Mehmet Basutçu

Yenilikçi, genç jüri!

09 Mayıs 2023 Salı

76. Cannes Festivali ana jüri üyelerinin de açıklanmasıyla, seçkiler ve jüriler tamamlanmış oldu.

Bir jürinin yapısı ve iç dinamikleri, doğal olarak o etkinliğin sanat çizgisine ve hedeflerine yönelik izler taşır. 

Bu açıdan bakıldığında, 16 Mayıs akşamı başlayacak olan 76. Cannes Festivali’nde, yaratıcı sineması cephesinden gelecek yenilikçi rüzgârların ödül listesine yön vereceği, rahatlıkla öngörülebilir.  

Dördü kadın dokuz sanatçıdan oluşan ana jüride, bu yıl ve galiba ilk kez, “boyalı basın” için lokomotif rolü üstlenecek popüler yıldız adlar yer almıyor. 

Yaş ortalaması oldukça genç sayılan bu jüride, sanat sinemasıyla edebiyat arasında köprüler kuran iki özgün ismin bulunması da dikkat çekici: En kıdemli üye, 1984’te Fransa’ya sığınan, yirmi yıldan bu yana da kendi kitaplarını sinemaya uyarlayan Afgan yazar ve yönetmen Atiq Rahimi (1962) ile ilk romanını yazmakta olan Faslı kadın yönetmen, oyuncu ve senaryo yazarı Maryam Touzani (1980)... 

Ayrıca, Arjantin’den İsveç’e, Afrika ve Fransa üzerinden geçerek ulaşan kültürel ve coğrafi yelpazeleri geniş bu jüride, yanılmıyorsam, başka bir ilk daha yaşanacak : Altın Palmiye’nin kime verileceğine, son iki yılın Altın Palmiye kazanan yönetmenleri, [jüri başkanı olduğu üç ay önce açıklanan, çift palmiyeli Ruben Östlund (1974) ile Julia Ducournau (1983)] birlikte karar verecekler. 

Ana jüride görev alan diğer sanatçılar  da [Arjantinli yönetmen Damian Szifron (1975), Fransız oyuncu Denis Ménochet (1976), Zambiya doğumlu İngiliz yönetmen Rungano Nyoni (1982), Amerikalı genç oyuncu- yönetmenlerden Paul Dano (1984) ile Brie Larson (1989)] farklı duyarlıkların beslediği değişik kültürel yaklaşımlarla, 27 Mayıs gecesi açıklanacak ödül listesinin oluşumuna katkıda bulunacaklar. 

Jürinin, kâğıt üzerindeki bu genç ve yenilikçi görünümü nedeniyle, Ken Loach (1936) gibi üçünçü, ya da Wim Wenders (1945), Nanni Moretti (1953), Nuri Bilge Ceylan (1959) ve Hirokazu Kore-eda (1962) gibi ikinci kez Altın Palmiye kazanmayı hedefleyen usta yönetmenlerin şanslarının azalacağı düşünülebilir.

Ancak iki gerçeği unutmayalım: Bütün jürilerin kararları sübjektif ve görecelidir; ama has sanatçılar, kişisel beğeni ve yaklaşımları dışında kalan sanatsal evrenlere de ilgi duyan, ufku geniş, meraklı, hoşgörülü insanlardır. 

En azından, çoğunlukla böyledirler diyebiliriz...

YILDIZLAR DA UNUTULMAMIŞ... 

Jürideki parlak isim eksikliği, açılış gecesi Michael Douglas’a (1944) verilecek olan Onur Palmiyesi ile bir oranda giderilecek. 

Ardından, Fransız oyuncu-yönetmen Maiwenn Le Besco’nun (1976) yarışma dışı sunulacak olan ve yaklaşık iki saat süren açılış filmi “Jeanne du Barry”nin sadece on dakikalık bir bölümünde Kral 15. Louis’yi canlandırdığı söylenen Johnny Depp (1963), Hollywood sinemasının polemiklerle yüklü soluğunu Cannes’da duyumsatacak... 

Ayrıca, kırmızı halılı merdivenleri çıkacak konuklar arasında yer alması beklenen, festival afişinin bu yılki yıldızı Catherine Deneuve (1943), 

Marcello Mastroianni (1924-1996) ile birlikteliğinin meyvesi olan yetenekli oyuncu - yönetmen Chiara Mastroianni’nin (1972) sunacağı açılış gecesinde, öz kızını alkışlamanın ayrıcalığını yaşayacak. 

27 Mayıs akşamı yapılacak ödül töreninin evsahipliğini de Chiara üstlenecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları