Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cin
BÜYÜK gazete birinci sayfadan haber veriyor: “Cin şişeden çıktı. İktidar partisi başkanlık sistemi için Meclis’e önerge verince.. halkın seçeceği başkanın ‘Meclis’i feshetme… erken seçime gitme yetkisine sahip olmasını isteyince… cin şişeden çıktı demektir” deniyor haberde.
\nPeki, ne bekleniyordu? Yani cin şişenin dibine yan gelip uzanarak oradan ülkenin halini seyretmekle mi yetinecekti? Cin bu; o yetkileri de sizden aldıktan sonra şişenin mantarını da fırlatıp çıkar ve önce ülkenin, sonra bölgenin, en sonunda da dünyanın canına okuyacak elbet. Hiç tarih okumayınca hep böyle olur işte. Siz son iki dünya savaşını yaşamamış ve özel yetkili Duce’ler, Führer’leri uzaktan da olsa seyretmemiş olsanız bile, hiç değilse size akıl veren sözde ulema da mı anlatmadı bunları?
\nSon haftaların olağanüstü olayı, başkanlık sisteminin yalnız genel anlamda ya da bilinen örnekleriyle birdenbire ve olanca heybetiyle gündeme oturmasından ibaret değil.
\nEşi emsali dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan medyamız “havalı” seyahatlerde demeç için Sayın Başbakan’ı sıkıştırdıkça devlet sistemleri kataloğuna yeni örnekler ekleniyor ister istemez. Son müjde, “başkanlık sistemleri için Türk modeli” önerisidir. Güya, Sayın Başbakan geçen gün Uzakdoğu göklerinde uçarken sistem konusunda mevcut örneklerden birinin taklit edilmesi yerine başka bir yöntemden söz etmiş: Bütün sistemler gözden geçirilecek ve her birinden bizim için yararlı olabilecek yanlar alınıp hepsi bir araya getirilerek bize özgü bir Türk modeli oluşturulacakmış.
\nTabii, siyasal bilim ve anayasa hukuku açısından pek “ilkel” ve “çocuksu” bir yaklaşım bu. Üstelik, birileri çıkıp “bunun neresi özgün, “oh ne âlâ ne âlâ, aferin kızım mualla” diye böyle bir yaklaşımı hafife almak isteyeceklerdir.
\nSayın Başbakan ne yapsın? Aslında doğru, etkin ve verimli yönetim için uğraşmak varken, sorunları yasa ve anayasa değişiklikleriyle çözmeye kalkmak hem politikacılarımızın hem de danışmanlığa soyunan bazı akademisyenlerimizin ezeli hastalıklarından biridir. Oysa bu tür cinliklerle vakit yitirmektense, doğru çalışmalara daha az ama daha ciddi biçimde vakit ayırmak çok daha akıllıca bir yönetim tarzı olmaz mı?
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!