CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu adım adım çok yönlü bir mücadelenin kahramanı olarak büyüyor.

Kaftancıoğlu, kadınlara yönelik kuşatmaları yarmanın öncüsü olarak gündemdedir.

Kaftancıoğlu, siyasete yönelik sonuç vermeyecek bir dizayn girişimine direnen il başkanı olarak gündemdedir.

Kaftancıoğlu, hukuk eliyle hukukun katledilmesine karşı dik duran bir hak arayıcısı olarak gündemdedir.

Kaftancıoğlu, insan hakları mücadelesinin ön saflarında yer alan bir aktivist olarak gündemdedir.

Sözün özü bütün bu mücadelelerin toplamıdır.

İktidar bu zorlu görevi taşıma sorumluluğunu Kaftancıoğlu’na vermiş, o da bunu büyük onurla yükleneceğini göstermiştir.

***

Genel görünümü özetledikten sonra sürecin nasıl geliştiğini paylaşalım.

Canan Kaftancıoğlu 14 Ocak 2018’de CHP İstanbul İl Kongresi’nde başkan seçildikten 24 saat sonra hakkında soruşturma açıldı. 

Acaba sivri dili durmamış da kongre konuşmasında ileri mi gitmişti?

Yoksa kongre sırasında bir olumsuzluk mu olmuştu?

Hayır... Savcı dedi ki:

-Kaftancıoğlu 2012-13 yillarında yaptığı sosyal medya paylaşımları ile halkı kin ve düşmanlığa sevk etmiş, devlet büyüklerine hakaret etmiştir.

Halk yıllarca kin ve düşmanlık içine girmemiş, tam Kaftancıoğlu il başkanı olduğu gün girmiş.

İyi, peki... O zaman yapın soruşturmayı, açın davayı...

Soruşturma 31 Mart 2019’a dek eğik düzlem devam etti. Dava da açılmadı.

Ne zaman ki yerel seçimlerde İstanbul’u Kaftancıoğlu’nun il başkanlığında Ekrem İmamoğlu kazandı, soruşturma raftan indi. Önce İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verildi. 23 Haziran’daki sandık gününden bir ay önce Kaftancıoğlu hakkında 11 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Yargı hep seçime endeksli çalıştı. 

İktidarın tam ve yarı resmi yayın organları yüklemedik suç bırakmadılar. Önde onlar arkada savcılar.

2022 yılında yargımız yeni bir başlangıç yaptı. Gezi davalarına “paralel” olarak Kaftancıoğlu davasını da karara bağladı: 4 yıl 20 gün hapis.

Silivri’ye gider mi gitmez mi, il başkanlığı sürer mi sürmez mi tartışmalarının ortasında önceki gün parti üyeliği düşürüldü!

Bu durum iktidarın seçim hazırlıklarının bir parçası olarak görünüyor. Bu açıdan bakınca Kaftancıoğlu’nun karşılaştığı durum İmamoğlu’nu da bekliyor olabilir. Çünkü iktidar seçime giderken ekonomiyi düzeltme umudunu yitirdi. En çok seçim takvimi başladığında bedelini seçimden sonra ödemek üzere yüklü bir sıcak para bulabilir. Bununla göreli bir iyileşme havası verebilir. 2022 başından beri bu yöndeki denemeler tutmadı. 

O zaman çare şu:

Rakibi, karşısına çıkamaz hale getirip “benden başkası yok” demek!

***

Muhalefet elbet bu gidişin farkındadır diye değerlendiriyoruz. Farkında ise buna göre yol haritası çizmek durumunda.

Kaftancıoğlu’na ceza verildiği gün şu öneride bulunmuştuk:

CHP Kaftancıoğlu’nu topluma mal etmeli!

Önceki günkü kararın ardından CHP yönetimi Kaftancıoğlu’nun fiilen il başkanı olarak devam edeceğini açıkladı.

Gelinen noktada naçizane önerimiz şu:

Kaftancıoğlu artık Türkiye’dir. İl başkanlığı geride kalmıştır. Türkiye’nin bugünkü durumunun fotoğrafıdır. Bu süreçten çıkışın da sembolü olabilir. Bütün hak hukuk arayanlar bu mücadelenin parçası haline getirilebilir. 

CHP’nin hak, hukuk, adaleti öncelikle kendisi için istediği havası oluşmamalı. CHP bu mücadeleyi siyasallaştırmak yerine toplumsallaştırmalı...