemmel gider, her şeyiyle düzelirse yeniden cezaevine konulacak. Kötü giderse...
Bir bilim insanının Azrail’le cezaevi arasında 6 aylık bir tünele sokulması Türkiye’nin ayıbıdır, hepimizin ayıbıdır.
Fatih Hoca ile sohbetin ardından Meclis’e geldiğimde odamda Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin babası Muharrem Çelebi ile kucaklaştık. Çelebi’nin her zamanki gibi sağlık, umut ve direniş haberlerini aldık. Hapiste evlendiği eşi de aynı kentteki iklimi solumak için İstanbul’a taşındı.
Baba Çelebi de doğal olarak Ankara’daki bunca hukuksuzluğun ortasında oğlunun ne zaman adalete kavuşacağını soruyordu.

***

Baba Çelebi’nin soruları tabii ki sadece onun değil, herkesin aklında.
Şu sözler son 1 ay içinde Başbakan tarafından sarf edildi:
- Hâkimleri ve savcıları ayarlamışlar, düzmece delillerle davalar açmışlar.
- Şu anda hapiste boş yere yatan insanlar var.
Bu değerlendirmeleri yapan bir kişi eğer Başbakanlık koltuğunda oturuyorsa gereğini de yapması gerekir. Eğer yapmıyorsa akla intikamdan toplumu kandırmaya kadar her şey gelir.
Hükümet ortakları içindeki kavga toplum vicdanında kabul görmeyen davaların nasıl açıldığını, hangi amaçlara hizmet ettiğini çok iyi ortaya koyuyor. Elbirliğiyle hükümet koalisyonuna yönelik her muhalefeti tehdit sayarak, ele geçiremedikleri kurumu ortadan kaldırmayı hedefleyerek açılan bu davalar gelinen noktada tümüyle çökmüştür, çürümüştür.
Böyle bir ortamda bu davalar nedeniyle hapiste yatan yüzlerce kişinin artık bir gün bile demir parmaklıkların ardında kalmaması gerekir.
Gündemin birinci maddesini ne oluşturursa oluştursun, hiçbir şey özgürlüklerden önemli olamaz.
Adalet caddeleri cezaevine çıkmamalı!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları