Mehmet Ali Güller

14 Mayıs’ta aslında ne oylanacak?

13 Mayıs 2023 Cumartesi

14 Mayıs, seçmenlerin bir bölümü açısından hükümet seçimi değil, rejim oylamasıdır. Yani 16 Mayıs 2017’de yapılan halkoylamasının tekrarıdır. 

16 Mayıs 2017’de, tartışmalı bir kampanya ve seçimin ardından, sadece yüzde 51 oyla parlamenter rejim yıkılmış, yerine “AKP tipi başkanlık sistemi” getirilmişti. Geride kalan beş yıllık uygulama, bunun bir “tek adam rejimi” olduğunu iyice ortaya koydu ve kamuoyu bunun sonuçlarını en çok ekonomide gördü. Beş yılda beşe katlanan enflasyon, borç, ücret kaybı, pahalılık ve yoksulluk... 

Dolayısıyla yarın, bu kez uygulaması da görülmüş başkanlık sistemi oylanacak aslında...

OYLANACAK ÜÇ KONU

Haliyle bu durumda 14 Mayıs’ın üç konusu olacak:

1) “Erdoğan ve rejimi devam etsin” mi, yoksa “Erdoğan dışındaki seçenek(ler) ile parlamenter sisteme dönüş kapısı açılsın” mı?

2) “Erdoğan kanunları/kararnameleri sürsün” mü, yoksa “eksikli de olsa bir hukuk düzeni olsun” mu? (Erdoğan’ın anayasaya aykırı olarak 3. kez aday olması bile seçimin bu karakterine işaret etmektedir.)

3) “Erdoğan’ın İslamcı rejimi kurumlaşmaya devam etsin” mi, yoksa “laik ve devrimci Cumhuriyete ulaşmayı kolaylaştıracak bir kapı aralansın” mı?

SANDIĞA ‘ERDOĞAN REJİMİ BİTSİN’ OYU ATILACAK

Bu tablo haliyle Erdoğan karşısındaki adayların politik farklılıklarından çok kazanma potansiyelinin yüksek olup olmamasını öne çıkarıyor. Yani adayların politik farklılıklarından çok kapıyı ne kadar açabilecekleri önemli durumda. 

Kuşkusuz bu noktaya gelinmiş olması bile 21 yıllık AKP iktidarının yarattığı yıkıma işaret etmektedir. Zira AKP kurmaylarının seçimi darbe, muhalif seçmeni öteki, zillet, hatta terörist diye işaretleyerek sürdürdüğü seçim kampanyası bile, “yüksek politikalardan” önce “yaşam hakkının” oylanacağını göstermektedir.

Dolayısıyla bir bölüm seçmen yarın aslında “Erdoğan rejimi bitsin” diye oy kullanacaktır. Bunun pratik yolu da Kılıçdaroğlu seçeneği olduğundan, ona oy verecektir, yoksa Kılıçdaroğlu’nun politikalarını benimsediği için değil...

ASIL İŞ 15 MAYIS SABAHI BAŞLIYOR 

Sık sık “Asıl işimiz 15 Mayıs sabahı başlıyor” demem bundandır. Çünkü Kılıçdaroğlu seçilerek sadece ve en fazla erozyonu durduracaktır; araziye hangi ağacın ve nasıl dikileceği 15 Mayıs sonrasının konusudur.

Çünkü ekonomi politikası başta olmak üzere pek çok politikada, seçenekler arasında büyük bir fark yoktur. Örneğin iki seçenek de neoliberal ekonomi programını uygulayacak. Hatta dış politikada yeni riskler oluşacak.

İşte bu nedenle, devrimci Cumhuriyet diyenler, ekonomide kamuculuğun ağırlık kazanmasını isteyenler, çok kutuplu dünyanın gerçeklerine uygun konumlanılmasını savunanlar, 15 Mayıs’tan itibaren Kılıçdaroğlu’na sert muhalefet edecektir.

Bunun için ise 14 Mayıs’ta yapılması gereken bir iş daha var: Güçlü sosyalist bir odağın inşasına oy vermek... Dolayısıyla “Erdoğan rejimi gitsin” diye 14 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’na cumhurbaşkanlığı oyu verenler, 15 Mayıs’tan itibaren Kılıçdaroğlu’na karşı daha etkili muhalefet yapılabilsin diye de “Sosyalist Güç Birliğini” büyütmelidirler.

CHP’nin daha da sağa savrulmasının panzehri, güçlü bir sosyalist odağın inşasıdır. Türkiye’nin devrimci Cumhuriyete yönelebilmesinin kaldıracı güçlü bir sosyalist odaktır. 

Tersi görüldü çünkü: 80 yıl boyunca ABD’nin güdümünde sosyalistleri hedef alanlar, ülkeyi en sonunda ılımlı İslamcılara teslim ettiler!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları