Ders almıyoruz...

03 Şubat 2025 Pazartesi

Bu hafta 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü. 11 kenti etkileyen, 53 bin 725 canımızı yitirdiğimiz felaketin ardından geçen iki yılda bölgede yaraların tam anlamıyla sarıldığını söylemek ne yazık ki zor. Barınma, istihdam, altyapı gibi temel konularda ağır sıkıntılar sürüyor. Binlerce insana mezar olan binalardan sorumlu olanların yargı süreçleri, verilen kararlar vicdanları kanatıyor. Bir ülkenin yarınını çalan bu ölümcül yıkımda sorumluluk üstlenenin olmadığı, suçun sürekli birbirine atıldığı bir ortamda adalet çağrısı yapan depremzedelerin haklı isyanları yüreklerde yankılanıyor. Bu “hesap verilmez, sorulmaz” haline dönüşen, çürümeye doğru giden sistemde yurttaş “kader ve keder” arasına sıkıştırılmak isteniyor.

Aradan geçen iki yılda, pek çok faciayla karşılaştık. Daha yeni Kartalkaya’da otel yangınında ihmaller zinciriyle göz göre göre 78 canımızı yitirdik. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Kartalkaya’daki faciaya ilişkin önceki günkü şu sözleri dikkat çekiciydi: “Türkiye’de temel meselemiz mevcut mevzuata uymamaktır. Umarım, bu büyük bir ders olur. Bu da ders olmayacaksa ne ders olacak...” Doğrudur, böylesine acılardan ders çıkarmak gerekir ancak ne yazık ki bunun olmadığı geçmişten bugüne ortadadır. Bu nedenle de şu soruları hepimizin sorması gerekmez mi? Ders çıkarması gereken sadece sade yurttaş mıdır? İktidarda olanların sorumluluğu ne noktadadır? Ülke yönetiminde olanların liyakat-etik bakışı nasıl olmalıdır? Ahbapçavuş ilişkisi örneği siyaset-ticaret mantığıyla yandaş yaklaşımlar, güçler ayrılığı ilkesinin aşındırılması, ölümcül ihmaller zincirini beslemez mi? İstifa etme kararı neden bunca yıldır iktidarda olan bir parti tarafından yaşama geçirilmemiştir, topluma örnek olunmamıştır? Bir sonraki faciayı beklemeden ders almamız gerektiği kuşkusuz. Ama bu kutuplaşmış siyasi iklimde bunun nasıl olacağını kestirmek ise güç...

CHP’DE BİRLİK MESAJI

İktidarın ekonomik kriz gibi zorlu konuları halı altına süpürmek için “sürekli gündem değişikliği” manevraları sürerken CHP seçim sandığı hedefini 2025’e koyduğunu duyurdu. Bu zorlu hedef çerçevesinde gözler CHP Genel Başkanı Özel’in, cumhurbaşkanı adaylığı için önseçim dahil süreci başlatacakları açıklamasıyla birlikte İBB Başkanı İmamoğlu ile ABB Başkanı Yavaş hattına çevrildi. İmamoğlu’nun Çağlayan’da hakkında açılan iki soruşturma çerçevesinde savcılığa ifadesi sırasında, alanı dolduran kalabalık ve CHP’nin bir bütün olarak dayanışmayla, gövde gösterisi kuşkusuz geçen haftanın gündem başlıklarındandı. Özellikle Yavaş ile İmamoğlu’nun el ele görüntüsü parti içindeki tartışmaları biraz dindirdi. Yavaş’ın iktidara gelince “Silivri’yi kapatalım” sözü ise alkışlarla karşılandı.

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!

Yine zorlu bir haftayı geride bıraktık. İktidarın, “Seçim sandığı gelsin” çağrısı yapan CHP’ye baskısı giderek artıyor. Baskı artarsa bilin ki korku ve kaygılar da büyük. Gerilim çoğalınca bu baskı bir menajere yönelik “tekelleşme” soruşturmasını oyuncuları da katarak Gezi dosyasını yeniden açmaktan, İBB Başkanı İmamoğlu’nun davalarında aynı bilirkişinin olmasına yönelik çıkışının ardından konuyu işleyen gazetecilere dek uzanıyor. “Bilirkişi soruşturması”nın, Halk TV yayınındaki haber çerçevesinde Barış Pehlivan, Kürşad Oğuz, Seda Selek, Serhan Asker’in gözaltılarına, genel yayın yönetmeni Suat Toktaş’ın tutuklanmasına varması ise basın özgürlüğü konusundaki tarihimize kara bir leke olarak geçti. Hep söylüyoruz, “Gazetecilik suç değildir!” Yıllarını mesleğe adamış Toktaş’ın bir an önce serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz. Tüm bu gerilimler arasında yetmiyor, diploma töreni sonrasındaMustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen beş teğmen ve üç komutan ordudan tasfiye ediliyor...

Atatürk liderliğinde Cumhuriyetin kurulmasından itibaren karşıdevrimcilerin, gericilerin, ümmetçilerin arayışları sona ermiş değil. Ve bu hızlanma adımlarının tam da küresel mücadelede yeni bir döneme girildiği, Ortadoğu haritalarının bir kez daha şekillendirilmeye çalışıldığı bir dönemde gerçekleşmesi diken üstünde olmamızı gerektiriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları