Mümtaz Soysal

Ölçme Yanlışları ve Sonuç

20 Aralık 2013 Cuma

İTİRAF etmeliyiz ki bugünkü Türkiye’nin iç politikasını doğru anlamak ve anlatmak zordur. Çünkü olayları ve durumları anlayıp anlatmak için kullanılan kavramların ve ölçütlerin herkesçe bilinir ve aynı biçimde anlaşılır olması gerekirken bizde bazen bunun tam tersi yapılır. Örneğin, siyasal tartışmalarda kuruluşların güçleri karşılaştırılırken kimimiz partilerden ve üyelerinin sayısından bahsederiz, kimimiz de “cemaat”lerden ve onların büyüklük ya da küçüklüğünden. Yani güç yarışında tarafların güçlerini ölçtüğümüzde aynı birimi ya da ölçütü kullanmadığımız için vardığımız sonuç da hatalı ve yanıltıcıdır.
Güçlüklerimizin çoğu bu tür basit hatalardan kaynaklanır.
Çağdaş demokratik devlette siyasal yapının kuralları ve kurumları bellidir: İktidarı ve muhalefeti oluşturan siyasal partiler, kuralların ve kurumların temellerini gösteren bir anayasa, siyasal yapının kuruluşunu ve işleyişini denetlemek üzere başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere bağımsız mahkemelerden oluşan bir yargı gücü.
İskeleti böyle tanımlanabilen ortak siyasal yapı yer yer değişik adlar ve ayrıntılar taşıyabilir ama ilkeler üç aşağı beş yukarı hep aynıdır. Ne var ki her devlet kendi toplumunun özelliklerini yansıtıp siyasal yapıyı da etkileyen başkalıklar içerir ama onlar da bu bütünlüğün parçasıdır ve onunla belirli bir uyumun dışına çıkmaz.
İşte hayli derin bir geçmişin ve ilginç bir yakın tarihin ürünü olan Türkiye Cumhuriyeti de başka birçok devlet gibi böyle bir bütünlüğün içindedir ama zaman zaman istisna sayılabilecek durumlarla o da karşılaşır. Örneğin, şimdi görüldüğü gibi artık “Hizmet” etiketiyle anılmak istediği anlaşılan “Cemaat” arasında bütünleşmiş adsız yeni bir siyasal odak toplumu bir yerlere çekmeyi amaçlıyor. Sanki parça parça olmuş AKP iktidarının ayakta kalmış üyelerini derleyip toparlayarak bir “muhafazakâr demokrasi” hareketi yaratılmak isteniyor gibi bir girişim söz konusu.
Yolsuzluk soruşturmalarından ötürü hırpalandığı söylenen Recep Tayyip Erdoğan çevresinin başka bir adla yeniden gündem olma planı mı? Yeni kabineyle birlikte yeni bir AKP iktidarı mı?
Tuhaf olan şu: Kartların tekrar dağıtılacakmış gibi karıştırıldığı bir ortamda ana muhalefet ne düşünüyor? Kılıçdaroğlu nerelerde?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çelişki Korkusu 19 Mart 2014
Acı 14 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları